Günümüzde çocuklarda konuşamama salgını ile karşı karşıya mıyız? Aileler nelere dikkat etmeli, nasıl önlemler almalı? Tablet, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik aletler çocuklarımızı ne hale getirdi? Bu soruları yanıtlayan New York Eyaleti Çalışma Lisanslı Dil ve Konuşma Terapisti Ümmühan Erkoç, önemli bir tehlikenin altını çiziyor.
DÜNYADAKİ ÇOCUKLARIN YARISI OTİZMLİ OLACAK
Konuşma gecikmesi kendi başına görülebildiği gibi Otizm gibi birçok nedene ve hastalığa bağlı olarak da görülebiliyor. Dünyanın en büyük ve saygın bilimsel araştırma kurumlarından MIT'de görev yapan araştırma görevlisi Dr. Stephanie Seneff'in yayınladığı araştırma sonuçlarında artış bu hızla giderse 2025 yılında çocukların yarısının otizmli olacağının belirtildiğini ifade eden Ümmühan Erkoç, sözlerine şöyle devam ediyor;
“Otizm'in sözlük anlamı “içe kapanmak” demektir. Üzerine sayfalarca yazı yazabileceğimiz bir konudur. Otizm'in nedeni ile alakalı son araştırmalar hakkında ailelerin ayrıntılı bilgi edinebilmeleri için Colombia Üniversitesi’nde görevli araştırmacı Dr. Wendy K. Chung'ın bu konu ile alakalı videosunu internetten izlemelerini öneririm. Dr. Wendy Chung ‘Autism — what we know' adlı konuşmasında otizmin oluşmasında genetiğin de bir faktör olduğuna dair bilimsel veriler olduğundan bahsediyor. Tüm dünyada ve özellikle bu konuda altın standardı elinde bulunduran Amerika'da kullanılan en güncel tedavi tekniklerini yakından takip ederek, bu teknikleri biz burada, Türkiye'de de uyguluyoruz ve güzel ilerlemeler kaydediyoruz. Otizm tanısı alan çocuklarımızda erken müdahale ile yaşıtlarının dil gelişim seviyesini yakalayanlar çok oldu.
Ailelerin çocuklarının yaşıtlarına göre ne durumda olduğunu anlayabilmeleri için önemli mihenk taşlarından bahseden Erkoç, çocuklarının konuşmasının geride olduğunu fark ettikleri an bir uzmana başvurmaları gerektiğini belirtti.
ERKEN MÜDAHALE NEDEN ÖNEMLİ?
Erken müdahale, çocukların gelişimindeki gecikmeyi erkenden fark edip gecikmeyi önlemek için çocuğun yaşı büyümeden, ikincil problemler oluşmadan (örn.,psikolojik, davranışsal) ve özellikle 0-3 yaş aralığındaki MUAZZAM BEYİN GELİŞİMİNİN olduğu dönemi kaçırmadan tedavi sürecine başlamak demektir. Tedaviye erken başlanırsa hem çocuğun yaşıtlarına yetişmesi için bir fırsat doğar, hem de beynin en hızlı geliştiği bu dönemde eğitim daha hızlı ve daha etkin bir şekilde verilebilir.
KONUŞMASINDA BİR GECİKME OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?
İlk anlamlı kelime 1. yaşta üretilir. 18 aylık çocuğun söyleyebildiği kelime haznesi 50’ye ulaşır. 2 yaş civarında çocuklar 300 kelime haznesine sahip olurlar ve iki kelimeyi yan yana getirip ‘Baba gel, anne ver' gibi basit cümleler kurmaya başlarlar. Üç yaşına gelen çocuklar 1000 kelimeye kadar söyleyebilir; üç, dört kelimelik kısa cümleler kurabilirler. Basit birkaç cümleden oluşan hikâyeler anlatabilirler. İlk 3 yaşa kadar çocukların konuşmasında bir gecikme olup olmadığını bu noktalara dikkat ederek anlayabiliriz.
TEKNOLOJİ ÇOCUKLARA NELER YAPIYOR?
Peki çocuklarımızın konuşma gelişimini desteklemek için neler yapmalıyız ve neler yapmamalıyız?
Amerikan Pediatri Akademisi'nin (APA) ‘Dil Gelişimi ve Konuşma Becerileri' başlıklı makalesinde küçük çocukların konuşma gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için televizyon, akıllı telefon, tablet gibi ekranlı elektronik cihazları kullanmaları yerine anne babalarıyla etkileşim içinde oyun oynamaları tavsiye ediliyor. Çocukların ellerindeki telefona, tablete veya televizyona hipnotize olmuş gibi baktığı anlar çocuğun zarar görmeye başladığının bir işareti olarak anlaşılmalı. Anne ve babalar çocuklarıyla daha çok zaman geçirmeli, onlarla oyunlar oynamalı, konuşmalılar.
Çocuklarla onların anlayabileceği dilde: basit kelimeler seçilerek, ve basit cümleler kullanılarak konuşulmalı. Onlarla çocuk şarkıları dinleyelim (örn, Ali babanın çiftliği vb), şarkılar arasında hayvan seslerini soralım. Evimize hayvanları, meyveleri, sebzeleri içeren yapbozlar alalım. Bunlarla oynayalım. Çocuklarla oyun oynarken onlarla göz kontağı kurmaya çalışalım (karşılıklı oturup birbirine top yuvarlama vb. gibi oyunlarla) . İşaret etme ve ses- kelime taklidi becerilerine çalışalım. Evde bir bakıcı varsa, çocuğu gün boyu televizyon karşısında bırakmadığından, onunla oyunlar oynadığından aileler emin olsunlar. Çocuklarımızı organik beslemeye çalışalım. Yapay gıdalardan en azından 3 yaşına kadar uzak tutmaya çalışalım. Bunları yapmamıza rağmen hala konuşmalarında gecikme olduğunu düşünüyorsak bir an evvel bir uzmana başvurmalıyız.