Cinsel suçlar ve çocuklar

Oshan SABIRLI

Cinsel suçlar tüm dünyada anlaşılmaz şekilde artıyor. Bu suçlar içerisinde hiç kuşkusuz tüm dünyanın savaş açtığı, şiddetle mücadele ettiği çocuklara yönelik cinsel suçlar en önemli yeri tutuyor. Özellikle bu gibi suçlar ile mücadele konusunu ve ülkemizin durumunu gazetemizin yazarlarından sosyal hizmetler uzmanı Barış Başel ile konuştuk. Bugünkü manşet haberimizde pedofiliyi masaya yatırdık. Detay Gazetesi’nin internet sitesi www.detaykibris.com’un arama verilerine baktığım zaman, ne acıdır ki çocuk pornosuna yönelik çok sayıda aramanın olduğu gözlemleniyor. Google, Yandex veya Bing gibi arama motorlarında da en çok aranan kelimelerin çocuk pornosu yönünde aramalar olduğunu dikkat çekmekte. Hal böyle olunca bu konuyu tüm açıklığı ile kaleme almak elzem oldu. Hani çoğu zaman halının altına ittiğimiz, toplum olarak dedikodusunu bile yaptığımız, “bizim ülkemizde böyle şeyler olmaz” dediğimiz o kadar çok vaka var ki insanın midesi bulanıyor. Gözümüz gibi baktığımız, her türlü eğitimi vermeye çalıştığımız çocuklarımıza bu tehditlerin kimden, ne şekilde geleceği bilinmiyor. Üstelik çocuk tacizcilerinin ve tecavüzcülerinin yan komuşumuz olabileceği, yürüyüşünden, konuşmasından, bakışından anlayamayacağımız yine uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Hatta basına yansıyan doktorların, öğretmenlerin ve daha bir çok aydın kesim dediğimiz gruptan insanların bu suçu işlediğine de tanık olabiliyoruz. Sevgili Barış’ın yaptığı açıklamalarda ve saptamalarda savaş paranoyasının çok farklı şekillerde etkisini gördüğümüz anlaşılabilir. Hatta cinsel suçlardaki artışın bile bu savaş paranoyasının etkisiyle olabileceği dile getirildi. Aslında basına yansıyan veya yetkililere bildirilen cinsel suçların çok daha fazlası yaşanıyor bu topraklarda. Henüz ruhsal gelişiminin en başında olan çocuklara yönelik yapılan bu gibi yaklaşımlar onların tüm geleceklerinde, tamiri imkansız yaralara neden oluyor. Zaman zaman kamuoyuna reşit olmayan genç çocuklar ile ilgili yansıyan cinsel taciz veya tecavüz olaylarında “zaten istiyordu”, “ilk defası değildi”, “o yolun yolcusuydu” şeklinde fısıldaşmalara da tanık olduğumuz bir coğrafyada yaşıyoruz. Öte yandan tüm dünya, henüz genç bile olmayan, cinselliğin ne anlama geldiğini bilmeyen kız veya erkek çocuklara yönelik gerçekleştirilen cinsel yaklaşımların bir sapkınlık olduğunda hemfikir. Üstelik bu gibi suçlar konusunda mağduriyet yaşatanlara ise cezalar en sert şekilde veriliyor. Internet’in faydalarının yanı sıra çok ciddi zararları olduğu, çocukların sapkın düşüncelerin tuzaklarına düşebileceği, çocukların internet kullanımına ciddi sınırlamalar getirilmesi gerekiyor. *** Mustafa Diker henüz 7 yaşındaydı. Kaybolması ile ilgili farklı senaryolar yazıldı ve çizildi. O öz babasının kurbanı oldu. Üstelik olay adi bir cinayetin çok ötesine geçerken insanın midesini bulandıran, tecavüzün tüm ayrıntıları birçok basın kuruluşuna rezilce malzeme oldu. Şu an yaşasaydı 9 yaşında olacaktı Mustafa. Geçen 2 yılda başka Mustafalar da oldu bu topraklarda. Onlar fiziki olarak öldürülmedi belki ama ruhları öldürüldü. Üstelik kimsenin ruhu bile duymadı. İşte haftaya şamar gibi bir başlangıç yapmış olduk. İyi haftalar…