2017 yılında yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan zirvenin en kritik kısmı sayılan ve bugün yayımlanan ‘Son Akşam Yemeği’ ile ilgili tutanaklardan bir çok çarpıcı nokta bulunuyor.
Genel Sekreter Antonio Guterres’in başkanlık ettiği ve konferansın tüm taraflarının katıldığı ve 6 Temmuz gecesi yaklaşık 8 saat süren yemeğin tutanaklarında gergin anların yaşandığı da görülüyor.
Genel Sekreterin 6 konu başlığıyla ilgili tarafların pozisyonlarını anlattığı açılış konuşmasıyla başlayan yemekte oldukça geniş bir tartışmanın yapıldığı da görülüyor.
İşte o tutanakların tam metni:
Öne çıkan temel noktalar:
Tüm tartışmalar BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve toplantıya katılan diğer tüm delegasyonlar arasında gün boyunca devam eden ikili görüşmeler ve müzakerelerin toplamından ibarettir. Delegasyonlar, temel olarak Garanti Antlaşmasının geleceği ve Yabancı askeri birliklerin adadaki mevcudiyeti üzerine yoğunlaşmıştır.
Sürecin sonunda, Genel Sekreter temel unsurların üzerinde anlaşma sağlanamadan konferansın sonlandırılmasının en iyi seçenek olduğuna kanaat getirmiştir. Yuvarlak Masa toplantılarındaki fikir birliği üzerinden, Genel Sekreter konferansın herhangi bir anlaşmaya varılmadan tamamlandığının duyurulması gerektiğini belirtmiştir. Bu konuda herhangi başka bir yorum yapılmamıştır.
Tartışmaların Özeti:
1-Başlangıç olarak, Genel Sekreter günümüzün zorlu şartlarına rağmen tarafların sıkı çalıştığını ve süreç içerisinde tarafların birçok konuda fikir birliğine vardığı ve/veya fikir birliğine varmaya yakın olduğunun bilinmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Fikir birliğinin dışında kalan itilaflı konularda taraflar farklılıklarını anlaşılır bir şekilde dile getirmişlerdir. Bu nedenler Genel Sekreter geriye kalan konular olan Toprak, Güç paylaşımı, Taşınmaz Mallar, Kıbrıslı Türklerin Hakları, Garantiler ve Yabancı Asker Güçler konusunda paket yaklaşımına geçilmesinin zamanının geldiği değerlendirmesinde bulunmuştur.
2-Toprak konusunda Genel Sekreter Guterres, tarafların masaya getirdiği en son teklifleri şöyle özetlemiştir: Kıbrıs Rum tarafı toprak konusunda Annan Planı’nda ortaya konan haritayı kullanmayı önerirken, Kıbrıs Türk tarafı ise 11 Ocak tarihinde Cenevre’de masaya getirilen haritayı, Kıbrıs Rum tarafının talebi doğrusunda ek ayarlamalarla kullanmayı önermiştir.
3-Güç Paylaşımı konusunda Genel Sekreter tarafların hemen hemen tam anlaşma içerisinde olduklarını belirtti. Bu anlaşma, 2:1 temelinde gerçekleşecek Dönüşümlü Başkanlık sistemi kapsamında ortaya çıkmıştır. “Tüm konularda anlaşma sağlanmadan hiçbir konuda anlaşma olmaz” prensibine dayanan Dönüşümlü Başkanlık sistemi, Toprak, Güvenlik ve Garantiler konularında ortaya çıkacak sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. Türk vatandaşlarına eşit haklar verilmesi konusunda, Genel Sekreter özellikle tarım ürünleri ve kişilerin kotaları konusunda tarafların farklıkları bulunduğuna dikkat çekti. Kişiler konusunda, Kıbrıs Rum tarafı olası bir anlaşmadan sonra adaya gelecek Türk vatandaşlarının 4:1 (Her Türk vatandaşı için 4 Yunan vatandaşı) oranında kurgulanmasını isterken, Kıbrıs Türk tarafı ise bu konuda 1:1 (Her Türk vatandaşı için bir Yunan vatandaşı) oranında ısrarcı olmuştur.
4-Taşınmaz Mal konusunda, Genel Sekreter Guterres “Genel Anlaşma Felsefesi” çerçevesinde içerisinde gelecekte oluşacak Kurucu Kıbrıs Türk Devleti’nin Taşınmaz Malların şu anki kullanıcılarına olumlu bakan, bölgesel ayarlamaların yapılacağı alanlarda ise Kıbrıslı Rum Mal sahiplerini destekleyen öneriye dikkat çekmiştir. Mevcut kullanıcılara olumlu bakan durumlarda, tarafların “duygusal bağlılık” ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki başvurular bağlamında farklılıklar göstermeye devam etmiştir. Bu noktada, Kıbrıs Türk tarafı açık bir ölçüt belirlenmesi konusunda ısrarcı olurken, Kıbrıs Rum tarafı ise bu konuda genel referanslara olumlu bakmaktadır.
5-Güvenlik ve Garantiler konularına geçerken Genel Sekreter ilk önce Garantiler konusunu gündeme getirmiştir. Geçen haftaki önerisine atıfta bulunan Genel Sekreter, Garanti Anlaşması ve Tek taraflı müdahale hakkını korumanın zor olacağını, bununla birlikte Türkiye’nin Garanti Anlaşmasını koruma hakkındaki pozisyonunu korumak istediğini not almıştır. Buna ek olarak, Genel Sekreter Türkiye’nin konu hakkındaki kendilerine Garanti Anlaşmasını, Uygulama Anlaşması olarak değiştirilmesini öngören resmi olmayan (non-paper) bir belge sundukları dile getirmiştir. Garanti Anlaşması’ndan güvenilir bir Uygulama ve Gözetim Anlaşmasına varılması durumda vazgeçip vazgeçmeyeceği konusunda Türk yetkililere yöneltilen soru karşısında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin bu konuyu tartışmaya açık olduğu fakat bu konudaki gelişmelerin tartışmalı olan 4 yerel başlıkta gelişme ve neticelere bağlı olduğunu Genel Sekreter’e iletmiştir.
6-Genel Sekreter, Kıbrıs Rum tarafının Gözetim Mekanizmasının uygulanması konusunda bir öneri sunduğuna dikkat çekmiştir. Genel Sekreter, kendisinin hazırladığı resmi olmayan (non-paper) bir belgeyi taraflara ilettiğini, BM ve kendisinin önemli rol oynamasını öngören bu belgede Gözetim mekanizmanın nasıl çalışacağı konusunda ayrıntıları taraflarla paylaşmıştır.
7-Askeri Birlikler konusunda “Sıfır Asker, Sıfır Garanti” söyleminin Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğunu fakat adadaki Türk askerinin mevcudiyetinin ise uzun yıllardır Kıbrıs Rum tarafının kırmızı çizgisi olduğuna dikkat çekmiştir. Genel Sekreterin, Türkiye’nin adadaki Asker sayısını yeniden gözden geçirme konusunda yönelttiği soruya Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye’nin bu konuyu Başbakanlar seviyesinde görüşme konusunda herhangi bir itirazının olmadığı yönünde cevaplamıştır. Genel Sekreter’in değerlendirmesi bu konunun herhangi bir sonuç garantisi olmamakla birlikte Başbakanlar seviyesinde görüşülebileceğini vurgulamıştır. Genel Sekreter bu konuda taraflara iki öneride bulunmuştur: a- İleriki günlerde Başbakanlarla New York’da bir araya gelmek, b- Başbakanlar Crans Montana’ya gelebilir ve sorunun çözümü konusunda girişimde bulunabilir.
8-Genel Sekreter değerlendirmesi hakkında düşünce ve yorumları almak için taraflara söz verdi
9-Rum lider Anastasiades, Genel Sekretere kendisinin taraflara ilettiği resmi olmayan belgenin Garanti Anlaşmasını ve müdahale hakkını değiştirmeyi hedefleyen bir öneri olup olmadığını sordu. Genel Sekreterin cevabı ise iki konunun birbirinden ayrı olduğu yönünde oldu. Genel Sekreter, bir ihtiyaca bağlı kalmaksızın BM’nin önemli bir sorumluluk üstleneceği bir Gözetim uygulamasının gerekliliğine vurgu yaptı.
10-Yunanistan Dışişleri Bakanı Kotzias söz alarak hazırlıkların problemin temeline inmek için yetersiz olduğunu belirtti. Bir tarafın önerilerini Uluslararası Hukuk temelinde ortaya koyduğunu ve Uygulama Anlaşmasını bu çerçeve doğrultusunda şekillendirdiğinin altını çizdi. Yeni Devlet İşleri’nin yeni anlaşmayla hayata geçirilmek istediğini öne süren Kotzias, Yunanistan’ın (Türkiye’nin önerdiği Gözetim Uygulaması) bu tür bir anlaşmaya sıcak bakmadığını söyledi.
11-Sözlerinin devamında yorumlarına devam eden Kotzias, Genel Sekreter’in Gözetim Uygulaması konusunda önerdiği resmi olmayan belgenin birçok safhadan oluşması, hangi safhada ne yapılacağının açık olmaması nedeniyle oldukça karışık bulduğunu dile getirdi.
12-Askeri Birlikler konusunda 1974’de adaya gelen birlikler ve anlaşma olması durumunda İttifak Güçleri olması beklenen 650 asker arasında bir ayrım yapılmasını talep eden Kotzias, 1974’de adaya gelen birliklerin anlaşma imzalandıktan hemen sonra adadan ayrılmasının, geriye kalan birliklerin de belirlenecek yöntemle geri dönmeleri gerektiğini söyledi.
13-Kotzias’ın sözlerine direk cevap veren Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Duncan, Yunan Dışişleri Bakanı’nın her ne kadar çözüm bulunması için hiçbir fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söylemesine rağmen, bu sözleriyle tam anlamıyla bunu yaptığını belirtti. Tartışmalardan tüm maddelerin kendi içinde tutarlılık bulundurduğunu anladığını fakat tarafların belirli bir noktada bazı riskler alması gerektiğini söyledi. Duncan sözlerinin devamında, “Genel Sekreter tek taraflı müdahale hakkının gitmesi gerektiğini belirtti. Eğer taraflar bu gelişmeyi görmeyi ihmal ediyorlarsa, sizce de tarihi bir fırsatı kaçırmıyorlar mı?” dedi.
14-Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Genel Sekreter’in Tek taraflı müdahale hakkı sürdürebilir değil yorumunu not ettiklerini söyledi. Bunun yanı sıra Çavuşoğlu, Genel Sekreter’in Türk askerleri adada kalabilir çıkarımını da Türk delegasyonunun not ettiğini belirtti. “Sıfır Garanti, Sıfır Asker” söyleminin Türk tarafınca kabul edilemez olduğunu belirten Çavuşoğlu, Garanti ve İşbirliği Anlaşmalarıyla ilgili önerilerini Genel Sekreter’e sundu. Bununla birlikte Çavuşoğlu, diğer başlıkların sonuçlarına göre tek taraflı müdahale hakkı konusunda da esnekliğe gidilebileceğini dile getirdi. Çözüm konusunda esneklik göstermek için yoğun bir efor ortaya koyduğunu belirten Çavuşoğlu, yine de Türk tarafının ortaya koyduğu önerilerin gizli kalacağına inanmadığını söyledi. Kıbrıs Rum tarafının gizli kalması gereken belgeleri basına sızdırmasının kendisini bu konuda çekince duymaya yönelttiğini de sözlerine ekledi. Kendisinin Garantiler konusunda esneklik göstermesine rağmen, Türk askerinin adadan çekilmesinin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum tarafının bu konuda ısrar ettiklerini vurguladı. Kıbrıslı Türk lider Akıncı, anlaşmaya varılması durumunda asker sayısının önemli miktarda azalacağını onayladı.
15-Kıbrıs sorununun sadece Güvenlik ve Garanti başlıklarından oluşmadığını belirten Çavuşoğlu, görüşmelerdeki 5 başlıkta halen önemli miktarda çözülmeyen itilaflı konular olduğunu söyledi. Bu sorunların çözülmesinin mümkün olup olmadığını soran Çavuşoğlu, Kıbrıs konusundaki “Son Konferans” olması nedeniyle, Genel Sekreter’e ileriki günlerde Başbakanlar seviyesinde bir görüşme olasılığı olup olmadığını sordu.
16-Önerilerini yazılı olarak sunmaktan çekinmediğini aktaran Kıbrıslı Rum lider Anastasides, Türkiye’nin önerilerden neden haberdar olmadıklarını sordu. Çavuşoğlu’nun “esneklik” konusunda tam olarak neyi kast ettiğini bilmek istediklerini söyleyen Anastasides, Garantörlerin Gözetim mekanizmasında nasıl bir rol üstleneceğine açıklık getirilmesini talep etti. Gözetim mekanizması talebinin yeni bir garanti Anlaşması olarak önlerine sunulmasından nasıl emin olabilirim şeklinde soru soran Anastasides, şimdiye kadar Genel Sekreter’in Gözetim mekanizması önerisinin tek taraflı müdahale hakkı ve garantilerin sonu anlamına geldiğine dair bir söz işitmediklerini söyledi.
17-Çavuşoğlu, tarafların öneri ve tekliflerini basına sızdırmama konusunda anlaşmaya varmalarına rağmen, Türkiye’nin masaya getirdiği önerilerin sızdırıldığını açıkladı. Basına sızdırılan belgelerde Dönüşümlü Başkanlık konusunun reddedildiğinden bahsedildiğini belirten Çavuşoğlu, Kıbrıslı Rum lider Anastasides’e güvenmediğini söyledi. Bu anlamda kendisinin sarf ettiği esneklik kavramının, tüm bu sorunlara açıklık getirmeden hiçbir anlam ifade etmeyeceğini söyledi.
18-Kıbrıslı Türk Lider Akıncı ise, çözüm konusundaki aciliyetin iki taraf için aynı seviyede olmadığını vurgu yaptı. Çözüm fırsatının ellerinden kayıp gittiğine işaret eden Akıncı, bu olumsuz gelişmenin sorumluluğunu gelecek jenerasyonların yaşamak zorunda kalacağını hatırlattı. Akıncı değerlendirmesinde, Genel Sekreter’in belirlediği 6 başlıkta tarafların bir çözüme ulaşmasının mümkün olduğunu ve bu uzlaşının ardından referandum tarihinin belirlenebileceği belirtti. Akıncı, tarafların Kıbrıs’a döndükten sonra gerekli hazırlıkları yapabileceği yönünde fikir beyan ederken, Rum Lider Anastasides’den “son bir girişimde” bulunma konusunda çağrı yaptı. Kıbrıslı Türk Lider Akıncı, bu girişimin gerçekleşmemesi durumunda Liderlerin halklarına karşı sorumlu durumunda kalacağını belirtti. Akıncı’nın çağrısına Anastasides “Ben bunu nasıl imzalayım?” şeklinde cevap verdi. Anastasides’i cevaplayan Çavuşoğlu ise “15 yıl sonra Garantiler konusunda yeni değerlendirme yapılacağını duydum” dedi.
19-Yunan Dışişleri Bakanı Kotzias, tarafların ortak bir başlangıç noktası belirlemesi gerektiğini ve ortak çıkarlar üzerinden pozitif bir gündem oluşturması gerektiğini söyledi.
20-Kotzias’ın sözlerine cevaben, Genel Sekreter tek taraflı müdahale hakkının olası bir anlaşmada yer almayacağını tekrarladı. Kendisinin hazırladığı Gözetim mekanizması uygulamasının, Garanti Anlaşmasının yürürlükte olmayacağı fikri üzerinden ortaya çıktığını söyledi. Bu sırada Akıncı ara girerek Anastasides’e, Genel Sekreter’in kendisine Güvenlik ve Garantiler konusunda bardağın boş olmadığını söylediğini açıkladı. Anastasides de bunu görmediğini onayladı.
21-AB Yetkilisi Mogherini söz alarak, tarafların elde ettiği önemli kazanımları çözüme kavuşturacak bir yol bulma önerisinde bulundu. Bu anlamda tarafların birçok konuda gelişme gösterdiğini fakat tüm bu gelişmeleri kaybetme korkusu yaşadığını söyledi.
22-Çavuşoğlu ise, görüşmelerin bir 6 ay ya da 1 yıl daha sürmesinin mümkün olmadığını belirtti. Tarafların zamanı boşa harcadığını belirten Çavuşoğlu, karar alma vaktinin şimdi olduğunu vurguladı.
23-Genel Sekreter, “Guterres Planı” adı altında bir çözüm planı sunabileceğini fakat bu planın bir felaket olacağına değinerek, bu girişimde bulunmayacağını belirtti. Görüşmelerin Başbakanlar seviyesinde devam etmesi yönündeki düşüncesinden bu görüşmelerin özellikle Asker konusunda karar üretmeye yeterli olup olmayacağı konusunda emin olamadığını açıklayan Genel Sekreter, yine de Türkiye’nin Garantiler konusunda gösterdiği esnekliği –sorunun çözümü konusunda her şey olmamasına rağmen- tanımamanın önemli bir hata olacağını söyledi.
24-Yunan Bakan Kotzias’ın, Türk Bakan Çavuşoğlu’na pozisyonunu açıklaması talebi sonrasında Çavuşoğlu, Yunan ve Rum taraflarından halen daha “Sıfır Asker, Sıfır Garanti” söylemini duyduğunu ve bu durumun Türk tarafı için kabul edilemez olduğu cevabını verdi. Çavuşoğlu, iki tarafın da Türkiye’nin pozisyonunu defalarca duyduğunun altını çizdi. Bunun üzerine Kotzias, bu cevaptan Türkiye’nin müdahale hakkının devamını talep etmeye devam ettiğini anladığını söyledi.
25-Bu noktada Genel Sekreter araya girerek, çözüm için gerekli tüm unsurların yerli yerinde olması durumunda Türkiye’nin müdahale hakkından vazgeçip vazgeçmeyeceği görmenin kendisinin için gerçek bir test olacağını aktardı. Bunun üzerine Çavuşoğlu, Genel Sekreter’in bu gelişmeleri gördüğünü fakat Yunan Bakan Kotzias ve Anastasides’in bu gelişmelere inanmadığını söyledi.
26-Yeniden resmi olmayan belge konusunda konuşan Genel Sekreter önerisi hakkında 3 temel maddeye açıklık getirdi: 1- Genel Sekreter’e atfedilen merkezi rol, 2- Mekanizmanın kapsamlı doğası, 3- Birleşik Krallık, Yunanistan ve Türkiye’nin herhangi bir yürütme yetkisinin bulunmaması. Bu bağlamda, kendisi tarafından formüle edilen Gözetim uygulamasının bir başka Garanti Anlaşması anlamına gelmeyeceğini taraflara iletti.
27-Toplantıda ilk kez söz alan Özel Temsilci Eide, Garanti ve Güvenlik konularında anlaşmaya varılmasının mümkün olduğunu, bununla birlikte güç paylaşımı ve yönetim konularında da büyük bir ilerleme potansiyelinin bulunduğuna dair inancını aktardı. Akıncı, toprak ve bazı sorunlar bulunmasına rağmen mülkiyet konusunda da adım attı. Tam anlaşma olmamasına rağmen sıkı bir çalışmayla taraflar bu konularda anlaşmaya varılabilir. Bu nedenle Akıncı, anlaşmanın neden ellerinden kayıp gittiğini anlayamıyor. Kendisi, buradaki delegasyonlara Ledra Caddesi’nde insanların çözüm için çağrıda bulunduklarını, tüm dünyanın olası bir anlaşma için tarafları desteklediğini, AB’nin çözüm için gerekli her şeyi temin etmeye hazırlandığını hatırlattı. Bunun ötesinde, kendisi saymadığı bir şey kaldı mı diye soruyor. Bu akşam yemeği neden üzücü bir olaya sebebiyet veriyor? Liderlerin cevaplaması gereken birçok soru daha var.
28-Eide’nin sözlerine sinirli bir şekilde cevap veren Anastasides, Eide’yi referandumda oy kullanacak vatandaşları anlamamakla eleştirdi. Eide ise, Anastasides’in bu çıkışına teşekkür ederek, Liderlerin ortaya koyduğu çabalardan dolayı Annan Planı’ndan daha iyi bir plana kavuştular cevabını verdi.
29-Akıncı, Mülkiyet konusunun Genel Sekreter’in ortaya koyduğu prensipler konusunda kesinleştirilmesi gerektiğini söyleyerek, Anastasides’den anlaşma ile elindeki mevcut durumu kıyaslamasını talep etti. Devamla Akıncı, Kıbrıslı Rumların müdahale hakkı ve asker konularında çoğunlukla memnun olacakları bir anlaşmayı tercih edip etmeyeceklerini de soruları arasına ekledi.
30-Kıbrıslı Rum Lider Anastasides olası bir anlaşmanın nasıl ilerleyeceğini görmek ve uygulama çerçevesi hakkında ayrıntıları iyice anlamak için Türkiye’nin yazılı önerisine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Yunan Bakan Kotzias da, Başbakanının Türkiye’nin Garanti Anlaşması ve müdahale hakkından vazgeçtiğini belirten yazılı metninin yanı sıra, Genel Sekreter’in ortaya koyduğu Gözetim mekanizması uygulamasında daha şeffaf olacağına dair resmi bir belge talebinde bulundu. Kotzias, Türkiye nasıl tarihi bir fırsata işaret edip, yazılı bir belge sunmadan Yunanistan’ın herhangi bir metne imza atmasını bekleyebilir? sorusunu yöneltti.
31-Genel Sekreter taraflar arasındaki anlaşmazlığı sonlandırmak için kendi değerlendirmeleri kapsamında – tarafların onayını alacağını düşünerek- küçük bir belge hazırlama önerisinde bulundu. Bu belge; Türkiye hükümetinin, Kıbrıslı Türklerin etkin katılım ve mülkiyet konularıyla ilgili geriye kalan endişelerine tatmin edici çözümler getirecek bir çözüm çerçevesinde Garanti Anlaşması ve tek taraflı müdahale hakkından vazgeçmeye hazır olduğudur.
32-Çavuşoğlu, Birincil hukuk ve üç dönem dönüşümlü başkanlık gibi çözümün tatmin edici bir şekilde uygulanması da dahil Kıbrıslı Türklerin temel endişe konularında netliğe ihtiyaç duyulduğunu aktardı. Kıbrıs Rum ve Yunan tarafların “Sıfır Asker, Sıfır Garanti” noktasından hareket etmediğini belirten Çavuşoğlu, olası bir uzlaşı seviyesinde asker sayısının azaltılması konusunda tam yetkili olduğunu taraflara iletti.
Genel Sekreter, önerisinin, Yunan Başbakanı konferansa getirmek için yazılı olarak sunabileceğini aktardı. Yunan Bakan 33-Kotzias ise, Başbakan Tsipras’ın talebinin Türkiye tarafından Garanti Anlaşmasının sonlandırılması ve olası çözüm planının uygulamaya başlanması konularında yazılı bir taahhüt belgesi olduğunu söyledi. Türk Bakan Çavuşoğlu ise bu talepler karşısında yazılı bir belge sunmayacağını yineledi. Genel Sekreter, bu konudaki değerlendirmesinin, Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin tüm endişelerinin tatmin edilmesi durumunda Garanti ve müdahale hakkını yeniden gözden geçireceği yönünde olduğunu aktardı. Genel Sekreter’in sözlerine cevaben Çavuşoğlu, Garanti Anlaşması ve İttifak Anlaşması önerisinin orantılı olarak (mutatis mutandis) geçerli olacağını sözlerine ekledi. Bununla birlikte, bu gelişmelerin – belki 10-15 yıl içerisinde- Kıbrıslı Türklerin talepleri yerine getirildiğinde ve uygulama mekanizması tüm organlarıyla çalışmaya başladığında yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi. Çavuşoğlu sözlerinin devamında, çözümün tatmin edici bir şekilde uygulandığını görmeden Türkiye bu haklarından nasıl vazgeçebilir diye soru.
Kotzias, Türkiye’nin özellikle Garanti Anlaşması ile ilgili tezleri konusunda herhangi bir değişimin söz konusu olmadığına dair düşüncesini ortaya koydu.
34-Akıncı, Genel Sekreter’in gün içerisinde dile getirdiği tek taraflı müdahale hakkının sürdürebilir olmadığına dikkat çekti. Sürdürebilirlik kelimesinin uzun süreli bir kavram olduğunu aktaran Akıncı, mevcut sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerekmesi durumunda, yerine neyin geçeceğinin netleşmesi gerektiğini vurguladı. Anastasides ise, Genel Sekreter’in 4 Haziran açıklamasını hatırlatarak, Güvenlik ve Garantiler konusunda çözüm olmadan çözüm olamayacağını yineledi. Anastasides, Türkiye müdahale hakkını 10-15 yılda gözden geçireceğini dile getirirken, elimizde gerçekten çözüm olduğunu söyleyebilir miyiz diye soru.
35-Genel Sekreter, tüm tartışmaların ardından yanlış anlamaların oluştuğuna dikkat çekti. Kendisinin kanaati bir anlaşma için gerçekçi bir fırsatın olmadığı ve çözümün gerekli unsurlarının başarılamadığı gerekçesiyle konferansın sonlandırılması yönünde idi. Tarafların söyledikleri temelinde, Başbakanları davet etmek için bile yeterli şartların olgunlaşmadığını düşünüyordu. Bu gelişmeler ışığında, masadaki görüşleri dikkate alarak, Konferansın anlaşmaya varılmadan tamamlandığına dair kısa bir açıklama yapılmasının gerekliliğine işaret etti.
36-Rum Lider Anastasides, Genel Sekreterin yoruma yönelik olarak verdiği cevapta, önerilerinin “geçersiz” –null and void- olduğunu aktardı. Kıbrıslı Türk Lider Akıncı, hayal kırıklığı içerisinde ortaya çıkan sonucun oldukça üzücü olduğunu ve düşüncesinin iki tarafın anlaşma yörüngesine girdiği yönünde olduğunu belirtti. Kıbrıs Türk delegasyonundan Nami ise, Türk tarafınca yapılan önerilerin ve haritanın masada olmadığını taraflara aktardı.
37-Yunan Bakan Kotzias, çözüm konusunda çabalamaya devam edebileceğini aktardı. Garanti başlığının prosedürün sonunda görüşülebileceği şeklinde gelişen metodun böylelikle başarısız olduğunu belirtti.
38-AB Temsilcisi Mogherini diğer tarafların aksine, AB’nin çözüm için ortaya koyduğu tüm önerilerin halen masada olduğunu aktardı. Mogherini, AB’nin çözümü kolaylaştırmak için mümkün olan her şeyi kolaylaştırmak ve desteklemek için hazırlıklı bir şekilde beklediğini belirtti.
39-Türk Bakan Çavuşoğlu, bu sorunun neden 10-15 yılda çözülemediğini şimdi anladığını belirtti. Türkiye’nin ilk kez Güvenlik ve Garanti konularında mutatis mutandis önerdiğini vurguladı. Bu önerinin tarafların düşman değil dost olarak hareket etmelerine olanak sağlayacağını, Türk askerinin artık Kıbrıslı Rumlar için bir tehdit olmaktan çıkacağını, Türkiye’nin Yunanistan ile olan ilişkilerini iyileştireceğini belirtti. BM İyi Niyet Misyonu’nu bu şartlar altında yerine getirmesi mümkün değil
40-BM Özel Temsilcisi Eide birkaç saat öncesine kadar çözüme kendilerinin bile fark etmeyeceği şekilde çok yaklaşıldığını söyledi. Alınacal dersler ortada, ancak olguları çok uzağa atarsak bir şeyleri kaybederiz şeklinde konuştu.
41-Genel Sekreter heyetlere teşekkür etti ve yemek sonra sona erdi.
Çeviri: Alkan Muhtaroğlu/Kulis Kıbrıs