Daha fazla delile ihtiyaç var

KAHİRE   AA muhabirine konuşan Mısır İnsan Hakları Kurulu (Bağımsız) Başkanı Hafız Ebu Sade, hükümetin aldığı söz konusu kararın "eksik" olduğunu belirterek, "İhvan hakkında alınan kararın birçok eksik yönü olduğu için soruşturmayı gerçekleştiren tarafların daha fazla delile ihtiyacı var" dedi. Kararın, uluslararası niteliğe sahip olmadığını savunan Ebu Sade, " Bu kararın uluslararası boyuta ulaşması mümkün görünmüyor. Zira bir oluşumu terör örgütü şeklinde değerlendirmek için uluslararası bazı ölçütler vardır. Hükümetin, İhvan hakkında açıkladığı hususlarda bu özellikler mevcut değil" ifadesini kullandı. İhvan (Müslüman Kardeşler Teşkilatı) hakkında alınan söz konusu kararın Mısır genelindeki birçok hareketi etkilemesinden endişe duyduklarını dile getiren Ebu Sade, "İnsan haklarını olumsuz etkileyecek bu tür kararların, kanunlara uygun, üzerinde ittifaka varılmış, belirli kriterlerle uygulanmasını ümit ediyoruz" diye konuştu. Mısır'daki sivil toplum örgütlerinden Hişam Mübarek Hukuk Merkezi Başkanı Ahmed Seyfu'l İslam da İhvan'ın terör örgütü ilan edilmesinin "hükümete ait idari karar" olduğunu vurgulayarak, karara itiraz hakkının bulunduğunu vurguladı. Karar insan hakları ihlali özelliği taşıyor Seyfu'l İslam, kararın net bir şekilde insan hakları ihlali özelliğini de taşıdığına dikkati çekerek, şu görüşlere yer verdi: "Ortada herhangi bir hukuki dayanak yok. Dolayısıyla karar,  'suçu ispat edilene kadar kişi masumdur' ilkesine de aykırı. Kararın hukuki değeri yok. Kararın alınmasındaki asıl amaç, Mısır'ın müttefiklerine terörle mücadeleden korkmadığı mesajını vermek istemesi."  Merkezi Cenevre'de bulunan Kerame İnsan Hakları Merkezi hukukçularından Ahmed Mufrih, söz konusu kararın hukuki bir temeli olmadığı görüşünü savunarak, demokratik devletlerde bu tip uygulamalar olmadığını, bir delil bulunmaksızın kişi ya da kurumların suçlu kabul edilemeyeceğini vurguladı. Mufrih, "Uluslararası toplum, askeri tabanlı bir hükümetin rastgele suçlamalarını tanımaz" diyerek, "Olağanüstü kanunlar uygulanıp, hukuksuzluk esas alınarak, toplumun bir kısmının düşünce ve ifade özgürlüğü kısıtlanmak isteniyor" şeklinde konuştu. Hükümetin İhvan'ı terör örgütü ilan etmesinin ardından polisi ve ordu mensuplarını başta üniversiteler olmak üzere, devlet kurumlarını korumakla görevlendirmesini ise Mufrih, "Mısır'da olağanüstü hali yasallaştırma çabası" şeklinde nitelendirdi. Kararı Suudi Arabistan ve bazı kesimler destekleyebilir Bir diğer hukukçu Ahmed Ragib ise kararın siyasi olduğu yönünde görüş bildirerek, İhvan'ın söz konusu kararı uluslararası platforma taşıması halinde, krizi fırsata çevirme ihtimali olduğunu kaydetti. Ragib, Mısır'ın aldığı kararın başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok kesimden destek alabileceğini ileri sürdü. Mısır'da 23 Eylül'de İhvan'ın lağvedilmesiyle ilgili davayı gören Kahire Mahkemesi, konuyla ilgili kararda, "Müslüman Kardeşler Derneği'nin kapatılması, derneğin ve derneğe bağlı oluşumların faaliyetlerinin yasaklanması ve derneğe ait taşınır ve taşınmaz mal varlığına el konulmasına" hükmetmişti. Mısır Bakanlar Kurulu da İhvan'ı, "Terör örgütü" ilan ettiğini ve üyeliği belirlenen herkese cezai müeyyide uygulanacağını açıklamıştı.