Habere bakar mısınız lütfen.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektör Vekili Necdet Osam ve beraberindeki heyet Başbakan Hüseyin Özgürgün’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuşlar.
Şaka değil ha gerçek!
Bu haberden sonra anladım ki DAÜ’de Sayın Osam ve beraberinde götürdüğü ekibin işi gücü kalmamış.
Hepsini halletmişler ve sıra Başbakan Özgürgün’e hayırlı olsun ziyaretine gelmiş.
İşi gücü bırakmışlar yollara koyulmuşlar.
Gözü kör olsun yağcılığın.
Belli ki yağcılığın da bir sınırı kalmamış.
Önüne geleni sürükleyip götürüyor.
Baksanıza akademisyenlere kadar uzanmış.
DAÜ Rektör Vekili toplamış ekibi dayanmış Başbakan’ın kapısına.
Hayırlısı diyeceklermiş.
E aç telefonu söyle.
Hangi etkinliğe de davet edeceksen onu da telefonda yap.
Mesai harcama.
Harcattırma!
Hade DAÜ’de yapılacak iş kalmadı anladık.
Bari başbakanı düşünün, onun vaktini boşa harcatmayın, yazık günah değil mi bu millete?
Koskoca DAÜ Rektör Vekilisiniz.
Hiç mi yapılacak işiniz gücünüz kalmadı?
Hepsini hallettiniz kaldı komuşuculuk oynamak.
Hayırlı olsun ziyaretiymiş.
DAÜ’den bir gün sırf yağ çekmek için siyasi iradeye heba ediliyor.
Ha yetmezmiş gibi bir de ekip götürülüyor başbakanlığa.
Onların da vakti heba oluyor.
Ya Başbakan Özgürgün’ün vakti?
Bu kadar işinin gücünün memleket meselesinin arasında bir de zaman ayırıp, yağ çekmeye gelenleri ağırlıyor.
Ben Sayın Başbakan’ın yerinde olsam onlara buna hiç gerek yoktu, çalışmalarınızı aksatıp buraya kadar gelmenizi doğru bulmuyorum derdim.
Bu işi telefonda da halledebilirdiniz derdim.
Ama o da ne yapsın?
Zorla olmuyor işte.
Hoşuna gidiyor bu işler.
Anlaşıldığı kadarı ile seviyor bu türden paçalarından yağ akan misafirleri.
Necdet Bey ve beraberindekiler de ağır misafirler haliyle.
Nihayetinde DAÜ gibi önemli bir kurum.
Başında da Prof.Dr.Necdet Osam.
Adının önünde koskoca “Profesör”yazıyor.
Toplumun model insanları bunlar.
Eğitimli, bilgili iyi kariyer yapmış bireyler.
Ülkede var olan çarpıklıklara akademik sorgulama getireceklerine,
Topluma klavuzluk yapacaklarına, ışık tutup aydınlatacaklarına,
Aydın akademik kimlikleri ile demokratik zeminin gelişmesine katkı yapacaklarına,
DAÜ’yü siyasetin gölgesinden arındıracak adımları atacaklarına,
Kalkmışlar yağ çekmenin peşine düşmüşler.
Hem de siyasete.
Olacak iş değil.
Bu ülkede 12 yılda 8 hükümet kuruldu.
Başbakanın biri geldi, diğeri gitti.
Yarın, bir gün başbakan yine değişir, bunlar yine ekibi toplar hayırlı olsuna giderler.
İşleri güçleri bu.
Öyle anlaşılıyor.
Demek ki akademide de gelen giden iktidarlara yağ çekerek makam muhafaza etmenin yolu buymuş.
Oysa ben böyle bilmiyordum.
Görüştüğüm onlarca akademisyen dostum var.
Hiçbirisi de bende bugüne kadar böyle bir intiba bırakmadı.
Ha Sayın Osam şahsi olarak başbakana hayırlı olsun ziyaretine gidemez mi?
Elbette gider.
Ona da gider, çocukluk arkadaşı olan ve mahallede pirili oynarken onunla ekmeğini paylaşan Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’a da gider.
Hoş Eğitim Bakanı Dr.Özdemir Berova’ya da gider.
Alır randevularını biner aracına gider.
DAÜ Rektör Vekili olarak sudan sebepten ve DAÜ’ye ait araçlarla böyle bir ziyarete ekip toplayarak gitmesi abestle iştikal oluyor.
Amacından saptırılıyor.
Hoş DAÜ gibi bir kurumun başındaki insanlara da yakışmıyor bu tür ucuz hareketler.