Çuri kuyruklu yıldızında hayat bulunduğuna dair yeni bulgular, uzmanların büyük ilgisini çekti.
İngiliz uzmanlar Max Willis ve Chandra Wickramasinghe, kısaca "Çuri" olarak anılan Çuryumov-Gerasimenko/67P kuyruklu yıldızına ilişkin bulgularını İngiltere Kraliyet Astronomi Derneği'nin (RAS) Galler'in Llandudno kentinde düzenlenen toplantısında açıkladılar.
Uzmanlar, Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) ait uzay aracı Rosetta'nın kuyruklu yıldızdan yolladığı görüntülerin, "Çuri'nin dondurulmuş ve cansız bir kütleden ziyade jeolojik olarak aktif olduğunu ortaya koyduğunu" söylediler. Uzmanlara göre, "mikroskobik boyutta canlıların gelişimi için Çuri dünyanın kuzey ve güney kutuplarından daha iyi koşullar sunuyor." Şimdiye kadar alınan görüntülerle kuyruklu yıldızın yüzeyinde organik moleküller tespit edildiği, yüzeye koyu rengini muhtemelen organik unsurların verdiğine dikkat çekildi.
Fransız Haber Ajansı'nın (AFP) sorularını yanıtlayan araştırmacılardan Wickramasinghe, "Çuri kuyruklu yıldızında belirlenen çukurların mikroskobik yaşam formlarından kaynaklanabiliyor olabileceğini" söyledi. Rosetta'nın yolladığı görüntülerin incelenmesi sonucunda kuyruklu yıldızda farklı derinlik ve genişliklere sahip çok sayıda çukur belirlenmişti. Çukurların genişlikleri 10 ila birkaç yüz metre arasında değişiyor. Bazı çukurların 200 metreye kadar derinliğe ulaştığı dikkat çekmişti. Uzmanlara çukurlar, kuyruklu yıldızın yüzeyi altında yer alan boşluklardan kaynaklanıyor. Boşlukların zaman zaman göçmesi yüzeydeki çukurların oluşumuna neden oluyor.
Wickramasinghe'ye boşluklar yüksek gaz basıncının ortaya çıkmasıyla aralıklarla patlıyor. Patlama sırasında da yüzeye organik bileşenler püskürtülüyor.
ESA uzay aracı Rosetta, 10 yıl boyunca 6 milyar kilometreden fazla yol kat ettikten sonra geçen yıl Çuri kuyruklu yıldızının yörüngesine girmişti. Rosetta, 2014 yazından bu yana kuyruklu yıldızın yörüngesinde dolanıyor, aldığı görüntüleri Dünya'ya yolluyor. Rosetta'dan ayrılan sonda aracı "Philae" kasım ayında Çuri'ye inmişti. Kuyruklu yıldızda yapılacak incelemelerin güneş sisteminin oluşumu ve hayatın başlangıcına dair bazı sırları aydınlatması bekleniyor.