ANKARA - Haydar Hadi-Ali Öztürk Arap Baharı'nın sembol isimlerinden, Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Karman, Mısır'ın başkenti Kahire'deki havaalanından geri çevrilerek bu ülkeye alınmamasını AA'ya değerlendirdi. Mısır'da darbe yanlısı bazı yetkililerin gizledikleri birtakım gerçeklerin olduğunu ve bu gerçeklerin altında birçok insan hakkı ihlali yattığını söyleyen Karman, darbe yapanların gizledikleri haksızlıklara kimsenin şahitlik etmesini istemediklerini anlattı. Karman, "Büyük çapta insan hakkı ihlalleri ve devriminin kazanımlarına yönelik saldırılara tanıklık etmemem için Kahire'ye girişime izin verilmedi" dedi. Mısır'ın darbe sonrası hak ve hürriyetlerin kısıtlandığı bir döneme girdiğini belirten Karman, Mısır'da farklılıkların görmezden gelindiği, sadece darbeyi savunanların sesinin duyurulduğu, bütün muhalif basın ve tarafların sesinin kıstırıldığı bir Mısır'a girmesinin, darbe yönetimi için büyük tehdit teşkil ettiğini kaydetti. Karman, "Binlerce darbe karşıtı insan ya öldürüldü ya da hapse atıldı. Bütün bu haksızlıkları yerinde görmek için gidiyordum, ama darbeciler bu hukuka aykırı olayları görmemi istemedi" şeklinde konuştu. "Bütün dünya benim giriş engelimin nedenini biliyor" Yemenli aktivist Karman, Mısır'da zulüm ve baskının artarak devam ettiğine işaret ederek, kendisini Mısır'daki zulmü dünyaya duyurmak için sorumlu adlettiğini vurguladı. Karman, bütün Mısırlılar'ın 25 Ocak Devrimi'nin kazanımlarına sahip çıkması gerektiğini belirterek, 25 Ocak Devrimi'nin "mutlak ifade özgürlüğü", gösteri, protesto ve toplanma özgürlüğünü tanıyan bir devrim olduğunu hatırlatmak istediğini ifade etti. "Arap Baharı'nın bir parçasıyım" Mısır'a girişine izin verilmediği için çok üzgün olduğunu söyleyen Karman, "Ben Arap Baharı'nın bir parçasıyım. Arap Baharı kazanımlarını savunduğum ve her yerde dile getirdiğim için beni men ettiler. Ayrıca Nobel Barış Ödülü'nü alan ilk Arap kadının Mısır'a girmesinin engellenmesi ilk başta Arap Baharı'na yapılan bir haksızlıktır. Bana karşı yapılan bu haksızlığı birçok siyasi ve kültürel çevre de kınadı. Mısır'a gitmeden önce Mısır darbecileri ve darbe yanlısı bazı medya mensuplarından çok sayıda ölüm tehdidi aldım" dedi. Müslüman Kardeşler'e yakınlık gösterdiği eleştirilerine de cevap veren Karman, "İnsanların hak ve hukuklarının gasp edildiği her yerde ben savunculuk yaparım ve bu Mısır'da yapılanlar için de geçerli bir durum" ifadesini kullandı. "Mursi Yönetimini de eleştirmiştim" Karman, Mısır'daki Müslüman Kardeşler yönetiminin bazı politikalarInı da zaman zaman eleştirdiğini hatırlatarak, Mısır'da her zaman 30 Haziran Devrimi'nde katkısı olan bütün tarafları kapsayan ortak bir iradenin hakim olmasınI savunduğunu kaydetti. Yapılan darbenin, Mısır halkını ikiye böldüğünü ve bütün ortaklık anlayışını yıktığını savunan Karman, "Seçimi kazanan çoğunluğu görmezden gelerek, seçimde kazanamayan karşıtlarını iktidara getiren askeri zihniyetin kınanması gerekir" diye konuştu. Şu an Mısır'da mevcut yönetimin, ülkede yayın yapan ve askeri vesayete karşı duran bütün televizyon kanallarının kapatıldığını aktaran Karman, "Darbeyi reddeden birçok insanı tutklama ve katletme girişimleri bütün dünyanın gözü önünde vuku buldu ve bulmaya da devam ediyor" sözlerine yer verdi. "Mısır tarihi boyunca böyle drama şahitlik etmemişti" Darbe sonrası yaşanan insanlık dramına Mısır'ın tarihi boyunca şahitlik etmediğini savunan Karman, "Bütün bu olup bitenler beni taraflı olmaya zorluyor" dedi. Karman Mısır'ın geleceğinin kaygı verici olduğunu ve askeri vesayetin önümüzdeki haftalarda olmasa da birkaç ay içersinde çökeceğini iddia etti.