İşte o açıklama:
Dün basına yansıyan Mehmet Yorgancıoğlu isimli vatandaşın polis nezaretinde bir polis memuru tarafından dövülmesi iddiası kan dondurucudur. Olayın örtbas edilmeye çalışılması iddiası ise daha da vahimdir. Haberden yola çıkarak, yapılması gereken acilen bir soruşturmanın açılması ve soruşturma tamamlanıncaya kadar bahsi geçen polis memurunun veya memurlarının olayın prosedüre etki etmelerini engelleyecek şekilde örgütten uzaklaştırılmalarıdır.
Masumiyet karinesi gereğince hiçbir birey suçu kesinleşinceye kadar hükümlü olarak muamele göremez. Bunun yanında, bir bireyin polis tarafından şiddet görmesini hiç bir kabul edilebilir gerekçesi olamaz. Şiddet kullanma hakkını kendinde gören polisler hem vatandaşlara hem de Polis Örgütü'ne zarar verirler.
Basına yansıyan bu olay malesef ne bir ilk ne de bir sondur. Birçok dayak iddiası yanında, yakın tarihimizde iki ayrı olayda polis nezaretinde iki kişi hayatını kaybetmiş ve bu olaylar 'intihar' olarak değerlendirilip dosyalar kapatılmıştır.
Toparlanıyoruz Hareketi olarak, bu tür olayların oluşmasının ve gereğince incelenmemesinin 'temiz toplum' ilkesine zarar verdiği kanaatindeyiz.
Hareket olarak bir önerimiz İngiltere, Yeni Zelanda gibi ülkelerde yürürlükte olduğu gibi, polisin bağımsız bir organ tarafından denetlenmeye ve soruşturmaya açık olmasıdır. Başarılı bir şekilde uygulanması halinde, böylesi bir şeffaflaşma hem halkın güvenliğini hem de polise olan güveni arttıracaktır.