Milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer verilen Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısı tamamlandı. Gelecek birleşim, 11 Ekim Pazartesi saat 10.00’da yapılacak.
Genel kurulun öğleden sonraki bölümünde TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in konuşmasının ardından yerinden söz alan Ana Muhalefet CTP Genel Tufan Erhürman, genel kurul salonunda hükümetten sadece bir bakanın bulunmasını eleştirerek, “Meclisin itibarını beş paralık ettiniz. Bu rezalete dur demenin zamanı geldi” şeklinde tepki gösterdi.
Erhürman’dan sonra yerinden söz alan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da, KKTC tarafından Türkiye’de yaşanan sel ve yangın felaketleri mağdurlarına yapılan 17 milyon TL yardımın “boş çek”le yapıldığı iddialarına yanıt verdi.
Genel kurul esnasında Maliye Bakanı ile görüşerek bilgi aldığını aktaran Ataoğlu, 17 milyon TL’lik yardımın 10 milyonunun bütçeden, 7 milyonunun ise sivil toplum örgütlerinden karşılandığını hatırlatarak, Türkiye’ye bu miktarın bir kısmının verildiğini, kalanın ise sonra verileceğini belirtti.
ÇAĞATAY: “İŞBİRLİĞİ YAPABİLİRSEK KISIR DÖNGÜDEN ÇIKABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ”
“Kıbrıs Meselesi”yle ilgili güncel konuşma yapma istemiyle kürsüye çıkan Halkın Partisi Milletvekili Erek Çağatay, 52 yıllık müzakere sürecinde bir netice alınamadığını kaydederek, süreci sorgulamak gerektiğini ifade etti.
Federasyon anlayışının işlemediğini tarihin gösterdiğini söyleyen Çağatay, CTP Milletvekili Sıla Usar’ın tepkisiyle karşılaştı. Usar’ın “tarihi doğru okumama” eleştirisi yaptığı Çağatay, “aynı yoldan giderek farklı bir noktaya varılamayacağını söyledi.
“Yöntemi değiştirerek, işbirliğine yönelerek, çözümden önce çözüm için işbirliği yapabilirsek kısır döngüden çıkabileceğimizi düşünüyoruz” diyen Çağatay, aynı yanlışları tekrar etmemek için bir metodoloji değişikliğinin şart olduğunu kaydetti.
Karşı tarafın da kabul edebileceği öneriler yapmak gerektiğini söyleyen Çağatay, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in taraflara farklı düşünceleri varsa ortaya koymaları çağrısı yaptığını hatırlattı. Çağatay, BM Genel Sekreterinin sorunu çözemeyecek de olsa taraflar arasında diyaloğu başlatmak istediğini belirtti.
“İşbirliği modeliyle gidelim. Bu konuda örnekler vardır” diyen Çağatay, işbirliklerini daha ileriye götürmek gerektiğini ve özellikle doğalgaz konusunda işbirliği yapılması gerektiğini vurguladı.
Çağatay, işbirliğinin Doğu Akdeniz’de barış, huzur ve istikrar için de gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
TDP Milletvekili Zeki Çeler’in “İşbirliği yapabilmek için Rum tarafıyla her türlü eşit güce sahip bir altyapıya sahip olduğumuzu söyleyebiliyor muyuz?” sorusu üzerine Çağatay, devletin zayıflığının Kıbrıs Türk halkının haklarını alamayacağı anlamına gelemeyeceği yanıtını verdi.
ERTUĞRULOĞLU: “RUM ‘DEVLET’, BİZ ‘TOPLUM’ MUAMELESİ GÖRDÜĞÜMÜZ SÜRECE RESMİ MÜZAKERELER HAYATA GEÇMEYECEK”
Çağatay’ın konuşmasının üzerine söz alan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, gerçekleşmeyecek tablolar yaratmanın Kıbrıs Türk halkına hizmet etmediğini belirtti.
Koşulların değiştiğine işaret ederek, alışılagelmiş yaklaşım, argüman, parametre ve müzakerelerle bir yere varılamayacağını söyleyen Ertuğruloğlu, “Bu başarısızlığın nedeni uluslararası camiada Rum tarafının ‘devlet’, bizim ‘toplum’ muamelesi görmemizdir. Bizim açtığımız yeni sayfada, Rum ‘devlet’, biz ‘toplum’ muamelesi gördüğümüz sürece resmi müzakereler hayata geçmeyecek” dedi.
Müzakerelerin başarısızlığının sebebinin statü meselesi olduğunu yineleyen Ertuğruloğlu, ortaya koyulan siyasetin ise, başarısızlığın sebebini ortadan kaldırmaya yönelik bir hamle olduğunu vurguladı.
Federasyon tezinin bir alışkanlık olduğunu ve yeni sürece alışamamayı anlayışla karşıladığını belirten Ertuğruloğlu, “İki devletin müzakeresine kapılarımız açıktır. Federasyonda devlet sahibi olamazsınız” dedi.
Hiçbir eksiklik ve hiçbir yanlışlığın devleti inkar etmenin gerekçesi olamayacağını ifade eden Ertuğruloğlu, yanlış ve eksikleri tespit edilip, düzeltilerek devletin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Halkın, hükümetlerin performansından mutlu olmadığı için başka yollara saptığını ve bu nedenle Annan Planı’na “evet” dendiğini belirten Ertuğruloğlu, adada iki devlet olduğunu ve iki devlet olarak geleceğin şekillendirilmesine olanak sağlanması gerektiğini vurguladı.
Ertuğruloğlu, Rum tarafının dünyada tanınmışlığı olduğu sürece Türk tarafıyla bir şey paylaşmayacağını kaydetti
Federasyonun gerçekleşmeyeceğini yineleyen Ertuğruloğlu, “Siyasi eşitlik 1960 Cumhuriyeti’nde de vardı. Ne oldu? Hepsi bir gecede gitti. Ortaklık olacaksa, daha sağlam zeminde olmalıdır. Bu sağlam zemin de egemen eşitliktir” ifadelerini kullandı
ARIKLI: “ARAZİ 1993’TE SANAYİ DAİRESİ’NE VERİLDİ”
Meclis Genel Kurulu’nda tartışılan arazi konusunda konuşan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, söz konusu arazinin 1993’te Sanayi Dairesi’ne verildiğini belirterek, Jeoloji ve Maden Dairesi’nin bu araziye ihtiyacı varsa hemen verebileceğini söyledi.
ANGOLEMLİ: “İLKEL METOTLARLA KURAKLIK ÖLÇÜLÜYOR”
“Kuraklık tespitleri”yle ilgili konuşma istemiyle söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, konuşmasına, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nu federayon tezine ilişkin sözlerini eleştirerek başladı.
Dilekkaya köyünde kuraklıktan dolayı hasat yapılmadığını ancak bu köyün kuraklık haritası kapsamı dışında tutulduğunu söyleyen Angolemli, Genel Tarım Sigortası Fonu yönetiminin ilkel metotlarla kuraklık ölçtüğünü savundu. “Bu tespitlerde art niyet vardır” diyen Angolemli, kısa süre içerisinde, en azından Dilekkaya köyünde araştırma yapılmazsa Meclis araştırması talep edeceğini belirtti.
En az 500 dönümün kuraklık kapsamına girmesi gerektiğini kaydeden Angolemli, 350 dönümün kuraklık kapsamına alındığını ve bunun tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Hellim konusuna da değinen Angolemli, kıstaslara uyulursa üretilen hellimleri Avrupa Birliği’nin alacağını kaydederek, kullanılan hayvan yeminin yerli olmasının kıstaslardan olduğunu ancak ülkede hayvan yeminin ithal edildiğini belirtti.
MANAVOĞLU: “TIS YOK”
Halkın Partisi Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu ise, “Kuzuların sessizliği” başlıklı güncel konuşma yaptı.
Kıb-Tek Araştırma Komitesi’nde kendisinin de yer aldığını belirten Manavoğlu, opsiyon belgelerinin hiçbir şeyi garanti etmediğini, önemli olanın gelen ürünün orijinal olup olmadığı, gelmesi gereken yerden gelip gelmediği gibi konular olduğunu aktardı.
“PCR kaosu yaşandı, Sağlık Bakanı’ndan tıs yok. Sahte Adapass şoku yaşandı, Sağlık Bakanı’ndan tıs yok. Uluslararası aşı kartı için girişimler yapılması gerekiyor, Cumhurbaşkanı ve Başbakandan tıs yok. İmar Planları ile ilgili derin bir sessizlik var” diyen Manavoğlu, hükümetin kuzulardan bile daha sessiz olduğunu ifade etti.
ARIKLI: “AKARYAKIT İSTASYONLARININ KAR PAYINI SABİTLEME ZAMANIDIR”
Manavoğlu’na yanıt vermek için yeniden söz alan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, ihale şartnamelerinde ne amaca hizmet ettiği belli olmayan maddeler olduğunu ancak ileriki dönemde artık gelecek olan yakıtın özelliklerine ve nereden alındığına bakılacağını vurguladı.
Akaryakıt zammına da değinen Arıklı, fiyatların uluslararası borsa fiyatlarına göre hesaplandığını ifade etti.
Akaryakıt istasyonlarının aldığı kar payına da değinen Arıklı, “Bir dönem akaryakıt istasyonlarının aldığı kar payı sabitti, daha sonraları oransal olarak ele alınmaya başladı. Her zam yaptığımızda akaryakıt istasyonlarının karı artıyor. Artık sabitleme zamanıdır. Bu konudaki çalışmamızı Bakanlar Kurulu’na sunacağız” diyerek, akaryakıt istasyonlarının karşı çıkması halinde muhalefetten destek istedi.
HAMZAOĞULLARI: “UBP’Lİ ÖRGÜT BAŞKANLARININ ÇOCUKLARI, GEÇİCİ ÖĞRETMEN STATÜSÜNDE İŞE BAŞLADI”
“3 Ay Sonra Meclis ve Azınlık Hükümeti” başlıklı güncel konuşma istemiyle söz alan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, pahalılık, istihdamlar ve eğitim konularında eleştirilerde bulundu.
“Asgari ücretle çalışanı anlamamakla ısrar ediyorsunuz” diyen Hamzaoğulları, vatandaşlar arasında mali açıdan uçurumlar oluştuğunu da belirtti.
Usulsüz ve geçici istihdamlar da yapıldığını savunan Hamzaoğulları, devlet dairelerinde olacak memurların adaletli sınavlardan geçmesi gerektiğini vurguladı.
Hamzaoğulları, bazı UBP’li örgüt başkanlarının çocuklarının geçici öğretmen statüsünde işe başlatıldığı iddiasında da bulundu.
Karpaz bölgesindeki okulların eksiklerinden bahseden Hamzaoğulları, “kurultaydan başka bir şey konuşan yok” dedi.
Konuşmaların ardından yazılı soruların da okunmasıyla birleşim sona erdi.
Meclis Genel Kurulu’nun gelecek birleşimi, 11 Ekim 2021 Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.