Doğu Akdeniz Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAÜ-ATAUM) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 97. Yıl Dönümü nedeniyle bir bildiri yayınladı. Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk bildirisinde şu ifadelere yer verdi:
“Var olduğu günden beri bağımsızlığına kasteden düşmanlarının karşısında tek yürek olmuş yüce ulusumuzun, Ebedi Başkomutan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde giriştiği, bağımsızlık mücadelesinden zaferle çıkmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 97’nci Yıl Dönümü’nü kutlamanın gururunu ve coşkusunu yaşıyoruz.
Atatürk, “Ya bağımsızlık ya ölüm…” parolası ile başladığı Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’ni ulusuyla beraber tüm zorluklara karşın başarıya ulaştırmış ve yurdu emperyalist işgal güçlerinden kurtarmayı müteakip, Türk Ulusu’nu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırma yönündeki devrimleri gerçekleştirmiş ve “En Büyük Eserim” şeklinde nitelendirdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Ulu Önder, halk egemenliğine dayalı bir devlet şekli olan Cumhuriyet’in, Türk Ulusu’nun karakterine en uygun yönetim şekli olduğuna inanmıştır. Bu inançla kurduğu Cumhuriyet; laik, demokratik, sosyal devlet ve hukuk devleti temelleri üzerinde bugünlere ulaşmıştır. Ulusu oluşturan tüm unsurları son derece çağdaş ve ileri bir çizgide birleştiren Atatürk, ulusal amaçların gerçekleştirilmesi yolunda gayretlerin en uyumlu ve en verimli şekilde bütünleştirilmesini sağlamıştır.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu süreci anlattığı büyük eseri Nutuk’un sonunda “Burada söylediklerimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayalı ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım” ifadelerini kullanmış ve bugün ulaşılan sonucun, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı bilincin eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedeli olduğunu vurgulamıştır. Bu sonucu da, bir başka ifadeyle Cumhuriyet’i; “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir...” direktifiyle Türk Gençliği’ne emanet etmiş ve Türk Gençliği’nin de bu emaneti nasıl koruyacaklarını “Gençliğe Hitabesi” ile açıklamıştır.
Bu anlamlı günde, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır” şeklindeki veciz sözüyle Cumhuriyet’e verdiği önemi vurgulayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapmak uğruna toprağa düşmüş olan tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.”