Cumhurbaşkanlığı adayları ve saklı gerçekler

Oshan SABIRLI

“Akıl yaşta değil baştadır” demiş atalarımız. Hatta bu sözün karşısında “akılı da başa getiren yaştır” diye eklemiş birileri. İşte bu polemik yaşanırken bodoslama şekilde seçim atmosferine daldık. Hem de aylar öncesinden. İlk olarak Akıncı aday olacağını açıkladı. Ardından CTP’de yapılan sert manevra ile Mehmet Ali Talat ekarte edildi ve Sibel Siber’in CTP’nin adayı olduğu ifade edildi. Derken Cumhurbaşkanlığı’nın eski müzakerecisi Kudret Özersay aday olacağını kaydetti. Son olarak Derviş Eroğlu’da “adayım” dedi. Yarış erken başladı. Adaylar bu yarışın erken başlamadığını iddia etse de yarışın alışılmışın çok ötesinde erken şekilde başladığını görüyoruz. Bu yarışı zafer ile göğüsleyecek olan hiç kuşkusuz medyayı en iyi kullanan aday olacak. Dedim ya yarış erken başladı diye, bu iş, hem biraz can sıkıcı, hem de hayatımızı çok fazla meşgul eden bir seçime dönüşecek. Kimsenin yorulmaya, tatil yapmaya şansı olmayacak. Bu seçim döneminde, en çok üzerine gidilecek aday hiç kuşkusuz Eroğlu olacak. Eroğlu’nun muhalifleri, Eroğlu’nun yaşlandığını sürekli zikretmeye başladı. Hatta Eroğlu’nun doğum yılı olan 1938 ile ilgili olarak, sosyal medyada paylaşılan eski radyolar, eski televizyonlar, eski arabalar ile gizliden gizliye yeni bir polemiğin başlatıldığını da görüyoruz. Hatta alzaimer, Parkinson hastalıkları ile ilgili bir çok haberde konu çaktırmadan Eroğlu’na getiriliyor. Yani sosyal medyanın belden aşağı vuruşları siyaset sahnesine aktardığım gibi taşınmaya çalışılıyor. Aslında söz yaştan açılmışken Mustafa Akıncı’nın ise Eroğlu’ndan yalnızca 9 yaş genç olduğunu da belirtmem gerek. Yarış erken başlayınca Nisan ayına kadar olan süreçte yoğun şekilde köy gezilerini, açılışları, kabulleri ve açıklamaları göreceğiz. Bu zaman zarfında konuşulmayan şey kalmayacak. Televizyon programlarında Kudret Özersay ve Mustafa Akıncı’nın bol şekilde yüzünü görmeye şimdiden alışın. Eroğlu’nun yandaş medyası ve BRT’de yüz yüze röportajlar dışında gözükeceğini sanmıyorum. Meclis Başkanı Sibel Siber, şimdilerde her ne kadar Meclis Başkanı sıfatı ile açıklamalara imzasını atsa da ve açılışlara, etkinliklere katılsa da sanırım televizyona çıkmayı, adaylığı ile ilgili kendi kontrolü dışında açıklama yapmayı tercih etmiyor. Seçim yaklaştıkça ve Siber Meclis Başkanı sıfatını kısmen terk etmeye cesaretlenirse, onu da medyada daha yoğun görürüz gibime geliyor. Zaten Siber’e şu sıralar ne sorsanız, meclis başkanı olduğu için, yani tüm meclisi temsil ettiği için açıklama yapamadığını kaydediyor. Kudret Özersay ise Tahsin Ertuğruloğlu ile benzetiliyor. Yarışın en başında zaten kaybedeceği iddia edilirken Ertuğruloğlu gibi protest bir duruşu yokken kazanma ihtimaline de mucize olurmuşçasına bakılıyor. Garip bir seçim yapacağız. Bu seçimde en çok adaylar ve medya mensupları yorulacak. Sıkın dişinizi 4 ay daha kaldı. Anlaşılan bize daha çok malzeme çıkacak.