CTP, Tarih Öğretimine İlişkin Açıklamaları Eleştirdi

CTP, Tarih Öğretimine İlişkin Açıklamaları Eleştirdi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu panelde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin Kıbrıs’ta tarih öğretimi ve Kıbrıs tarihine ilişkin açıklamalarını eleştirdi.

CTP’den yapılan yazılı açıklamada, “Özellikle, bir ülkenin eğitim bakanlığı, akademisyenleri, bağımsız araştırmacıları ve öğretmenleriyle belirleyeceği tarih eğitimi konusunda başka ülke temsilcilerinin yönlendirme yapması, bilimsel dayanaktan yoksun bir şekilde siyaseten yanlı çıkarımlar üzerine eleştirilerde bulunması anlaşılabilir değildir” ifadeleri kullanıldı.

“BİLİMSEL YAKLAŞIM VE VERİLER ÜZERİNDEN HAREKET EDİLMELİ”

Tarih ve tarih eğitimi konusunda bilimsel yaklaşım ve veriler üzerinden hareket edilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak evrensel değerlere bağlı, özellikle demokrasi, eşitlik, insan hakları ve barışı merkezine alan bir eğitim yaklaşımını benimsediğimiz apaçık ortadadır.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“İki ayrı devlet gibi temelsiz iddialar ile koltukları ve gündemleri meşgul edenlere Kıbrıs tarihinin okullarda kendi başına bir ders olarak okutulmaya CTP tarafından başlatıldığı herkesçe bilinen bir gerçektir. İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın gerek Eğitim Bakanı olarak gerekse Başbakan olarak görev yaptığı dönemlerde tarih eğitiminin bilimsel veriler ışığında kapsayıcı bir eğitim haline dönüştürülmeye çalışıldığını ve bunun nitelikli, çağdaş ve dünyaya bağlanan bireyler yetiştirmedeki önemini göz ardı etmemiz mümkün değildir. Bilinmesi gerekir ki söz konusu kitaplar ilk olarak 1994-1996 döneminde CTP’nin eğitim bakanlığı görevini yürüttüğü dönemde düzenlenmiştir. 2004-2008 döneminde ise yine CTP’nin koalisyonun büyük ortağı olduğu dönemde tarih kitapları, tekrardan düzenlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anki Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Sn. Mevlüt Çavuşoğlu’nun da içerisinde yer aldığı Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi bu çalışmaları takdirle karşılamıştı. Bunun sonuncunda Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi, Güney Kıbrıs’a da tarih kitaplarını, barışı merkezine alan bir eğitim sistemine geçilmesi yönünde telkininde bulunmuştu”

“EVRENSEL DEĞERLER VE İNSANI MERKEZE ALAN TARİH KİTAPLARI”

CTP tarafından yapılan açıklamada, 2000’lerin başında diye ifade edilen dönemde, Kıbrıs’ın bütün bir ada olduğu, bu adada birden fazla toplumun yaşadığı, özellikle 1963 ve 1974 yılları arasında adamızda inkar edilemeyen bir çatışma döneminden geçildiği anlayışıyla, adanın çok toplumlu olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak hazırlanan tarih kitaplarının Kuzey Kıbrıs’ta hazırlanan kapsamlı, evrensel değerleri ve insanı merkezine alan ilk tarih kitapları olduğu savunuldu.

UBP hükümetlerinin hükümete gelir gelmez bu kaynakları kullanımdan kaldırarak barış ve demokrasi anlayışından daha uzak tarih kitaplarını kullanıma sürdüğü söylenen açıklamada, “Tatar’ın barışın ve birlikte yaşamanın önündeki engel olarak ‘farklı ırklardanız’ yönündeki talihsiz açıklamalarının ardından söz konusu panelde sarf ettiği sözler, Kıbrıs adasında farklı toplumların yaşadığını görmezden geldiğini bize göstermektedir” denildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“21’inci yüzyılda dünya ile birleşmek için ülkemiz insanının sahip olması gereken evrensel değer ve ilkelerden yoksun, yanlı bir tarih eğitimine ihtiyaç duyulduğu yönündeki tespit de bunun desteklenmesi de, en az öncekiler kadar talihsizdir. Tatar ve azınlık hükümetinin, sağlık ve ekonomideki çöküşün ardından son günlerde yaşanan elektrik kesintileri konusundaki beceriksizliklerini örtbas edebilmek için gündem değiştirme çabaları kabul edilemez.

Bu ülkenin ve Kıbrıs Türk toplumunun tarihini, buradaki tarihçiler ve araştırmacılar ile hep birlikte ve ‘çağa uygun hale nasıl getiririz?’ gailesi ile atılan tüm adımları destekleyeceğimizi bildiririz. Bir ülkenin tarihi ve tarih eğitimine dair başka bir ülkeden direktif almayı kendine misyon edinen Tatar ve azınlık hükümeti, Kıbrıs tarihinin gerçeklerini saptıramayacaktır. “