Akademisyen Dr.Gökhan Adalıer DAÜ’den kovuldu, mahkemede dava açtı, kazandı, şimdi üniversiteye dönmenin yolunu arıyor. Adalıer “Rektörün değişmesiyle, haksız yere durdurulduğum işime geri dönmek istemem, şimdi kamuoyuna siyasi bir talep gibi lanse ediliyor” dedi.
“ÖĞRENCİLERİN NOTLARINI DEĞİŞTİRMEM İSTENDİ”: Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde 8 yıl öğretim görevlisi olarak çalışan ve 2010 yılında Prof.Dr.Abdullah Öztoprak’ın rektörlüğü döneminde görevine son verilen Dr. Gökhan Adalıer, gazetemize çarpıcı iddialarda bulundu. Gökhan Adalıer, 2009 yılında rektörlüğün haksız taleplerine uymadığı, telkin ve tehditlere boyun eğmediği gerekçesiyle işten durdurulduğunu söyledi.
“SİYASİ TALEP DEĞİL, HAK TALEBİ”: Dr. Gökhan Adalıer yaptığı açıklamalarda, Bazı öğrencilerin notlarının talimatla değiştirilmek istendiğini, tehdit edildiğini, tehditlere boyun eğmeyince, DAÜ’deki işime son verildiğini savundu. Mahkeme kararıyla haksızlığa uğradığının teyit edildi ğini belirten Adalıer, “işime geri dönmek istedim. Öztoprak, ‘Ben onu işten attım asla almam’ dedi” ifadelerini kullandı.
Rana SARRO
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İşletme ve Ekonomi Fakültesi’nde 8 yıl öğretim görevlisi olarak çalışan ve 2010 yılında Abdullah Öztoprak’ın rektörlüğü döneminde görevine son verilen Dr. Gökhan Adalıer, gazetemize çarpıcı iddialarda bulundu.
Gökhan Adalıer, 2009 yılında rektörlüğün haksız taleplerine uymadığı, telkin ve tehditlere boyun eğmediği gerekçesiyle işten durdurulduğunu söyledi. O dönem, üniversitenin İşletme Bölümü’nde ‘İşletme Hukuku’ dersini verdiği bazı öğrenciler için, rektörlüğün kendisinden not talebi olduğunu iddia eden Dr. Gökhan Adalıer, konu öğrencileri haksız yere dersten geçirmeyi kabul etmemesi üzerine, önce tehdit edildiğini ardından ise işinden olduğunu ileri sürdü. 2010 yılı Haziran ayında, haksız yere işine son verilmesi üzerine mahkemeye başvurduğunu ve 10 Ocak 2014 tarihinde Gazimağusa Kaza Mahkemesi kararıyla, haksızlığa uğradığının teyit edildiğini belirten Dr. Gökhan Adalıer, olayı şöyle anlattı:
“NOTLARI DEĞİŞTİR TALİMATI”
“Rektörlüğün, bir süre belli öğrenciler için not talebi vardı. ‘Yönetim değişti öğrenci memnuniyeti çok önemli, bu yüzden sen de değiş. Notların çok kıt’ şeklinde telkin geldi.
Ben bunlara, ‘söz konusu öğrencilerin diğer öğrenciler gibi çalıştığı halde geçebileceği’ yanıtını verdim. Aynı zamanda notundan memnun olmayan öğrencilerin hocayla görüştükten sonra komisyon kurulması talebinde bulunma şansı da var, bu da yapıldı ve notlarımda bir sorun olmadığı görüldü. Makul isteklere, her zaman makul gerekçelerle karşılık verdim, gereksiz katı bir hoca değilim. Doğru istekler doğru kanaldan geldiğinde ve makul olduğunda gereken yapılır. Ancak bir hocanın notu yanlışsa düzeltilir, ama talimatla değiştirilmez. Dolayısıyla bu dersi yalnız ben veriyordum, bu tavrı doğru bulmadım ve yapmadım.”
“SENİN GİBİ BİR HOCAYI BU OKULDA TUTMAM”
“Bunun üzerine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Yılmaz, benimle görüşmek istedi. Öğrencilerin notlarını ve memnuniyetsizlikleri konusunu açtı. İlle, bir iki öğrencinin notuna takıldı. “Madem sen öğrencilerin notları konusunda taleplerimi anlayışla karşılaman ben de senin gibi bir hocayı bu okulda tutmam. Bunu nasıl istersen öyle anla; istersen tehdit olarak al” dedi. Ben de “Tehdit olarak aldım. Bu görüşmede burada sona erdi’ dedim.”
“6 AY SONRA TEHDİT GERÇEKLEŞTİ”
“Olayın ertesi günü, olayla ilgili sendikaya mektupla şikâyette bulundum. 6 ay sonra yani 2010 yılı Haziran ayında ise, çok büyük sayıda insan işten çıkarıldı. Üniversiteden 50’ye yakın ve Hazırlık Bölümü’nden 50’ye yakın hoca işten çıkarıldı. Bu çerçevede bana yapılan tehdit de gerçekleşti. Benim fakültemde benim durumumda işten çıkarılan kimse yoktur. İşten çıkarılanlar, ya yaş haddinden ya da başka gerekçelerle çıkarıldılar.”
“ÖZTOPRAK YÖNETİMİNİN BİRÇOK HATASI OLDUĞU”
“2012 yılında Amerika’ya yine eğitim almaya gittim. Kıbrıs’taki mevcut durumdan dolayı eğitimden sonra maksadım Amerika’da yaşamaktı. Ülkemi özlediğimden Temmuz 2013 yılında buraya dönüp eski işime dönmeyi talep etmek istedim. Hükümette yer alacak partilerin milletvekillerine durumumu anlattım. Beni haklı buldukları Öztoprak yönetiminin birçok hatası olduğu ve talebimin makul olduğu söylendi. Vakıf Yöneticiler Kurulu’ndan dosyam incelendi; “davamı geri çekmem ve tazminat talep etmemem koşuluyla işime geri dönmem önerildi. Hâlbuki bir kişi haksız yere işten çıkarılmışsa tazminat alır ve işine geri döner. Buna da razı oldum.”
“BEN ONU İŞTEN ATTIM ASLA ALMAM”
Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun işime geri dönmem önerilerine Öztoprak her zaman değişik gerekçelerle karşı çıktı. En son da gerekçesi netleşti, “ben onu işten attım asla almam” dedi. DAÜ’de Rektörün değişmesi üzerine Vakıf Yöneticiler Kurulu benim hakkımda karar verilmek üzere yeni rektörü yetkilendirdi.”
“SİYASİ BİR TALEP GİBİ LANSE EDİLİYOR”
Öztoprak ve taraftarları, bu kez de bu talebimi, kamuoyuna ‘siyasi bir talepmiş, Öztoprak da haklı olarak reddetmiş, bu yüzden görevden alındığı yönünde lanse ediliyor. Dolayısıyla haksız yere işime son verildi. Şimdi de, görevime geri dönme talebim haksız ve siyasi talep gibi lanse ediliyor. Öte yandan Öztoprak’ın görevden alınmasının benim durum ile bir bağlantısı yoktur. Öyle bir gücüm olsa şuanda işimde olurdum. Dolayısıyla Öztoprak’ın yapması gereken şey yapılmadı, şimdi de farklı şekilde lanse ediliyor.”
“4 YILDIR İŞSİZİM”
“Üniversite eğitimimi Amerika’da okudum. Ardından bursla hukuk fakültesine gittim. Felsefe Doktorası eğitimi aldım. 3’ü Amerika’da ilk 20’de, bir tanesi de dünyada ilk 20’de olan, toplamda 4 ayrı Amerikan üniversitesi’nde eğitim aldım. Kıbrıs’a dönüp GAÜ Hukuk Fakültesi’nde işe başladım. O arada UKÜ’de de ders verdim. DAÜ’de 2002-2010 arasında İşletme Fakültesi’nde Yardımcı Doçent Doktor olarak çalıştım. Şuanda ise, rektörlüğün haksız not talebini yerine getirmediğim için 4 yıldır işsizim. Bu sürede evimi sattım, ihtiyat sandığımdaki parayı borçlandım. Şuanda ise kredi kartından borçlanarak geçiniyorum, bu ay ev kiramı dahi ödeyemedim.”
ÖZKARAMANLI: ÜNİVERSİTEDEN HAKSIZ YERE ÇIKARILDI
Öte yandan konuyla ilgili gazetemize konuşan Sendika Yönetim Kurulu Üyesi Profesör Doktor Hüseyin Özkaramanlı da, “Çok net söyleyebilirim, Gökhan Bey 2010 yılında üniversiteden haksız yere çıkarılan bir insandır. Bölüm Başkanı ve Dekan’ın durdurulmaması yönünde görüşleri olmasına rağmen rektörlük tarafından işten çıkarılan bir arkadaşımızdır. Amerika’nın en iyi ilk 15 üniversitesinden birinden mezun oldu. Tüm eğitimini Amerika’da aldı. Dolayısıyla Gökhan beyin işinden durdurulması kesinlikle anlaşılır gibi değildir” diye konuştu.