Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sürdürdüğü yeni siyasetin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temeline dayandığını ifade ederek, Kıbrıs’ta iki ayrı bağımsız devletin iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini vurguladı. Tatar, “Bu siyasetten geri dönmemiz mümkün değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nde “Kıbrıs’ta Türklerin Varoluş Mücadelesi” başlıklı konferans verdi.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 15 Temmuz Şehitler Amfisi’nde yer alan konferansta, senato kararıyla Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora unvanı da takdim edildi. Cumhurbaşkanı Tatar’a, bölgesel barışa ve KKTC’nin varoluş mücadelesine yaptığı katkılar nedeniyle Uluslararası Siyaset Ana Bilim Dalında fahri doktora unvanı verildi. Senato kararı, Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümü olan 20 Temmuz 2022 tarihinde alındı.
Etkinlik saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra müzik dinletisi sunuldu ve video gösterimi yapıldı.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun açılışta yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ağırlamaktan gurur ve mutluluk duyduklarını ifade etti. Üniversitenin Türk dünyası ile ilişkilere önem verdiğini anlatan Uzun, KKTC’deki üniversitelerle iş birliği çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti ve desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Tatar’a teşekkür etti.
Kıbrıs’ın Türk dünyası ve Türk milleti için çok önemli olduğunu ifade eden Uzun, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs’ta yeni bir dönemi başlattığının altını çizdi. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük ile başlatılan mücadelenin bugün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile devam ettiğini vurgulayan Uzun, Mavi Vatan mücadelesinin varoluş mücadelesi olduğunu vurguladı.
Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz da, Türklük davasının daha ileriye götürülmesi için mücadele veren Cumhurbaşkanı Tatar’ın fahri doktora törenine katılan herkese “hoş geldiniz” diyerek, konuşmasına başladı.
“Bu dava Türklük davasıdır” diyen Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ten miras aldığı davayı ileriye taşımak için mücadele verdiğini söyledi. Tatar’ın ziyaretinin önemini dile getiren Yılmaz, “Allah sizleri hep var etsin Cumhurbaşkanım” dedi. Kalplerinin bir tarafının Kıbrıs diye attığını ifade eden Yılmaz, Kıbrıs Türk halkıyla bir ve beraber mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar da konuşmasında, şehitleri diyarı Osmaniye’de bulunmaktan gururlandığını ifade ederek, “Bu güzelliği bana yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
Kıbrıs’ta mücadelenin bir neferi olmak ve büyük Türk milletinden hiçbir zaman umudu yitirmemenin önemini vurgulayan Tatar, “Ömrüm boyu bu güzellikleri yaşayabilmenin gururu ve bahtiyarlığı içerisindeyim” dedi.
Osmaniye’de, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Kıbrıs’a ilk çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri 50. Piyade Alayı’nın komutanı Halil İbrahim Karaoğlanoğlu’nun adının verildiği park ve kışlayı ziyaret ettiğini dile getiren Tatar, 20 Temmuz Barış Harekatı ile Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuştuğunu ancak şehitler de verildiğini anlattı.
Kıbrıs mücadelesinin Türklük mücadelesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, 1571’de Kıbrıs’ın bir Osmanlı adası olması gururunu yaşadıklarını söyledi. “Kıbrıs fetih edildikten sonra 300 yıldan fazla atalarımız tarafından yönetildi” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, 300 yıldan sonra Kıbrıs’ın İngiltere’ye kiralandığını anlatarak, şımaran Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için eylemlere başladığını kaydetti.
Kıbrıs’ın Yunanistan bağlanması için çeşitli hamleler yapıldığını, İngilizlere baskı yapıldığını dile getiren Tatar, Kıbrıs Türk halkının hiçbir zaman inancını yitirmediğini kaydetti. Hep Türkiye’ye baktıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferlerinin Kıbrıs Türk halkı tarafından yakından izlendiğini ve sevinçle karşılandığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının mücadele ettiğini, direndiğini kaydeden Tatar, “Hep Anavatanımıza, Mehmetçiğe baktık” dedi. 20 Temmuz 1974’te Türk askerinin adaya çıkması ve Mehmetçikle Mücahidin buluşmasıyla Kıbrıs Türk halkının gözyaşlarını tutamadığını vurgulayan Tatar, 1974’ün dönüm noktası olduğunu altını çizdi.
Gazilere seslenerek, “Sizler olmasaydınız bizler Kıbrıs’ta kalamayacaktık. Kıbrıs’ta Türk varlığı son bulacaktı” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten sonra yeni bir dönem başladığını ve Doğu Akdeniz’de gönderde KKTC bayrağının dalgalanmaya devam ettiğini belirtti.
Kıbrıs’ta yaşanan katliamlardan bahseden Tatar, çok şehitler verildiğini, hala kayıpların olduğunu söyledi. Dede Korkut’un adı verilen üniversitede fahri doktora unvanı almanın kendisi için gurur olduğunu vurgulayan Tatar, Türkiye’ye inandığını, güvendiğini kaydetti. Geçmişteki zaferlere işaret eden Tatar, bölgeye Türklük mührü vurulduğunu ifade etti.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kıbrıs’a Anadolu suyunun taşınmasının bağları pekiştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim aramızdaki bağlar kadimdir” diyerek, hiç kimsenin bunu kopartmaya gücü yetmeyeceğini vurguladı.
Kıbrıs’ta yıllarca federal temelde bir anlaşma için müzakere yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Hiçbir zaman Rumlar bizi eşit görmedi” diyerek, çoğunluğun azınlığı yönetmesinin istendiğini söyledi. Kıbrıs’ın tek başına Avrupa Birliği’ne alınmasıyla oyunun kurallarının değiştirildiğini ifade eden Tatar, sinsi oyunlarla Kıbrıs Türk halkının Anadolu’dan Türkiye’den kopartılmak istendiğini söyledi.
Yeni siyasetin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temeline dayandığını ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı bağımsız devletin iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini vurguladı. Doğu Akdeniz’deki Türk devletinin yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizen Tatar, Türk askeri varlığının caydırıcı güç olarak devam etmesinin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu söyledi.
“Bu siyasetten geri dönmemiz mümkün değildir” diyen Tatar, Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşma olacaksa bu temelde olması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Rum tarafına sunduğu önerilerden bahseden Tatar, “Cevap gelir mi gelmez mi yakında göreceğiz” diyerek, arkalarında büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğunun altını çizdi.
Bağların daha da gelişmesinin en büyük temennileri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek nesiller için nimet ve zenginlikleri paylaşmanın görevleri olduğunu söyledi.
Kendisine gösterilen yakın ilgi ve alakaya teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, milli davayı sahiplenmek ve Doğu Akdeniz’de bayrakları dalgalandırmanın görevleri olduğunu söyledi.
Tatar, “Gelecekte 2071 yılında aynı vizyonla, aynı siyasi anlayışla bu coğrafyadaki varlığımızın sürdürülmesi ve geliştirilmesi hepimizin temennisi ve dileğidir” diyerek, konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuşması alkışlarla sona erdi. Konuşmasının ardından Tatar’a hediye takdiminde de bulunuldu.