Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, vefatının 9. yılında anılıyor.
Denktaş'ın Kıbrıs Türk halkı için yürüttüğü mücadele yıllarının büyük bir bölümünde yanında bulunan eski müzakereciler Ergün Olgun ve Osman Ertuğ, merhum Denktaş ve döneme ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Ergün Olgun, 1993'ten 2005'e kadar aktif olarak Denktaş'ın siyasi danışmanı ve müsteşarı olarak çalıştığını söyledi.
Olgun, Denktaş'ın 1948-1973'te Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ile çalıştığını, ondan aldığı bayrakla 2005'e kadar Kıbrıs Türkü'nün siyasi mücadelesini götürdüğünü anlattı.
Denktaş'ın, Kıbrıs Türkü'nün 1950'li yıllardan 1963'e kadar verdiği varoluş mücadelesinde Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluşunda aktif rol aldığını belirten Olgun, kendisinin Kıbrıs Türkü'nün varlığının korunabilmesi için verilen mücadelenin kurucusu olması dolayısıyla büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.
Olgun, şöyle devam etti:
"1959'da koleje giden bir öğrenciydim. Kıbrıslı Türkler, mitingler yapıyordu. İngilizlerin askeri aracıyla bir kadını ezdiğini gördüm. Kıbrıslı Türklere karşı şiddet de uygulamaya başlamışlardı. O anda daha fazla insan kaybı olmaması için Rauf Bey, 'Artık dağılma zamanı geldi, herkes evine gitsin.' diye mikrofonla çağrıda bulundu. 5 dakika sonra ben, Rauf Bey'i bisikletle gördüğümde, 'Orada söylediğime bakmayın, mücadele devam ediyor. Orada daha fazla can kaybı olmaması için bunu söyledim. Tekrar toplanmaya başlayın.' demişti."
Denktaş'ın Türkiye ile ilişkilerinin her zaman yakın ve sıcak olduğunun altını çizen Olgun, kendisinin Kıbrıs meselesinde Türkiye ve Kıbrıs Türkü'nün izlediği ortak politikanın şekillenmesinde en ön safhada yer aldığını vurguladı.
Olgun, "Sayın Denktaş, Kıbrıs Türkü'nün varoluş mücadelesi yanında siyasi mücadelesinin esas mihenk taşlarını ve prensiplerini oluşturan kişidir. Kısaca Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliği, iki devletin varlığı ve KKTC'nin ilanıyla bunun tescillenmesini sağlayan, bunun için büyük bir mücadele veren kişidir. Denktaş Bey, gerçekten ender Türk liderlerinden birisi olarak sayılmaya hak kazanmıştır." diye konuştu.
"ÇOK CİDDİ HAYVAN SEVGİSİ OLAN BİRİSİYDİ"
Denktaş'ın çok yumuşak kalpli olduğunu dile getiren Olgun, "Denktaş, hiçbir zaman haksızlığa dayanamayan, muhtaç olanlara sürekli elini uzatan bir kişiydi. Bunun yanı sıra çok ciddi hayvan sevgisi olan birisiydi. Köpeklere ve kuşlara çok düşkündü. Bir de fotoğraflarıyla öne çıkan birisiydi." ifadelerini kullandı.
Olgun, Denktaş'ın işkolik birisi olduğunu, Kıbrıs meselesine neredeyse ailesini ihmal edecek kadar zaman harcadığını ve ömrünün sonuna kadar bu çalışma temposunu sürdürdüğünü kaydetti.
Denktaş ile unutamadığı bir anısına değinen Olgun, şunları kaydetti:
"Rum tarafının o dönemki lideri Klerides ile müzakere masasındaydık. Çok gergin bir an yaşandı, 5 dakika ara verildi. Rum heyeti, bir Rum gazetesini havaya kaldırarak onun arkasında yüksek sesle Rumca kendi pozisyonlarını tartışmaya başladı.
Denktaş, çok iyi Rumca biliyordu ve onları dinliyordu. Rauf Bey, 5 dakika sonra çok mükemmel bir Rumca ile onlara dedi ki; 'Be dostlar ne konuştuğunuzu anlıyoruz. Gazete arkasında saklandığınızda sizi duymayacağımızı mı zannediyorsunuz?' Gazete birden bire düştü, adamların yüz ifadeleri de düştü. Hiç o anı unutmuyorum çünkü yüz ifadeleri o kadar değişikti ki."
Olgun, Kıbrıs Türkü'nün kahraman liderinin inşası devam eden anıt mezarının da bir an önce tamamlanmasını temenni ettiğini söyledi.
"KİTAPLARDA ÖĞRENEMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ, DENKTAŞ'TAN ÖĞRENME FIRSATI BULDUK"
Osman Ertuğ da Denktaş ile 30 yılı aşkın sürede çeşitli sıfatlarla görev yaptığını belirtti.
1975'ten itibaren Dışişleri Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yaptığını anlatan Ertuğ, KKTC'nin New York ve Washington Temsilciliği görevlerinde bulunduğunu, görevleri esnasında Denktaş ile çalışma olanağı bulduğu için kendisini çok şanslı hissettiğini dile getirdi.
Ertuğ, "Ne üniversite ne de kitaplarda öğrenemediğimiz şeyleri kendilerinden (Denktaş) öğrenme fırsatı bulduk. Onun nasıl bir direnişçi, dava adamı, devlet adamı ve milli kahraman olduğunu yaşayarak şahit olmuş kişilerden birisiyim." dedi.
Denktaş'ın aynı zamanda bir fotoğraf sanatçısı olduğunu kaydeden Ertuğ, "Denktaş, bütün bunları yaparken, espri kabiliyetini hiç kaybetmedi. Esprileri sıradan değildi, ders verircesine yaptığı esprilerdi. Onunla çalışmış olmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyorum." diye konuştu.
Ertuğ, Denktaş'ın bir Türk milliyetçisi ve Türkiye'nin onun için her şey olduğunu belirterek Denktaş'ın hayatını Türklüğün Kıbrıs'ta zafere ulaşması için harcadığını, devleti de kurarak bunu taçlandırmış olduğunu kaydetti.
"HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'NİN MİLLİ MENFAATLERİNE HALEL GETİRECEK HAREKETTE BULUNMADI"
Denktaş'ın çok büyük bir müzakereci de olduğunun altını çizen Ertuğ, "Denktaş, hiçbir zaman Türkiye'nin milli menfaatlerine halel getirecek en küçük bir harekette bulunmadı. Bu davayı, Türkiye ile her zaman ortak götürdük ve o da bunun bayraktarıydı." diye konuştu.
Ertuğ, Denktaş ile unutamadığı birçok anısının bulunduğunu ve birisinin onun için çok özel olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"BM'de kritik zamanda görüşmelerin New York'a taşındığı bir dönemde, ekibinin bir üyesi olarak ben de oradaydım. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi 5 ülke, bizi ve Kıbrıs Rum tarafını ayrı ayrı huzurlarına çağırarak, belirli ikazlarda bulundu. Öyle anlardan birisinde, İngilizlerin koordinatör olduğu dönemde bizi çağırdılar. Denktaş, İngiliz temsilcisinin tehditkar sözlerine üzerine, 'Beni neyle tehdit ettiğinizi söyleyin ki gidip halkıma izah edeyim. Kendilerinin önüne bir seçenek koyayım.' dedi. İngiliz delegesi ona cevap veremedi, kızardı, bozardı. Bunun üzerine Denktaş, 'Kalkın gidiyoruz, ben buraya tehdit duymaya gelmedim.' dedi.
Daha öncesinde kendilerine kalkmadan önce şunu söyledi, 'Beni 30 beygir gücünde bir araca benzetebilirsiniz, ben demokratik yolla seçilmiş bir liderim, taşıyabileceğim yük budur. Bana 100 beygir gücünde bir traktörün yükünü yüklemeye kalkarsanız, ben bunu taşıyamam.' Rus delegesi arkamdan koşarak geldi ve dedi ki; 'Sizin Cumhurbaşkanınız bir traktör olmadığını söylüyor ama bana sorarsanız bir buldozer kadar güçlü.' dedi. Bu anıyı hiç unutamadım."
Denktaş, 13 Ocak 2012'de 88 yaşında organ yetmezliği nedeniyle vefat etmişti.