Kıbrıs Müzakere gündemi Davos’ta gerçekleşen birçok toplantıya damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte Rum Lider Nikos Anastasiades’in de katıldığı 46. Dünya Ekonomik Forumu’na sıfırın altında 10 dereceye varan hava sıcaklıklarında Kapalı Maraş’tan, Güzelyurt’a, çözümün maliyetinden bundan sonraki yol haritasına kadar bir çok konu görüşüldü.
BM Genel Sekreteri Ban, Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, Akıncı ve Anastasiadis ile yapılan ortak görüşmede, hazırlanmış olan dört sayfalık metnin okuduğu, görüş birlikleri, ayrılıklar ve zorlukların tasvir edildiği öğrenilirken, Akıncı’nın Güzelyurt’un iadesine karşı çıktığı, Anastasiades’in ise toprak konusunun görüşülmesini taleplerine karşın Akıncı’nın tutumundan rahatsız olduğu savunuldu.
Liderlerin “çok faydalı bir ziyaret” şeklinde değerlendirdiği Davos gerisinde bir çok tartışma bıraktı. İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 46. Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) sığınmacı krizi, terör tehdidi ve Kıbrıs sorununun çözümü yolunda atılan adımlar damgasını vurdu.
Forumda, iklim değişikliğinden sığınmacı krizine, terörden düşük petrol fiyatlarına, birçok önemli konu ele alındı. Zirvenin ikinci gününe Kıbrıs görüşmeleri damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis ilk kez uluslararası bir platformda bir araya geldi.
Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonun oluşturulması konusunda kararlılığını sürdürdüğünü belirten Akıncı, “Aynı jenerasyona ait olan iki lider olarak hiç durmadan ortaklaşa kabul edilebilir bir
çözüme ulaşılması için çalışıyoruz. Bunun adayı birleştirmek için son deneme olduğunun da farkındayız” dedi.
Güney Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis de Kıbrıs'ı birleştirmek için çalıştıklarını kaydetti.
Oturumun sonunda, Akıncı ve Anastasiadis’in kameralara el sıkışarak poz vermesi ise zirvenin en ilgi çeken görüntüleri arasında yer aldı.
Zirve kapsamında, Akıncı ve Anastasiadis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdi.
Akıncı, ayrıca ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile de görüştü.
Rum basınına yansıyan haberlerde Davos’ta, Kıbrıs’taki liderlerin BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon önünde ortaya koydukları karşılıklı anlayış çerçevesinde, kapalı Maraş bölgesi ile bugünkü ara bölgenin, olası bir referandumun onaylanmasının hemen ertesinde, Kıbrıslı Türklerin derhal ülkenin yönetimine dahil edilmesi karşılığında Kıbrıs Rum tarafına geçeceği ileri sürüldü.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıslı Rumlara, referandumda onaylayacakları bir anlaşmayla kazanca sahip olacakları ve beklemeye gerek olmayacakları sözünü vermek istediğini bunu da başardığının görüldüğünü belirtti.
Çözümün uygulanmasına dair zaman takvimine bağlı olmadığını, bunların ilk günden Kıbrıs Rum tarafında katılmasıyla, Maraş’tan 30 bin göçmenin ve ara bölgedeki köylere ve topraklara da 10 bin göçmenin geri döneceği iddia edildi.
“AKINCI, GÜZELYURT’UN İADESİNE KARŞI ÇIKIYOR”
Rum basını sürece ilişkin anlaşmazlığın bulunmadığını, müzakerelerin bu aşamasındaki tek anlaşmazlığın, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın toprak konusunun, garantilerle birlikte en son görüşülmesi gerektiği şeklindeki düşüncesi olduğunu aktardı. Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının-daimi istisnalar talep etmeksizin toprak ve nüfus çoğunluğundan bahsedebilmesi için, mümkün olduğu kadar toprağın iadesiyle, mülkiyet konusundaki görüşmenin kolaylaştırılması amacıyla haritaların açılmasını tercih ettiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Güzelyurt’un iadesine karşı çıktığı, bunun da müzakere konumu olarak addedilebileceği belirtilirken, Anastasiadis’in, bölgenin iadesine ilişkin olarak dile getirdiği kesinliğin de müzakere konumu olarak addedilmesinin mümkün olduğu savunuldu.
“ANASTASİADİS’TEN HESAPLARIN TEMİZLENMESİ”
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Davos’ta, Kıbrıs sorununa ilişkin “kırmızı çizgilerini” ortaya koymakla birlikte, müzakerelerdeki gerçek duruma ilişkin manzara ile Türkiye’ye atıfta bulunarak çözüm için yerine getirilmesi gereken önkoşulları ortaya koyduğu da savunuldu.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Akıncı ve Anastasiadis ile yapılan ortak görüşmede, hazırlamış olduğu dört sayfalık metni okuduğunu, görüş birliklerini, ayrılıklarını ve zorlukları tasvir ettiğini belirtti.
Habere göre Anastasiadis, Davos çerçevesinde kırmızı çizgilerini de ortaya koyarken bunlar arasında; “Garantilerin kaldırılması BM Güvenlik Konseyi ve AB çerçevesinde bir güvenlik sistemi bulunması, Kıbrıs Rum idaresindeki 100 bin göçmenin geri dönüşünü teminat altına alacak toprak düzenlemelerinin yapılması, TC kökenli vatandaşlar konusunun düzenlenmesi, Türk askerinin vaktinde çekilmesi” gibi konular bulunuyor.
DİL KONUSUNA İLİŞKİN AB İLE ÖN TEMASLAR
Türkçe dilinin AB’nin resmi dili olmasına ilişkin Brüksel ile hazırlık temaslarının başladığı da savunuldu. Brüksel’de konunun bazı aşamalarda ele alındığı bununla birlikte Rum Yönetimi’nin, konunun Başsavcılık tarafından incelenmesi nedeniyle, resmi talebini sunmadığını da öğrenildi.