Cumhurbaşkanı Akıncı, "Ortada yapıcı öneri falan yoktur; sadece Cenevre görüşmeleri için önkoşul koyma çabası vardır. Sayın Rum lider Cenevre’de öncelikle toprak konusunu tamamen bitirmeyi, ardından Güvenlik ve Garanti konularını tamamen sonuçlandırmayı ve en sonunda da diğer başlıklarda geri kalan konuları ele almamızı istemektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, bu yaklaşımın 11 Şubat 2014 mutabakatına ve 12 Ocak 2017 Cenevre Konferansı sonuç bildirisine de tamamen aykırı olduğunu vurgulayarak "bu dayatmayı kabul etmemize imkan yoktur. 'Hiç bir Kıbrıslı Türk lider böyle bir anlayışı kabul edemez' dediğim konu budur" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı'nın açıklaması şöyle:
"Rum tarafı maalesef yine imaj yaratma yönünde bir manipülasyon eylemi içerisinde bulunmaktadır. Son görüşmemizde Sayın Anastasiadis’in çok olumlu ve yapıcı öneriler yaptığı ve bunu bizim reddettiğimiz ısrarla yayılmak istenmektedir. Bu durumda sessiz kalmamız mümkün değildir.
Ortada yapıcı öneri falan yoktur; sadece Cenevre görüşmeleri için önkoşul koyma çabası vardır. Sayın Rum lider Cenevre’de öncelikle Toprak konusunu tamamen bitirmeyi, ardından Güvenlik ve Garanti konularını tamamen sonuçlandırmayı ve en sonunda da diğer başlıklarda geri kalan konuları ele almamızı istemektedir. 11 Şubat 2014 mutabakatına ve 12 Ocak 2017 Cenevre Konferansı sonuç bildirisine de tamamen aykırı olan bu dayatmayı kabul etmemize imkan yoktur. “Hiç bir Kıbrıslı Türk lider böyle bir anlayışı kabul edemez” dediğim konu budur.
Sayın Anastasiadis, kamuoyu önünde henüz siyasal eşitliğimizin temel bir unsuru olan dönüşümlü başkanlığı ve kararlara etkin katılım konusunu kabul ettiğini net bir biçimde ortaya koymazken, Toprak ve Güvenlik-Garanti konularını tamamen sonuçlandırmayı talep edebilmektedir. Böylesi bir tavrın onaylanması söz konusu bile olamaz.
Gelinen noktada, sonuca gidebilmek için yapılması gereken aslında bellidir. Resmin bütününü görebilmek için tüm henüz çözümlenmemiş önemli konuların paralel bir süreçte ele alınması zorunludur. Cenevre’de 5’li olarak toplanıldığında, Güvenlik ve Garanti konuları ele alınırken, ikili olarak toplanıldığında da diğer konular ele alınacaktır.
Bir konuyu tamamen bitirip diğerine geçmek yıllardır mümkün olmamıştır. Şimdi de mümkün değildir. Çünkü taraflar haklı olarak bir başlıkta adım atarken, diğer başlıkta ne olacağını görmek istemektedir.
Uzun zamandan beridir çözüm bekleyen belli sayıdaki önemli konularda karşılıklı atılacak adımlarla kapsamlı bir paket oluşturma çabasının artık gerekli olduğunu belirtmekteyiz. Bu çerçevede Haziran ayında Cenevre Konferansı için bir gün saptanmasını ve o güne kadar da bu yönde çalışmalara devam edilebileceğini önermekteyiz. Cenevre Konferansı’nda da 6 başlıktaki tüm önemli konuların bu yaklaşımla sonuca bağlanabileceğini öngörmekteyiz.
Zamanın çok daraldığının bilinci içinde çözüme odaklanmak yerine, tek taraflı olarak hidrokarbon araştırmalarına ısrarla devam edilirse yaz aylarında yeni gerginlikler yaşanabileceğinin de uyarılarını yapmaktayız.
Kıbrıs Türk tarafı olarak 11 Şubat 2014 mutabakatına ve Cenevre Konferansı sonuç bildirisine uygun çerçevede hareket etmeye devam edeceğimizi, ancak bunlara aykırı ön koşulları kabul etmemizin söz konusu olmayacağını bir kez daha vurgulamak isterim".