Kopenhag hükümeti, yaz boyunca meclisin gündeminde olan ve aralık ayında son şekli verilen yeni yasayı uygulamaya başladı. Hükümet aynı zamanda 1 Ağustos 2018'de yüzü kapayan tesettür giyimini de yasaklamıştı.
'BENİM GÖRÜŞLERİME UYGUN DEĞİL'
Euronews'ten Kerem Congar'ın haberine göre, yasaya ilk tepki, ülkenin batısında yer alan Aabenraa şehri Belediye Başkanı Thomas Andresen'den geldi. Andresen yönetmeliğin kendi hayat tarzına aykırı olduğunu belirterek "Yasa insanları vücut temasına zorluyor. Benim görüşlerime uygun değil" dedi. Tepkili belediye başkanı yeni yasadan olumsuz şekilde etkilenmemesi için, her iki cinsten devlet yetkililerinin vatandaşlık töreninde bulunması gerektiğini söyledi.
'YAPMAMAK SAYGISIZLIKTIR'
Bazı milletvekilleriyse uygulamanın Danimarka kültürünün bir gereği olduğunu belirterek yeni yasayı savundu. Sağ kanattan bir milletvekili olan Martin Henriksen "Eğer bir şeyi kutladığınız zaman el sıkışmanın gelenek olduğu bir ülke olan Danimarka'ya gelip bunu yapmıyorsanız, bu saygısızlıktır" diye konuştu. Göçmenlerden sorumlu Halk Partisi sözcüsü ise "Bu kadar basit ve sade bir şeyi yapmıyorsanız, Danimarka vatandaşı olmanızın bir anlamı yok" diyerek yeni yasaya destek verdi.
ÜLKENİN YÜZDE 52'Sİ GEREKSİZ BULMUŞTU
© AFP 2018 / VALERY HACH
Danimarka hükümeti seks işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmeyi planlıyor
Yasa tasarısının görüşüldüğü dönemde yapılan bir ankette Danimarkalıların yüzde 52'si yeni uygulamanın gereksiz olduğunu belirtmişti. Bazı belediye başkanlarıysa meclisten geçmesi halinde yasayı görmezden geleceklerini açıklamıştı.
Danimarka hükümetini merkez sağ partilerin yer aldığı bir azınlık koalisyonu oluşturuyor. Bu koalisyona yine popülist ve sağ çizgide yer alan Danimarka Halk Partisi destek veriyor.
İSVİÇRE'DEN EL SIKIŞMAYAN MÜSLÜMAN ÇİFTE VETO
Yeni yasa Avrupa'da bir ilk değil. İsviçre'de geçtiğimiz Ağustos ayında Lozan Belediyesi'ndeki görevlilerle el sıkışmayı reddeden Müslüman çiftin vatandaşlık başvurusu askıya alınmıştı.
Lozan Belediye Başkanı Gregoire Junod çiftin bu davranışının cinsiyet eşitliğine karşı bir saygısızlık olduğunu ve bu sebeple vatandaşlık başvurularını kabul etmediklerini söylemişti.