Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu arasındaki görüşme sonra erdi. Görüşme sonrası basına açıklama yapılıyor.
Akıncı açıklamalarında şunları kaydetti:
İş ola müzakere döneminin artık kapandığının bilinmesini istiyoruz. Ucu açık müzakere süreci 50 yıldır denendi. Artık bunun dönemi geçti. Zaten Genel Sekreter de bunu raporunda ifade etti. Eskiye ait süreçlerdir. Daha farklı bir süreç başlarsa ancak o şekilde sonuç verebilir. Çözümün adı ne olursa olsun, özünün siyasi eşitlik olacağının altını çizdik.
“Geriye gidiş, çözüm için umut vermiyor”
Rum tarafının bu konuda ve diğer konularda geriye doğru adımlar attığının tespitini yaptık. Bu geriye gidişler bize çözüm için umut vermiyor.
Gelinen kavşakta, bazı şeyleri açıklıkla ifade etmeliyiz. Crans Montana’da çok ciddi müzakere yürütüldü. Çözümsüz olarak dağılmak üzereyken, Anastasiadis’in Çavuşoğlu’na yaklaşımı oldu. Çavuşoğlu’na yetkiyi paylaşmakta Rum toplumunun hazır olmadığı, artık iki devletli bir çözümün gündeme gelmesi gerektiğine dair sözler söylendi. Daha sonra Kıbrıs’ta kendi ifadesiyle “gevşek federasyon” şeklinde bir şeyler söyledi. Ekim’de yaptığımız görüşmede, yetkilerin iki kurucu tarafta daha çok toplanmasından bahsetti. Hangi yetkileri aktaralım sorusunun cevabı ise alınamadı.
Lute’un çabalarının devam ettiği bu noktada, Anastasiadis ne istiyor çağrısını yapmak zorundayım. Ne görüşmek istemektedir? Eğer gerçekten ne istediği konusunda bizimle gayrı resmi de olsa görüşmeye hazırsa, bunu konuşmaya ve karşılıklı kabul edilebilir, tüm tarafların kazançlı çıkabileceği bir uzlaşmayı sağlamaya hazırız. Yeter ki ne istediğimizi bilelim.
“Haziran’dan önce hareket görünmüyor”
Şubat ayı içinde Lute’un gelme ihtimali var. Tarih henüz kesinleşmedi. AP seçimleri var Mayıs ayında. Güneyde de Yunanistan’da da bu seçim var. Bir Brexit süreci var. Türkiye’de yerel seçim var. Yunanistan’da genel seçimler de söz konusu olabilir. Herhangi bir ciddi hareketlenme olabilecekse, Haziran’dan önce bu görünmüyor.
“Doğalgaz bütün Kıbrıslılara ait”
Doğalgaz konusunda görüşlerimiz net. Doğalgaz bütün Kıbrıslılara aittir. Ya bunu bir gerginlik vesilesi olarak devam ettirirsiniz ki Rum tarafı bunu yapıyor. Ya da akıl yolunda buluşulur ve herkes kazançlı çıkar. Akıl yolu bana, ciddi bir kaynak varsa Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklinin en akılcı yol olduğunu söylüyor. Bunun gerçekleşmesini temenni ediyoruz. Kıbrıs Türk tarafı, Türkiye ile birlikte, doğalgaz alanındaki haklarını sonuna kadar savunmaya ve gereğini yapmaya devam edecektir. Gerek Türkiye kendi alanında, gerekse fiili alanda, her türlü çalışmayı yapacaktır. Türkiye ile işbirliğimiz devam edecektir.
Çavuşoğlu: İşbirliğini konuştuk
Çavuşoğlu ise şunları kaydetti:
KKTC’den bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Bugün baş başa, Başbakan ve Dışişleri Bakanı da dahil, verimli toplantılar yaptık. Türkiye ile KKTC olarak, ikili işbirliğimizi, ekonomi ve eğitim başta olmak üzere işbirliğinin nasıl geliştirileceğini konuştuk.
Kıbrıs meselesini enine boyuna değerlendirdik. Sürdürdüğümüz temaslar hakkında Cumhurbaşkanı ve siyasi parti başkanlarına bilgi verdim. Bundan sonra nasıl bu süreç yürütülecek bunları konuştuk. Bizim, Türkiye ve KKTC olarak, Kıbrıs Türk halkı olarak, destek verdiğimiz süreçler neden başarısız oldu? Neyi müzakere edeceğiz? Bunları konuştuk.
“Boşuna zaman kaybetmeyelim”
Bana göre son derece faydalı toplantılardı. En son Crans Montana’da federasyon için masaya oturduk. 11 günlük sürede, yapıcı olan, çözüm isteyen, esneklik gösteren Kıbrıs Türk halkıydı ve Türkiye’ydi...
Anastasiadis ve Rum tarafı, Mont-Pelerin’de yaklaşım sağlanan konulardan bile geri adım attılar. Rum kesimi hiçbir şeyi Türk tarafı ile paylaşmaya hazır değil. Anastasiadis’le görüşmemizde zaten bunu itiraf etti. Her gün farklı şeyler söyleyerek zaman kazanmaya çalışmak akılcı bir yaklaşım değildir. Ne kadar zaman içinde bunu müzakere edeceğiz, bunu görmemiz lazım.
Yeni bir müzakereye başlamak için, neyi müzakere edeceğimiz konusunda hemfikir olmamız lazım. Yunanistan ve Rum tarafı da aynı düşünüyor. Boşuna zaman kaybetmeyelim. Biz hep çözüm istedik. Siyasi eşitliğe dayanan, adil, kalıcı bir çözüm istedik. Bir taraf birlikte yaşamak istemiyorum diyorsa, bunu düşünmemiz lazım. Bugün bunu değerlendirdik ve bundan sonraki süreçte, düşüncelerimizi BM dahil herkesle paylaşmaya devam edeceğiz. Yaptığımız temaslarda bu düşüncelerimizi paylaştık. Herhangi birisini empoze etmiyoruz. Kimse diğer seçenekleri de dışlamasın.
“Kıbrıs Türk halkının bu rezervlerde hakkı var”
Hidrokarbon kaynaklarını da değerlendirdik. Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının istediği son derece basit. Herkesin kabul ettiği bir şey var. Kıbrıs Türk halkının da bu rezervlerde hakkı var. O zaman bu hak garanti altına alınmalı. Bu zenginlik varsa, ortaya çıkarılmalı ve hakça paylaşılmalıdır. Bugün bir çok modeller var. Ticari işbirlikleri var ama bu devlet olarak tanıdığı anlamına gelmez. İki tarafın da hakkı varsa, başka formüller bulunabilir. AB’den de istediğimiz buydu. Sattıktan sonra paylaşacaksan, şimdi niye yapmıyorsun? Bunlar samimiyetsiz yaklaşımlar. Siz tek taraflı yapmaya devam ederseniz, biz de Kıbrıs Türk halkının hakkını koruruz. MEB’imizde sismik araştırma değil, sondaj da yapacağız. İkinci platformumuz Şubat’ta geliyor. Rum tarafının arzusu buysa, gereğini yapacağız. Türkiye'nin kayda geçirdiği MEB var. Buralarda sismik araştırmalar sürüyor. Bazı noktalarda yoğunlaşıldı. O noktalarda çalışmalara başlayacağız.
Akıncı ve Çavuşoğlu, basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Çavuşoğlu sondajla ilgili bir soruya karşılık, "KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda sondaj yapacağız ve münhasır ekonomik bölgelerde de sondajlara başlayacağız" dedi.
Akıncı ise çözüm ile ilgili bir soruya karşılık, "KKTC’yi ekonomi ve demokrasisi ile geliştirmek, dış ilişkilerini geliştirmek ertelenemez diye yıllardır söylemekteyim. Öte yandan da çözüm bekleyen bir sorunumuz var, bu da ertelenemez bir vaka… Bir taraftan daha iyiye, daha güzele gitmeye çalışacağız, bir taraftan da çözüm için çalışacağız. Ben hep çözümü isteyen bir lider oldum, bunun için çaba sarf ettim, sarf etmeye de devam edeceğim ama her şeyimizi de çözüme endeksleme lüksümüz yok. Bizim dışımızdaki nedenlerle olamıyorsa ki bugüne kadar da böyle oldu, olmadı ama hayat da durmadı. Yine öyle olacak" yanıtını verdi.