Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Covid-19 Farkındalık Komitesi tarafından çevrim içi eğitim kararı hakkında açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
DAÜ Senatosu, 12 Ekim’de başlayacağı açıklanan 2020-21 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde eğitimin tamamen çevrim içi olarak yürütülmesine karar vermiştir. Komite olarak bir kısım esnafın bu konudaki tepkilerini anlayışla karşılamakla birlikte bu konuda toplum olarak sağduyulu bir yaklaşım içinde olmamız gerektiğini hatırlatma ihtiyacı hissediyoruz. Unutulmamalıdır ki; sağlık olmadan ekonomik gelişme söz konusu olamaz. Pandemi döneminde sağlık odaklı kararlar üretmek her zaman öncelikli olmalıdır.
23 Eylül 2020 tarihinde ülkemizde 14 vaka saptanmıştır. Bu vakaların 4 tanesinin yerel vaka olduğu açıklanmıştır. Bir süredir devam eden bu durum virüsün toplum içerisinde sirküle olduğunun göstergesidir. Bu sirkülasyona bir de öğrencilerin eklenmesi sağlık sistemi üzerindeki yükü artıracak ve olası sonraki yoğun bulaşların artışını tetikleyecektir. Bu rakamların sadece saptanabilen vakaları gösterdiği unutulmamalı ve aslında aramızda dolaşan asemptomatik vaka sayısının teorik olarak çok daha fazla olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Ülkemizde bu konuda yapılmış kapsamlı bir araştırma olmadığından ve son 2-3 haftalık süreçte yaşanan artış durumundaki belirsizlikten ötürü asemptomatik dolaşan vakalara yönelik net bir öngörü henüz oluşmamıştır. Öğrencilerimizin çoğunlukta olduğu Türkiye gibi yakın coğrafyalarda durum maalesef benzer veya daha kötüdür. Ayrıca, hali hazırda bir pandemi hastanesi bulunmayan ülkemizde mevcut yatak sayısı, yoğun bakım ünitesi gibi tıbbi parametrelerin yeterliliği tartışmalıdır. Gelecek öğrenciler için uygulanması gereken karantina açısından kapasite ve koşullar da benzer şekilde tartışmalıdır. Şöyle ki, DAÜ`ye gelmesi söz konusu olan 9000 öğrenci vardır ancak üniversitenin sağlayabileceği karantina kapasitesi 200 öğrenci civarındadır. Ayrıca, öğrencilerin gelmesi durumunda temas izleminin ne derece yapılabileceği ve sonbaharda artması öngörülen diğer solunum yolu infeksiyonları ile sağlık sisteminin bu yüke ne derece hazırlıklı olduğu bilinmemektedir. Gerek DAÜ özelinde gerekse ülkemizdeki diğer yüksek öğretim kurumlarında öğrenim gören pek çok yabancı öğrencinin böyle bir durumda ülkeye davet edilmesi toplum sağlığı ve öğrencilerin sağlığı açısından sakıncalı olacaktır.
Sonuç olarak DAÜ Senatosu`nun almış olduğu kararın örnek bir karar olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu karar hem toplum sağlığının hem de öğrencilerin sağlığının korunması açısından mevcut durumda alınması gereken elzem bir karardır. Esnafın bu konudaki ekonomik çekinceleri haklıdır, ancak üniversitelerin birinci derece önceliği ekonomik konular olmamalıdır. Üniversitemiz için öncelik öğrenci, personel ve toplum sağlığıdır. Alınan bu karar, Gazimağusa halkını ve esnafını korur nitelikte olup, “önce sağlık” ilkesi bağlamında tüm paydaşların çıkarına bir karardır. Aksi bir karar gerek sağlık gerekse ekonomik açıdan şu andan daha da kötü senaryoların ortaya çıkmasına yol açabilecektir.
DAÜ Covid-19 Farkındalık Komitesi
Prof. Dr. Nahide GÖKÇORA - Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Sibel SAKARYA - Koç Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Mehmet İLKTAÇ – DAÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Mümtaz GÜRAN –DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Levent EKER – DAÜ SağlıkBilimleri Fakültesi, Halk Sağlığı Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Tevhide ZİVER -DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı