Meclis Genel Kurulu, Yayın Yüksek Kurulu üyeliğine önerilen isimleri oy birliğiyle onaylayarak bugünkü çalışmalarını tamamladı.
Komite Başkanı Yasemi Öztürk, Yayın Yüksek Kurulu üyeliği adaylarının değerlendirilmesine ilişkin raporu okudu.
DENKTAŞ: “TC’DEN GELEN DEĞERLİ ÖĞRETMENLER SAYESİNDE BUGÜNLERE GELİNDİ”
Daha sonra ilk sözü alan DP Milletvekili Serdar Denktaş, Türkiye’nin 1950’li yıllardan itibaren çok değerli öğretmenleri Kıbrıs’a göndererek bir neslin çok iyi eğitim alıp Türkiye üniversitelerinde okumasını sağladığını ve bu neslin bugünlere gelinmesinde önemli görevler yaptığını söyledi.
“Ne mutlu Türk’üm, ne mutlu Kıbrıslı Türk’üm” sözünden rahatsızlık duyanlar olduğunu kaydeden Denktaş, 1983’te ilan edilen cumhuriyetin adının da tartışma konusu olduğunu ancak o dönemde milli, coğrafi ve kültürel değerleri simgeleyen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”ni ilan ettiğini anlattı.
Denktaş, Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye gibi onurlu bir mücadele vererek kendi devletini kurduğunu dile getirerek, giderek azalan “Kıbrıs Türk toplumu olmak yerine birleşerek güçlenen Kıbrıs Türk halkı olmanın yolunun Kıbrıslı Türk olmayı benimsemekten geçtiğini” söyledi.
“Bir devlette yaşıyoruz, bu devletin mensubuyuz, ne mutlu Türk’üm ne mutlu Kıbrıslı Türküm sözü Kıbrıs Türk halkı olarak birleşmenin yoludur” diyen Denktaş, ayrıştırma yerine Kıbrıs Türk halkı olarak birleşmek gerektiğini kaydetti. Serdar Denktaş, sloganla değil hedefleyerek Atatürkçülüğü yaşamak gerektiğini vurguladı.
Denktaş, hem Kıbrıslıyım hem de Türk’üm diyenlerin birleşeceği noktanın “Kıbrıslı Türk” olduğunu belirterek “Ben çok mutluyum Kıbrıslı Türk olmaktan, çok onur duyarım Kıbrıslı Türk olmaktan… Türklüğü reddetmek değildir bu” dedi.
Denktaş KKTC tanınmadığı için ve tüm dünya Kıbrıs’ı Rum Yunan propagandasıyla bir Elen devleti sandığı için Türklülerini vurgulamak zorunda kaldıklarını söyledi.
Manevi değerlerin zayıf olmadığını, zayıf olsaydı camilerin olmayacağını kaydeden Denktaş, “Lütfen birbirimizi ayrıştırmak ötekileştirmek yerine hakikaten bu adanın kuzeyinde kendi devletimizde Kıbrıs Türk halkı olduğumuzu kabul ederek ve aynı kültür içinde bu adanın ve bu devletin insanı olduğumuzu hatırlayarak bütünleşeceğiz” diye konuştu.
Yayın Yüksek Kurulu’na yapılan atamaların hayırlı olmasını dileyen Serdar Denktaş, televizyonların kültürün yaygınlaşmasındaki en önemli araçlarından biri olduğunu söyledi. Denktaş, son zamanlarda uyduya çıkıp çıkamayacakları kuşkusu yaşayan televizyonlar konusunda kendi dönemlerinde Türksat ile yapılan anlaşma konusunda bilgi verdi.
“TÜRKSAT YAYINLARI DEVAM ETMELİ”
Türksat üzerinden yayınların devam ettirilmesi gerektiğini dile getiren
Denktaş, bazı programcıların yaptığı yayınlara dikkat etmesini istedi; halkın moralinin bozulmaması için daha dikkatli ve iyimser olunması gerektiğini söyledi. Denktaş, ülkede problemler olduğunu ancak bunları her sabah bağırarak söylemenin doğru olmadığını ifade etti.
Denktaş, yayınların devamının olmazsa olmaz olduğunu kaydederek “Başka yerden gelen talimatla bu yayınlar durduruluyor noktasına taşımayın. Buna inanmıyorum” dedi.
Denktaş ayrıca, medyaya yapılan yardımların durması halinde birçok yayının durarak insanların işsiz kalacağını, demokrasiye ve çok sesliliğe zarar verileceğini söyledi.