Maliye Bakanı Serdar Denktaş, 2019 yılına 825 milyon Türk Liralık açıkla başlanacağını ancak en kötü ihtimalle yaptıkları çalışmalar neticesinde bu açığın yaklaşık 200 milyon Türk Lirasına kadar indirilebileceğini söyledi.
Birinci Boyut’a katılarak 2019 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili konuşan Denktaş, 825 Milyon Türk Lirası açıkla 2019 Bütçesinin tarihin en açık bütçesi olduğunu ifade etti.
2019 bütçesinde hedeflenenin açığı kapatmak olduğunu söyleyen Denktaş, bunun için de ülkede kayıt dışılığın üzerine gideceklerini vurguladı.
Denktaş geçen gün Cumhuriyet Meclis’i Genel Kurulu’nda 2019 bütçesine ilişkin söylediklerinin basına yansıma şeklini hayretle okuduğunu ve konuştuklarının çarpıtıldığını belirtti.
Ocak ayında hayat pahalığının ödeneğinin başlayacak olması nedeniyle sadece maaşların değil aynı zamanda cari transferlerin de o oranda artış göstereceğini kaydeden Serdar Denktaş, “bütçemizin yüzde 79’u cari giderler, transferler ve maaş ödemelerdir. Bütçeye bunun yansıması yüzde 79 olduğundan elbette büyük bir açık ortaya çıkıyor. Bunu giderici tedbirlerimiz var tam olarak öngördüğümüzü bütçeye yansıtmış değiliz ama kendi yaptığımız iç çalışmalarda bunu aşağıya çekebileceğimizi görebiliyoruz” dedi.
Bütçe açığını ek vergilerle kapatma yönünde bir hedefleri olmadığını da söyleyen Denktaş, 1 Ocak’tan itibaren vergi dilimlerinde düzenlemeye gidileceğini kaydetti.
Serdar Denktaş, kamuda alt basamaklarda çalışanlara yönelik vergi düzenlemesine gidilerek maaşlarında iyileştirmenin söz konusu olacağını ifade etti.
Denktaş, “Kamuda alt basamaklarda çalışanlarını kapsayacak vergi düzenlemesi yapılıyor. Çünkü ortada bir anomali söz konusudur. Devlette 8 yıllık çalışanın ödemekte olduğu vergi dilimi müsteşarın ödediği vergi dilimine eşittir. Bunu şimdi düzeltiyoruz. Alt basamaklarda daha farklı vergi dilimi uygulamak suretiyle brütte değişme olmayacak ama çalışanların ellerine net geçen rakamda göreceli bir artış olacaktır” dedi.
Önümüzdeki yıldan itibaren bugüne kadar hiç el atılmamış kaynaklara da yöneleceklerini ve vergi alacaklarını kaydeden Bakan Denktaş, “Belli bir yılı ve öğrenci sayısını açmış üniversiteler vergi ödemeye başlayacak. Üniversite bünyesi içerisinde ilkokul ve ortaokul açan veya başka işletmelerin açtığı ilk ve orta okullar vergilendirilecektir” dedi.
Türkiye’deki sıkıntılardan dolayı kaynağın büyük bir kısmını bu yıl kullanamadıkları ve söz konusu kaynağın gelecek yıla devredilmesi yönünde bir çalışma içerisinde olduklarını açıklayan Denktaş, “bunu başarabilmemiz halinde ülkeye çok yoğun para akışı olacaktır”şeklinde konuştu.
Denktaş, 2019-2021 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program için KKTC hükümetinin çalışmasını yaptığını ancak Türkiye hükümetinin bu yöndeki çalışmasının ne olduğunu henüz biraraya gelmediklerinden dolayı bilmediğini ve ortak bir çalışma yapamadıklarını dile getirdi.
Bakan Denktaş, “bu yıl sadece Türkiye’den gelen heyetle 2019 bütçesini görüştük. Verdikleri bir toplam rakam var. Ama bunun detaylı ayrımı yapılmış değil.Sadece savunma bütçesinin artırıldığını, yatırımlar bütçesinin daha aşağıya çekildiği ve cari bütçeye alınan kredi oranının sıfırlandığını görüyoruz” dedi.
Pazartesi gününden itibaren müteahhitlik giderlerini ödemeye başlayacaklarını açıklayan Denktaş, Kuraklık ödemelerini, Toprak Ürünleri Kurumu’na ödeme ile öğretmenlerin hazırlık ödemelerinin Kasım ve Aralık aylarında gerçekleşeceğini söyledi.
Serdar Denktaş, “Bütçede Türkiye kaynaklı olarak görülen savunma giderleri, reel yatırım giderlerini kendi kaynaklarımızla ödeyeceğiz. Müteahhitlik giderleri şuana kadar elimize gelen hak edişler açısından baktığımızda toplam 79 Milyon Türk Lirası. Pazartesi gününden itibaren 79 Milyon Türk Lirasını tamamen kendi kaynaklarımızla ve borçlanma yapmadan ödemeye başlıyoruz. Kasım, Aralık ayı içerisinde yine tarımcının beklemekte olduğu kuraklık ödemeleri, TÜK’e ödeme ve öğretmen hazırlık ödemelerinin en azından bir kısmı bu ay ve gelecek ay içerisinde ödenecektir” dedi.
2019 yılında halkı değil maliye bakanlığını sıkıntılı bir süreç beklediğini söyleyen Serdar Denktaş, “Çok çalışmamız gereken bir yıl olacak. Bu önümüzdeki yılDAN başarılı çıkacağımıza inanıyorum. Bütün bu olumsuz görüntüye rağmen iyi bir sonuçla yılı bitireceğimizi düşünüyorum. Ve 2020 yeniden denk hatta artı bütçe görebileceğimiz bir yıl haline dönüşebilecek” şeklinde konuştu.
Bir soruya karşılık Bakan Denktaş, ekonomik krize karşı toplumda beklediği oranda bir seferberliği göremediğini de söyledi.
“Ülkede Maaşları artırdıkça çocuklarımızın geleceğinden alıyoruz artık bunu anlayalım. Hayat pahalılığını 3 ay kesme kolay iş değildi ama yapmak zorundaydık. Görüyoruz ki yapmazsak gelecek yıl bu açık 825 Milyon Türk Lirası değil 1.5 milyar TL’ye çıkacaktı. 825 milyon TL açığı aşağıya çekmek daha mümkündür. Bir hak eğer imkan var ise verilebilir yoksa verilemez.
Hayat pahalılığı ile ilgili sendikaların gösterdiği tepkiyi anlayışla karşıladığını kaydeden Denktaş, “Kendi kaynaklarımızla yürüme istenci de en fazla sendikalardan gelir. İstemesini bilirsen Türkiye’den para alın dönemini lütfen artık geride bırakalım.Yapmasını bilip kendi kaynaklarımızı artıralım. Yapmasını bilip yüzde 79. 9’a varan mali bütçe içerisindeki kamu harcamaları payını cari harcamalar payını birlikte daha aşağılara çekmenin yollarını bulalım” dedi.
Ülkede ekonomideki yaşanalardan dolayı iş çevrelerine, sermayeye saldıranlar olduğunu kaydeden Denktaş, “Herkese şunu hatırlatmak isterim. Şu topladığımız para işaret parmağınızla gösterdiğiniz iş adamlarının cebinden çıkmaktadır. Bunun
için birbirimizin değerini bilelim. Daha verimli çalışmak için sermaye de emek de gereklidir” dedi.
Denktaş, dış ve iç yatırımların yolunu biraz daha açmak gerektiğini de vurguladı.
Serdar Denktaş, “Ülkedeki yatırımların artması için bürokrasi engellerini kaldıracağız. Beyinlerimizdeki engelleri de kaldıracağız. YAGA kuruluş amacının dışında görev yürüttü. Yeni bir bürokratik engel olarak ortaya çıktı. Artık gerekli bir kuruluş olduğunu düşünmüyorum. YAGA’nın belki de kapatılması veya DPÖ bünyesi altında bir yere getirilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Bir soruya karşılık Denktaş, “Bu ülkede kim iktidara gelirse gelsin Türkiye ile ilişkileri iyidir.İyi olmak durumundadır başka ilişkimiz yok. Türkiye buraya IMF örneğindeki davranış şekli ile davranmıyor. Evet şunu yapın diye talepte bulunuyor verdiğinde programları önümüze ama o da bir IMF yöntemiyle değil. Çok daha tatlı, usül halinde yapılan girişimlerdir. İyi olanı işaret edip bizde de olmalı darken iyi olmayanı da işaret edip bu bizde de olmamalı demeye başlarsak birşeyler daha da düzelecek. İyi ilişki herşeye evet efendim demekse biz o noktada değiliz. İyi ilişki para koparmayı becerebilirsem iyi ilişkisi ise koparamadığım zaman kötü ilişki mi olacak. Ben iddia ederim bu 50 arkadaşın içinde Türkiye ile ilişkileri en iyi olanlardan bir tanesiyim. Bunun için para mı koparmam lazım. Bu mu ölçü, denge. Ama bazı arkadaşlar siyasi rant için bunu sürekli işliyor”şeklinde konuştu.
Denktaş, Türkiye yetkililerinin 4’lü koalisyon hükümetini istemese çıkıp bunu açıkca söyleyebileceğini ancak böyle birşeyin söz konusu olmadığının altını çizdi.
Serdar Denktaş, “bu hükümet devam edecek. Hükümet içerisinde çok ciddi fikir ayrılığı oluşursa bir şekilde bir sıkıntı yaratılırsa o zaman tabii ki yeni bir hükümet kurulur. UBP kurultayı öncesinde Serdar bozacak hükümeti onu cumhurbaşkanlığına adaylığına getireceğiz denildi. Nihayet açıklama yaptım hükümet bozmak vatan hainliği olur dedim. Şimdi aynı plan Kudret Özersay için söyleniyor. Ayıptır bu şekilde bizi rencide ediyorsunuz” dedi.
Neden HP ve DP üzerinde senaryolar yazıldığına ilişkin soruya ise Denktaş, “kendi tabanlarına CTP ile hükümet kurmayı anlatamazlar. TDP ile sayı yetmez. Dolayısıyla bizim üzerimize oynuyorlar. Benimkini net açıklama yaptığım için erken kestiler. Kudret Özersay ile şimdi o oyunu oynuyorlar. Mevcut hükümetin bozulmasını gerektirecek herhangi bir gerekçe ortada yoktur” yanıtını Verdi.
Denktaş bir soru üzerine 2019 bütçesi geçtikten sonra Türkiye ile hem Mali hem de 3 yıllık programın imzalanmasının gündeme geleceğini de söyledi.