Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kur artışına ilişkin; "Sayın Cumhurbaşkanı, son 4 gün içinde bu ülkenin ekonomisine operasyonu bizzat siz yaptınız ve faiz lobisi de bizzat siz ve sizin ekibinizdir! Kimse size "Merkez Bankası Başkanını değiştirin" demedi." açıklamasını yaptı.
Davutoğlu, partisinin Çankaya 1. Olağan Kongresi’nde konuşarak gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın tedirgin olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Tedirginler çünkü Türkiye’ye verdikleri zararın bir bedeli olduğunu çok iyi biliyorlar. Biz bu bedeli onlara hatırlatacağız” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şu şekilde:
"Bir geceyarısı kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı değişikliği yapıldı. Pazar gecesinden itibaren vatandaşlar uyumadan Asya piyasalarındaki hareketliliğe baktılar. Dün bütün piyasalar tedirgin bir şekilde hareketliydi. Türk lirası yüzde 10 değer kaybetti. Türkiye'nin borçlanma riski arttı. Dün itibariyle 48 saat içinde Türkiye'nin risk primi 300'den 475'e çıktı. Bu, Türkiye'nin 450 milyar dolarlık dış borcuna ek bir gecede 6 milyar dolar eklenmesi demek. Yazıktır! Bu yanlış politikalar yüzünden Brezilya'dan, Rusya gibi ülkelerden çok daha fazla faiz ödüyoruz. Dünyada en fazla faiz ödemesi yapan ülkeler sıralamasında Türkiye 190 ülke arasında yedinci! Hani ilk 10 ekonomiye girecektik? Faiz liginde ilk 10'a girdiler, yazıklar olsun!
"Türkiye'ye operasyon yapan Erdoğan ve ekibidir"
Sayın Cumhurbaşkanı en ufak bir krizde "Faiz lobisi saldırıyor, Türkiye'ye dışarıdan operasyon yapılıyor" diyor ya, Sayın Cumhurbaşkanı, son 4 gün içinde bu ülkenin ekonomisine operasyonu bizzat siz yaptınız ve faiz lobisi de bizzat siz ve sizin ekibinizdir! Kimse size "Merkez Bankası Başkanını değiştirin" demedi. Nerede bunun dış faktörü? Hangi ülke baskı yaptı da değiştirtti? Peki Naci Ağbal liyakatsiz ise 4 ay önce niye göreve getirdiniz? Ağbal'ı yeni tanımıyorsunuz ki, 20 yıldır siyasi ekibinizde yer alıyor. Türkiye'ye dönük en büyük saldırı bugün Ankara'da iktidarın içinden gelmektedir. Her türlü yasakları, yolsuzluğu ve yoksulluğu bu ülkeye bela etmiş bir yönetimden gelmektedir. Kimse Naci Ağbal'ı değiştirin demedi, kendisi değiştirdi.
"Cuma günü kimler tüyo ile dolar aldı?"
Cuma günü Naci Ağbal'ın görevden alınmasından tüyo alanların ne kadar dolar aldıklarına bakılmalı. 450 milyon dolardan bahsediliyor. O gün kimler dolar almışsa tek tek bilançolardan çıkarılıp takip edilmeli. Milletin rızkı sizin yolsuzluklarınıza feda edilemez.
"Merkez Bankası yalnızca TBMM'ye hesap vermelidir"
Merkez Bankası'nın hesap vermesi gereken şey: Enflasyon hedefini tutturup tutturmamasıdır. Merkez Bankası'nın başka bir misyonu yok. Enflasyon hedefini tutturuyor mu, memleketin parasını koruyor mu, kur-enflasyon-faiz denkleminde doğru politikalar uyguluyor mu... Merkez Bankası Başkanı bağımsız olmalıdır, ancak enflasyon hedefini 2 yıl üst üste gerçekleştiremezse yasamaya, TBMM'nin ilgili komisyonuna gelip hesap vermeli ve gerekçelerini anlatmalı.
"Kaç kişi bakanların ismini biliyor?"
Bugünlerde en tedirgin kesim herhalde bakanlardır. Acaba değişecek miyiz diye uykusu kaçan bakanlardır. Bakanlık müessesesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte genel müdürlük düzeyine indirilmiştir. Daha önce bildiğiniz bakan isimlerini bugün biliyor musunuz? Mesela Enerji Bakanı kim desek, Tarım Bakanı kim desek kaç kişi biliyor? Kurumların içi birer birer boşaltıyor.
"Erdoğan'ın tutarlılık gibi bir düşüncesi yok"
İstanbul Sözleşmesi'ni onaylayan, devreye sokan imza Sayın Erdoğan'a aittir. Çıkıp tutarlılık adına bir izahatta bulunması lazım. Ama artık tutarlılık gibi bir düşüncesi yok, dün söylediğini bugün reddediyor.
"Ankara Çin'in önünde diz çökmeyenlerin başkentidir"
Ankara'dan Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz için tek bir ses çıkmıyor. Allah aşkına MHP'li kardeşlerim Bahçeli'ye, AK Partili kardeşlerim Erdoğan'a ne zaman soracak bunu? Bugünkü iktidarın Çin'in zulümleri karşısında sessiz kalması kara bir leke olarak tarihe geçecektir. Çin'in yaptıklarına sessiz kalacaksınız, Türkiye'de parti kapatma üzerinden, kayyum politikaları üzerinden dışlayıcı, ötekileştirici bir politikayı Türkiye'nin öz vatandaşlarına uygulayacak ve buna da "Milliyetçilik" diyeceksiniz. Yazıklar olsun! Kimse Kürt vatandaşlarımızın bu ülkeye aidiyetini sarsmasın, ötekileştirici politikalarla herhangi bir vatandaşımızın kendisini dışlanmış hissetmesine sebebiyet vermesin. Ülke içinde böyle milliyetçilik taslayan, yüksek sesle bağıranların Çin'in karşısında kuzu haline gelmesini de millet unutmayacak. Eğer Çin Dışişleri Bakanı'nın gelmesi dolayısıyla bir tek Uygur kardeşimizin iadesi söz konusu olursa bunun hesabını veremezsiniz. Ankara'ya kimse diz çöktüremez! Ne batı, ne doğu, ne Çin, hiçbir ülkenin önünde diz çökmeyenlerin başkenti Ankara'dır, Ankara olarak kalacaktır.