Covid-19’un Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından salgın ilan edilmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine ve virüsle mücadelede kaydedilen ilerlemelere rağmen DSÖ, salgını “küresel acil durum” olarak nitelendirmeyi sürdürüyor.
DSÖ, 30 Ocak 2020’de salgın nedeniyle “küresel acil durum” ilan etmiş, 11 Şubat 2020’de de yeni tip coronavirüse “Covid-19” adı verildiğini açıklamıştı. İlerleyen günlerde tüm dünya virüsle ilgili gelişmelere odaklanırken, salgının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler tüm ülkelerin ana gündemi oldu.
Türkiye’de ilk Covid-19 vakası 11 Mart 2020’de görülürken, bu tarih aynı zamanda Covid-19’un DSÖ tarafından “küresel pandemi” ilan edildiği gün oldu.
DSÖ’nün salgınla mücadelede yaşanan ilerlemelere rağmen Covid-19’u Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu (PHEIC) olarak nitelendirilmeye devam etmesi kararı ve salgının “küresel acil durum” olma şekli sürüyor. Dünyanın, genel olarak vaka ve virüs kaynaklı ölüm sayıları açısından 3 yıl öncesine göre daha iyi konumda olduğunu belirten DSÖ, “bu virüs hafife alınmamalıdır” çağrılarını da yineliyor.
DSÖ verilerine göre, dünya genelinde 6 Şubat-5 Mart döneminde yaklaşık 4,5 milyon yeni Covid-19 vakası görülürken, 32 bin can kaybı tespit edildi. Bir önceki aya kıyasla vaka sayısında yüzde 58, ölüm sayısında yüzde 65 oranında azalma oldu.
Dünya genelinde 5 Mart itibarıyla toplam 759 milyon civarında vaka, 6,8 milyonun üzerinde can kaybı rapor edilirken, toplamda 13 milyar 229 milyon 673 bin 98 Covid-19 aşısı yapıldı.