Girne’de gerçekleşen “İş’te Kadınlar” zirvesinde konuşma yapan Sibel Tatar, etkinlikte bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti ve iş hayatının rol modelleri ile başarılı sivil toplum örgütü yöneticilerini buluşturarak, KKTC’de üretmek isteyen kadınların önünü açan GİKAD Yönetim Kurulu ve GİKAD Başkanı İçim Çağıner Kavuklu’ya teşekkür etti.
“Ekonomik mücadelemizi sürdüreceğiz”
Sibel Tatar, ekonomik ambargolar ve Kıbrıs sorununda uzlaşmaz tavır sergileyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yürüttüğü politikalar sebebiyle iş dünyasının çeşitli sorunlarla mücadele ettiğini ifade ederek; “60’lı yıllardan beridir iş dünyamızın gelişmesine sekte vurmayı bir politika olarak belirleyen bu anlayışa karşı mücadelemizi bugün de sürdürmeye devam ediyoruz. Ülkemizin ve ekonomimizin yaşadığı bu özel durumu belirtmezsek, bugüne kadar yapılanlara, başarılanlara veya başarılabilenlere haksızlık yapmış oluruz” dedi.
“Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle kopan tedarik zinciri üretimin ve kendi kendimize yetebilmenin önemini göstermiştir.”
Sibel Tatar konuşmasında şunları kaydetti:
“Pandemi süresince tüm dünyada büyük yara olan ekonomi, pandemi sonrasında ekonomik dinamiklerin hareketlenmesine rağmen Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle, bu yıl ekonomideki sıkıntılar kendisini çok fazla hissettirmiştir. Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle kopan tedarik zinciri ise üretimin ve kendi kendimize yetebilmenin önemini göstermiştir.”
Kendi üretimini yapıp yerli ürünleri kullanmanın önemine vurgu yapan Sibel Tatar, kapalı devre sistemi ile enerji üretildiğini söyleyerek, bu yöntemin alternatif enerjilerin kullanılmasına engel olan bir sistem olduğunu söyledi. Sibel Tatar neredeyse 11 ayı güneşli olan bir ülke olmamıza rağmen efektif olarak güneş enerjisini kullanamadığımızı belirtti.
Kadın girişimciliğinin desteklenmesinin bugün gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde önemli bir yer tuttuğunu belirten Sibel Tatar, kadın emeğinin girişimcilik alanında korunması ve teşvik edilmesinin ekonomik büyümemizde yeni kapıları açtığının altını çizerek, bunun yeni anlayış ve perspektifler sunan bir yaklaşım olduğunu söyledi.
“Güçlü kadın girişimciliği, daha güçlü bir toplumsal omurga oluşturulmasına destek olacak”
Kadın girişimcilerin, iş dünyasının zorlu koşullarında rekabet edebilirliğini artırmanın önemine işaret eden Sibel Tatar şunlar ekledi:
“Hedeflerimizi doğru seçerek ve enerjimizi bu yönde doğru yönlendirerek kadın girişimciliğinin başarısını sağlamak, bize iki yönde büyük katkı yapacaktır. Birincisi ülke ekonomimizin gelişimini daha geniş bir tabana yayarak daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturabileceğiz ve bu da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önündeki fırsatları daha iyi değerlendirmesini sağlayacak. İkincisi ise sosyal yapımızın gelişiminde daha güçlü bir toplumsal omurga oluşturarak, sürdürülebilir bir kalkınma hareketini destekleyecektir.”
Sibel Tatar: “Cumhurbaşkanlığı bünyesinde iki yılda 10’a yakın Sosyal Sorumluluk Projesini hayata geçirdik”
Sibel Tatar konuşmasında,sosyal girişimcilik adına sivil toplum örgütlerinin fayda ve önemine inanan biri olarak, kendi proje çalışmaları hakkında da kısa bilgiler verdi.
Bellapais Inner Wheel Derneği başkanlığı döneminde Kıbrıs Türk tarihine damga vurmuş kadınlarımıza adanan “Kıbrıs’ın Öncü Türk Kadınları” projesi yanında, rahim ağzı kanseri konusunda farkındalık yaratan tüm KKTC’de kadınlarasmear testi uygulanması, “Dilek Ağacı” projesi ile binlerce çocuğun dileğini hayata geçiren çocuklarımıza yönelik sosyal sorumluluk projeleri ve Girne Beylerbeyi’ne ait çemberin düzenlenerek heykel, ışık, peyzaj çalışması ile düzenleyerek toplumsal fayda sağlayan projelerin, öncüsü ve parçası olmaktan keyif aldığını belirtti.
Şu anda ise Cumhurbaşkanı Eşi olarak pek çok sosyal sorumluluk projesini tamamladığını veya yürütmekte olduğunubelirten Sibel Tatar, tamamlanmış projelerinden bazı örnekleri paylaştı.
Sibel Tatar, “Hoşgeldin Bebek Ormanı”, “Cumhurbaşkanlığı Fidan Çocuk Korosu ve Orkestrası”, “Kuzey Kıbrıs Kadın Örgütleri Ağı” yanında “Mutlu Çocuklar Anne-Baba Kitabı”, “Mutlu Çocuk Ebeveyn Söyleşileri”, “Tatlısu Hedef Sıfır Atık Pilot Projesi” ve çağırılarına cevap veren kadınlarımızın el emeği ile işledikleri şal ve battaniyelerin Lapta Huzurevi, Kalkanlı Yaşam Evi ve Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’nde yaşamlarını sürdürenlere dağıtılmasını içeren “Dizleri ve Yürekleri Isıtmak İçin Battaniye ve Şal” projesi gibi ona yakın projeyi iki yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirdiklerini belirtti.