DAÜ-SEN'den yapılan yazılı açıklama şöyle;
CTP-UBP Hükümeti kurulurken geçmişi hatırlatmak ve geleceğe yönelik kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmak ihtiyacı duymaktayız.
Ulusal Birlik Partisi’nin en kötü hükümeti olarak tarihe geçen İrsen Küçük hükümeti ülkemizin tüm alanlarında olduğu gibi DAÜ’de de yapısal pek çok hayati hataya, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe neden olmuştu. UBP Hükümeti ve Sayın Kemal Dürüst’ün Eğitim Bakanlığı döneminde DAÜ’de yüzlerce insan hukuk, insanlık ve vicdan dışı bir şekilde işten atılmış, kurumlarımız peşkeş çekilmiş, sendikacılar ve her türlü muhalefet Rektör Abdullah Öztoprak eliyle bastırılmıştı.
UBP ve Rektör Abdullah Öztoprak sonrası DAÜ’de hukuksuzluklara son verilmiş, mali istikrarı da gözeterek işten çıkarılan personel işe alınmış, çalışanlar yeniden Toplu İş Sözleşmesi düzenine kavuşmuştur. UBP’siz ve Rektör Abdullah Öztoprak’sız DAÜ’de huzur, çalışma barışı, verimlilik, hukukun üstünlüğü ve adaletin kurumun mali istikrarına da katkıda bulunabilecek şekilde aynı anda olabileceği ıspatlanmıştır.
Yarım kalan en önemli işin özellikle de DAÜ’de geçmiş UBP döneminden ve yöneticilerinden yapmış oldukları hukuksuzlukların ‘hesabının sorulması’ iken UBP’nin geçmiş dönemin bakanları ile yeniden, CTP ile birlikte hükümet olacağını görmekteyiz. Bizler UBP’yi çok iyi tanıyoruz. Bu nedenle DAÜ’de bundan sonra da neler yapabileceğini de öngörebiliyoruz. Bu bağlamda, kurulmak üzere olan CTP-UBP hükümetini ve özellikle de DAÜ’nün bağlı bulunduğu UBP’li Eğitim Bakanını şimdiden uyarmak istiyoruz:
- Meclisten geçerek yasalaşmak üzere olan ‘Özerk ve Demokratik’ DAÜ Yasasının çıkarılmasına engel olacak girişimde bulunurlarsa;
- Peşkeş çekildiği Meclis Araştırma Komite raporu ile de belirlenen DAİ ve DAK’ın TC’den gelen özel bir eğitim kurumu ile olan sözleşmesinin uzatılmaması ve geri alınıp Mağusa halkına iade edilmesi yönünde vermekte olduğumuz mücadelede karşımızda olurlarsa;
- İmzalanan Toplu İş Sözleşmesi ve Protokolların tek bir maddesine bile uyulmaz ise;
- Geçmiş UBP hükümeti ve Rektör Abdullah Öztoprak döneminde hukuksuz olarak alınan kararlara karşı açmış olduğumuz davalar neticesinde ortaya çıkan tazminat yükünü sorumlulara değil de vatandaşa ve/veya DAÜ çalışanlarına ve/veya öğrencilerimize ödetmeye kalkarlarsa;
- Uzun yıllardan sonra ilk kez Mağusa halkının, öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın huzur içerisinde olduğu bu ortama baskıcı anlayışları ile, partizanca ve teslimiyetçi bir zihniyetle davranarak zarar verirlerse
demokratik haklarımızı özellikle de Mağusa halkının ve tüm Kıbrıslı Türkler’in desteğini de alarak kullanacağımızı kamuoyunun bilgilerine getirmeyi bir görev biliriz.
Üyelerimizle haberleşmemizi keserek, sendika olarak bizleri ve yasal haklarımızı tanımadığını söyleyerek, disiplin kurullarına vererek, mahkemelerde yargılatarak, tutuklatarak, dövdürterek, işten atarak sindiremediğiniz bizler artık çok daha tecrübeli, kararlı ve güçlüyüz. Kurumumuzdaki huzuru bozmanıza ve üniversitemizin yükselişine köstek olmanıza asla ve asla izin vermeyeceğiz!
Bizden uyarması…….
Saygılarımızla,
DAÜ-SEN