“Çocuğumu geri verin”

Limasol’da yaşamını sürdüren Kıbrıslı Türk’ten liderlerle çağrı

Limasol’da 15 yıldır hayat arkadaşı Özbekistanlı Obibua Habibova ile birlikte yaşamakta olan Kıbrıslı Türk Neşet Ziya, 5 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’in, Rum Yönetimi tarafından eşinin hasta olduğu, kendisinin de çocuğa bakamayacak kadar fakir olduğu  gerekçesi  ile elinden alındığını öne sürdü.
Ziya “Cumhurbaşkanı Akıncı ile Anastasiadis’ten rica ediyorum. Devreye girsinler ve bana oğlumu versinler. Haftada bir çocuğumu bana gösteriyorlar. Çocuğum bana sarılarak gitme beni bırakma baba dedikçe ben kahroluyorum. Birkez daha Sayın Anastasiadis ve Akıncı’ya çağrıda bulunuyorum. Lütfen bana çocuğumun verilmesinde yardımcı olun.”
 Yaşamını mazbata ve buna benzer nedenlerden dolayı Limasol’da sürdürmekte olan Kıbrıslı Türk Neşet Ziya 5 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’inailesinden alındıktan sonra Kiliseye götürülerek vaftiz edilmek istendiğini de öne sürdü.

Taner ULUTAŞ

Yaşamını mazbata ve buna benzer nedenlerden dolayı Limasol’da sürdürmekte olan Kıbrıslı Türk Neşet Ziya 5 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’in kiliseye götürülerek vaftiz edilmek istenmesine yönelik mücadelesini sürdürüyor.

CTP – DP hükümetine çağrıda bulunarak yaşanmakta olan çağ dışı duruma müdahale edilmesini isteyen Neşet Ziya, oğlunun kendisine verilmemesi halinde doğacak kötü sonuçlardan sorumlu olmayacağını belirtti.

Limasol’da 15 yıldır hayat arkadaşı Özbekistanlı Obibua Habibova ile birlikte yaşamakta olan Kıbrıslı Türk Neşet Ziya, 5 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’in, Rum Yönetimi tarafından eşinin hasta olduğu, kendisinin de çocuğa bakamayacak kadar fakir olduğu  yalanı ile elinden alınmaya çalıştığını öne sürdü.

Limasol’dan, Lefkoşa’ya gelerek Ledra Street’te  (Uzun Yol) Detay Gazetesi Genel Müdürü Taner Ulutaş ile buluşan Neşet Ziya, yaptığı açıklamada, ben Türküm. Birlikte yaşadığım Özbekistan’lı hayat arkadaşımda Özbek Türküdür. Bende eşim de Müslüman’dır.  Bizim 5 yaşında bir çocuğumuz var. İsmini Fatih Sultan Mehmet koydum. Bu isime Rum Yönetimi tepki göstertti. Bu ismi değiştirmemi istedi ben kabul etmedim dedi.

Neşet Ziya açıklamasına devamla şunları kaydetti. ‘‘ Ben oğlumun isminin Fatih olmasında ısrar edince bir süre önce eşimin akıl hastası olduğunu ileri sürerek çocuğu bizden aldılar. Biz Rum kesiminde birçok doktora giderek eşimin aklının yerinde olduğunu ispat eden raporlar aldık. Ancak yine de çocuğumuzu bize vermediler. Benim fakir olduğumu ve çocuğa bakamayacağımı öne sürdüler. Allah aşkına ben 300 Euro kira öderim. Belki zengin değilim ama ailemi geçindirecek kadar da halim vaktim yerindedir.

Bana çocuğumu vermezlerse bunun bedelini ben fena ödetirim. Bundan sonra doğacak sonuçların sorumlusu ben olmayacağım. Çok kötü şeyler olacak. Şimdi oğlumu kiliseye götürüp vaftiz edeceklermiş. Türklüğümden asla taviz vermem. Bunun yapılması halinde inanın çok ama çok kötü şeyler yaşanacak. Cumhurbaşkanı Akıncı ile Anastasiadis’ten rica ediyorum. Devreye girsinler ve bana oğlumu versinler. Haftada bir çocuğumu bana gösteriyorlar. Çocuğum bana sarılarak gitme beni bırakma baba dedikçe ben kahroluyorum. Birkez daha Sayın Anastasiadis ve Akıncı’ya çağrıda bulunuyorum. Lütfen bana çocuğumun verilmesinde yardımcı olun.’

Neşet Ziya bir ara sinirlenerek gömleğinin düğmelerini sökerken, Uzun Yol’daki Rum Barikatında bulunan Polislere de bakarak oğlumu kilisede vaftiz yaptırtmam diye bağırdı.

Neşet Ziya’nın hayat arkadaşı Özbekistanlı Türk Obibua Habibova ise yaptığı açıklamada, ben oğlumu isterim. Lütfen liderler bize yardımcı olsun. Ben hastaymışım dediler. Bir değil birçok doktora gittim. Laboratuarlara gidip test yaptırdım. Doktor raporlarıma bakın. Doktorlar gayet normalim diyor. Lütfen bize yardımcı olun ve bana çocuğumu versinler dedi.