Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AB’nin, yarım asrı aşkın bir süre müzakere edilmiş, Kıbrıs Rum tarafının eşitlik zemininde yetki ve refah paylaşımını reddi yüzünden defaten başarısızlıkla sonuçlanmış, tüketilmiş ve Rum tarafının statükoyu devam ettirmek için araç olarak kullandığı federasyon zeminini, geçmiş BM Güvenlik Konseyi kararlarını gerekçe göstererek savunması yanlı tutumunun yeni bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Tatar, Kıbrıs’ta olası bir uzlaşının ancak iki tarafın karşılıklı kabulüyle mümkün olabileceğini ifade etti ve AB’ye düşen görevin tarafların meşru haklarına dayalı sürdürülebilir bir çözüm için taraflar arası dengeyi sağlamak ve olası bir uzlaşıyı desteklemek olduğunu kaydetti.
Tatar, taraflar arasında ortak bir müzakere zeminin ancak, mevcut gerçekliklerin, adadaki iki tarafın her anlamda eşitliklerinin, bir başka deyişle; egemen eşitlik ve eşit statülerinin kabulüyle bulunabileceğini de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, 24-25 Haziran’da gerçekleştirilecek AB Zirvesi’ne ilişkin olarak basında yer bulan karar taslağı ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında şunları kaydetti:
“Malumları olduğu üzere, Cenevre’de gerçekleşen 5+BM gayrıresmi toplantısı taraflar arasında ortak bir zemin olup olmadığını tespit etmek maksadıyla düzenlenmiştir. Bu toplantı neticesinde, tarafların resmi müzakereye geçebilmeleri için gerekli olan ortak zemin arayışlarının devam edeceği BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından açıkça ifade edilmiştir.
Hal böyle iken, AB’nin, yarım asrı aşkın bir süre müzakere edilmiş, Kıbrıs Rum tarafının eşitlik zemininde yetki ve refah paylaşımını reddi yüzünden defaten başarısızlıkla sonuçlanmış, tüketilmiş ve Rum tarafının statükoyu devam ettirmek için araç olarak kullandığı federasyon zeminini, geçmiş BM Güvenlik Konseyi kararlarını gerekçe göstererek savunması yanlı tutumunun yeni bir göstergesidir.”