Soğuk algınlığı, grip, nezle gibi virüs kaynaklı enfeksiyonların arttığı bir mevsimdeyiz. Okulların açılması ve havaların soğumasıyla birlikte grip önce çocuklarda, ardından da yetişkinlerde görülmeye başladı. Kulak Burun Boğaz bölümünden Doç. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, grip ve nezlenin yanı sıra daha çok çocuklarda görülen ve virüsle bakteriyel enfeksiyonun birleşimi olan ‘'süper enfeksiyon”la ilgili şu bilgileri paylaştı…
Grip bu yıl neden pik yaptı?
Geçen yıl bu mevsimde pandemiden korunma amaçlı özellikle maske olmak üzere birçok hijyen kuralı uygulanmaktaydı ve bu sayede rhinovirüs, parainfluenza, influenza gibi virüslerin yol açtığı hastalıklar daha az görülmüştü. Yani maske, dezenfektan ve sosyal izolasyon ile hem gripten hem de coronavirüsten korunduk ancak virüslere karşı bağışıklığımız da azaldı. Bu yüzden de son dönemde geçirilen soğuk algınlığı şikayetleri şiddetli kas ağrısı ve halsizlik yaparak daha ağır seyretmektedir.
Covid-19 olabilir mi?
Hastaların büyük bir bölümünün coronavirüs dışı üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüs kaynaklı görüldüğü söylenebilir, ancak hastalığın coronavirüse mi yoksa coronavirüs dışı bir virüse mi bağlı olduğunu belirlemek için test yapmak şart. Unutmayalım ki bu hasta bireyler bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için risk taşımakta ve sadece muayene bulgusuna dayanarak coronavirüs olup olmadığımızı belirlemek neredeyse imkansız.
Bağışıklığımızı nasıl güçlendirelim?
En önemli 3 parametre sağlıklı beslenme, düzenli ve kaliteli uyku, düzenli spordur. Günümüzde hem çocukların hem de erişkinlerin hazır ve paketlenmiş gıdalar ile beslenmesi oldukça yaygın. Halbuki vücudu koruyan bariyerleri güçlendirmek için gün içerisinde bol sıvı alınması, daha çok sebze meyve ağırlıklı ve ev yapımı yemeklerle beslenmenin önemi ön plana çıkmaktadır.
Maske takmaya devam etmeli miyiz?
Özellikle kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takılması halen önemli olmasına karşın tüm dünyadaki pandemi yorgunluğunun etkisi ile bunun, günümüz pratiğinde çok uygulanabilir görünmemekte… Ancak, pandemi öncesi Japonya örneğini verecek olursak burada metroda maskeli insan görmek eskiden de hiç şaşırtıcı değildi; çünkü hasta olan her birey toplu taşıma gibi yerlerde maskeli gezerdi. Dolayısıyla; en azından üst solunum yolu enfeksiyonu şikayeti olan bireylerin özellikle toplu taşıma, hastane, okul gibi kalabalık yerlerde ve asansör gibi küçük kapalı ortamlarda maske takması oldukça önemli. Şunu unutmayalım; hasta olan bireyin maske takmadığı sürece bulaş riski mevcuttur.
Grip deyip de geçmeyin!
Son günlerde hastaların çoğunda öncelikle boğaz ağrısı şikâyeti başlamakta, buna burun akıntısı ve tıkanıklığı ve de ilerleyen günlerde öksürük ve ses kısıklığı benzeri şikayetler eklenmektedir. Ancak özellikle alerjik bireylerde şikayetler hafif burun akıntısı ve hapşırık ile başlamakta dolayısıyla alerjik nezle gibi hastalıklarla karışmaktadır. Eğer hastanın burun akıntısı ve hapşırık şikayetlerine ek olarak kırgınlık, halsizlik ve uyku hali gibi şikayetleri de mevcutsa bir kulak burun boğaz hekimine başvurması önerilir. Ayrıca; hastalığın 1 haftadan daha uzun sürmesi, burun akıntısı renginin yeşile dönmesi, balgamlı öksürük, yüzde basınç hissi ve baş ağrısı gibi şikayetlerin olması mevcut hastalığa ek olarak bakteriyel bir süper enfeksiyonun başladığı anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda tedaviye antibiyotik de eklenmesi gerekebilir. Özellikle bunun benzeri şikayetleri olan hastaların bir kulak burun boğaz hekimine başvurması ve tam bir muayene yapılarak tedavisine başlanması, enfeksiyonun daha da ilerleyerek bir akciğer enfeksiyonuna dönmemesi açısından oldukça önemlidir.
Aileler risk altında
Yaz itibariyle pandemi kurallarının gevşemesi, bolca ve sık yapılan seyahatlerin başlaması, okulların açılmasıyla beraber bulaşıcı enfeksiyonlarda bilindik taşıyıcı olan çocuklarımızın kapalı ortamlarda maskesiz bulunması gibi nedenlerle neredeyse hepsinde üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri var. Boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş ve öksürük benzeri şikayetler mevcut. Tabii onların enfeksiyonları eve taşımasıyla birlikte sırayla tüm aile bireyleri de benzer şikayetlerle hastaneye başvurmaktadır.