Akıncı'nın açıklamaları şöyle:
“4-5 gün bile bu adada bulunmayan kişiler, 45 yıldır hizmetinde bulunduğum halkıma beni
anlatmaya çalışıyor. Boşuna uğraşıyorlar, çünkü Kıbrıs Türk halkı beni çok iyi tanıyor ve
en büyük güvencem de halkımdır”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, 11 Ekim seçimlerinin bu
topraklarda kendi irademiz ile var olup olamayacağımızın seçimi olduğunu belirterek, halkın da kendi iradesi, vicdanı ve aklıyla kararını vereceğini vurguladı. “Senin yerine kararı ben veririm düşüncesi halkımıza yapılan en büyük yanlıştır” diyen Akıncı, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme yetkisine ve yeteneğine sahip olduğunu belirterek, herkesin buna saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı bu sabah Taşkınköy Spor
Kulübü ve Göçmenköy’de bazı yerleri ziyaret ederek kulüp başkanı, yöneticiler, bölge muhtarı ve yurttaşlarla bir araya geldi. Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın da eşlik ettiği ziyaretlerde Akıncı, görüş ve düşüncelerini aktardı, yurttaşların sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sağlığa dikkat edelim, tedbiri elden bırakmayalım diyerek”
yurttaşlara maske, mesafe, hijyen kurallarına uymaları çağrısını yineledi. Akıncı, sağlığı en önde tutarak hareket ederken, ekonomiyi de dibe vurdurmamak için tedbirli bir şekilde, hükümetin de özellikle kapanan ve işleri durma noktasına gelen kesimler ile işini kaybedenlere destek sağlaması, bu zor günlerin sosyal dayanışma içinde atlatılabilmesi gerektiğini kaydetti.
“SEÇİME KATILARAK YURTTAŞLIK GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRMELİYİZ”
Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı önlemler yanında seçim gününe yönelik de gerekli
tedbirleri alarak düzenlemeleri yapacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın ‘Sandığa gitmek, bakkala gitmekten daha az tehlikelidir’ sözlerine katıldığını ve herkesin yurttaşlık görevini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Birleşmiş Millletler Genel Sekreteri’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı gibi seçimlerin ardından
5 taraf ve BM’nin katılımıyla gayrı resmi bir toplantının gerçekleşeceğini, bunun da zaten Türkiye Cumhuriyeti’nin önerisi olduğunu belirten Akıncı, Crans Monta’nın ardından özellikle Rum liderliğinin yarattığı bulanıklığın Berlin zirvesinde giderildiğine dikkat çekti. Akıncı, her iki tarafın da onay verdiği metnin, siyasi eşitliğe dayalı iki kurucu devletli federal çözümü net bir şekilde teyit ettiğini vurguladı.
Federasyonu kabul etmekte zorlanan Rum tarafının iki devletli çözümü kabul etmesinin
mümkün olmadığını belirten Akıncı, “Federal çözüm zaten iki kurucu devletlidir. Böylesi bir çözümde KKTC, her kurumu ile birlikte varlığını federal çatı altında devam ettirecek şekilde kurucu devlete dönüşecek. Ayrı polisimiz, mahkememiz, bakanlıklarımız olacak, federal yönetimde dönüşümlü başkanlık olacak. Kararlara etkin katılım yanında eşitliğimiz, güvenliğimiz ve özgürlüğümüz güvence altında olacak. Tüm bunların gerçekleşmesi halinde çözüm olacak” dedi. Akıncı, iki kurucu devletin ekonomik, ticari, kültürel, sportif, turizm ve ticaret gibi alanlarda uluslararası anlaşma yapabileceğini, diğer yandan dış politika, savunma ve güvenlik konularında ise ancak her iki başkanın onayı ile hareket edilebileceğini vurguladı.
“YENİ SÜREÇ SONUÇ ODAKLI OLACAK”
Bir soru üzerine kimsenin 50 yıl daha müzakere etme niyetinde olmadığını, zaten Berlin
zirvesinin ucu açık olmayan sonuç odaklı süreci öngördüğünü anımsatan Akıncı, tüm taraflarda irade, kararlılık ve niyet olması halinde sonuca ulaşılabileceğine inanç belirtti.
Yapılan müzakerelerde siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık, iki eşit kurucu devlet, egemenliğin
iki taraftan eşit olarak kaynaklandığı bir yapı gibi çok ciddi kazanımlar elde edildiğini kaydeden
Akıncı, ‘Rum tarafı istemez’ diyerek bu kazanımlardan vazgeçmenin, BM parametrelerini terk
etmenin çok ciddi bir hata olacağı uyarısında bulundu.
“YOLA DİYALOG ve İSTİŞARE İLE DEVAM EDİLECEK”
Bir başka soru üzerine burada Türkiye’nin iyiliğinden başka bir şey isteyen kimsenin
olmadığını belirten Akıncı, ancak bunun da her konuda yüzde yüz aynı düşünülecek anlamına
gelmediğini, bazı konularda farklı düşünülebileceğini, bunun da diyalog ve istişare ile çözülerek yola devam edileceğini kaydetti.
“EN BÜYÜK GÜVENCEM HALKIMDIR”
45 yıldır halkının hizmetinde olduğunu ve halkın kendisini çok iyi tanıdığını, kendisini
tanımayanların Kıbrıs Türk halkına anlatmaya çalışmasının anlamsız olduğunu belirten Akıncı, “4-5 gün bile bu adada bulunmayan kişiler, 45 yıldır hizmetinde bulunduğum halkıma beni anlatmaya çalışıyor. Boşuna uğraşıyorlar çünkü Kıbrıs Türk halkı beni çok iyi tanıyor ve en büyük güvencem de halkımdır” dedi. 11 Ekim seçimlerinin bu topraklarda kendi irademiz ile var olup olamayacağımızın seçimi olduğunu belirterek, halkın da kendi iradesi, vicdan ve aklıyla kararını vereceğini vurgulayan Akıncı, “Senin yerine kararı ben veririm düşüncesi halkımıza yapılan en büyük yanlıştır” dedi. Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme yetkisine ve yeteneğine sahip olduğunu belirten Akınca, herkesin buna saygı göstermesi gerektiğini belirtti.