Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin “operasyon sonrasında brifing alan Amerikalı ve Avrupalı yetkililere” dayandırdığı habere göre, 400 milyon dolar değerindeki nakit para, tescil bilgileri gizlenen bir kargo uçağıyla taşındı.
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre, Amerikan yaptırımları gereği İran’la dolar göndermek yasak olduğundan İsviçre frangı, euro ve diğer para birimlerinden oluşan nakit paranın Hollanda ve İsviçre merkez bankalarından sağlandığı belirtildi.
WSJ’ye göre bu para, iki ülke arasında Şah Rıza Pehlevi döneminden doğan ihtilaf yüzünden, Obama yönetiminin ödemeyi kabul ettiği 1,7 milyar doların ilk taksidiydi.
Pehlevi rejimi 1979’da Amerikan savaş uçakları almak için Pentagon’a 400 milyon dolar ödeme yapmış, ancak aynı yıl İslam Devrimi yaşanınca uçaklar teslim edilmemişti.
Obama yönetimi, ödemeyi Lahey’deki uluslararası mahkemede varılan uzlaşmayla kabul ettiğini açıkladı. Ancak bu paranın İran’a iletildiği resmen açıklanmamış, Obama 17 Ocak’ta sadece o hafta sonu yürürlüğe giren tarihi nükleer anlaşmaya atıfta bulunarak “Nükleer anlaşma yapılmış, tutuklu değişimi yapılmışken, bu ihtilafı da çözmenin zamanı geldi.” demişti.
Salıverilen Amerikan vatandaşları arasında Washington Post muhabiri Jason Rezaian, bir papaz ve eski bir deniz kuvvetleri mensubu da vardı. Karşılığında ABD de kendi cezaevlerindeki yedi İranlıyı iade etmiş, 14’ünün iadesini istemekten vazgeçmişti.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, vatandaşlarının salıverilmesi ile nakit ödeme arasında bağlantı olduğu iddialarını reddetti, bunların aynı tarihe rastlamasının “tesadüf” olduğunu söyledi.
O dönemde Amerikan Kongresi’nde ödemenin İran’ın askeri gücünü artırmakta kullanılacağı, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ya da Lübnan Hizbullahı’na aktarılacağı kaygıları dile getirilmişti.
CUMHURİYETÇİ SENATÖRDEN ‘FİDYE’ SUÇLAMASI
Nükleer anlaşmayı en sert eleştiren isimlerden biri olan Cumhuriyetçi senatör Tom Cotton da Obama yönetimini “Amerikalı rehineleri kurtarmak için ayetullahlara 1,7 milyar dolar fidye ödemekle” suçladı.
İran medyasında da bu ödemeyi “fidye” diye niteleyen yerel Savunma Bakanlığı yetkililerinin görüşlerine yer verildi.
Ancak Amerikalı yetkililer, Lahey’deki davada İran’ın 1979’daki ödemesine yüklü bir faiz bindirerek 10 milyar dolar tazminat istediğini, davayı kaybedeceklerine emin olduklarını ve varılan uzlaşmanın Amerikan vergi mükellefleri için kazançlı olduğunu savunuyor.
Wall Street Journal’a göre şimdi İran’ın elinde bulunan üç Amerikan vatandaşının aileleri, Obama yönetiminin son aylarında ödemenin gelecek taksitlerini yaptırmak için kendi yakınlarının kullanılacağından şüphe ediyor.
Amerikan Kongresi ise İran’a nakit ödemeleri durdurmak için verilen bir yasa tasarısını görüşmeye hazırlanıyor.