Depremzede kadınları tehdit eden sağlık sorunları

Deprem bölgelerinde tuvalet, banyo ve hijyen ürünlerine erişim zorluklarının kadın sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Leylim Yalçınkaya, ortaya çıkabilecek problemlere dikkat çekti.

Deprem bölgelerinde su ve tuvalet gibi temel kaynaklara erişim eksikliği kişisel hijyenin kötüleşmesine yol açtı. Bu durum özellikle kadınları ürogenital sistem (genital organlar-idrar yolları) enfeksiyonları açısından hassas hale getirdi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Leylim Yalçınkaya deprem bölgesinde oluşabilecek kadın sağlığı sorunlarıyla ilgili bilgi verip, alınabilecek önlemleri şöyle açıkladı.

Hangi hastalıklar tetiklenebilir?

Deprem gibi doğal afetlerden sonra kadınlarda regl bozukluğu, pelvik enfeksiyon, erken doğum, düşük yapma, sistit, vajinal akıntı gibi sorunlar görülür. Uzun süre idrar tutmak idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi, aniden idrara sıkışma, idrarda kan görülmesi gibi belirtileri olan sistit riski artabilir. Özellikle yaşanan yoğun stres, uyku bozuklukları ve beslenme ile ilgili sorunlar regl düzenini bozabilir. Dolayısıyla deprem bölgelerindeki kadınlara hem ruhsal hem de fiziksel bakım aynı anda sağlanmalıdır.

Hijyen malzemelerine ulaşım güçlüğünden dolayı vajinal ve üriner enfeksiyon riski de artar. Vajende yanma hissi, kaşıntı, idrar yaparken yanma, idrarda kan gibi durumlarda antibiyotik tedavisi için mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu sorunlara karşı bol sıvı tüketimi, genital bölge temizliğinin önden arkaya doğru yapılması, iç çamaşırlarının düzenli olarak değiştirilmesi gerekir.

Umumi tuvaletlerde nelere dikkat edilmeli?

Umumi tuvaletler hijyen olmadığı için özellikle kadın sağlığı için risklidir. Buralarda idrar yolu ya da vajinal enfeksiyonlara yakalanma riski artar. Bu risklere karşı mümkünse kullanılan tuvalet suyla temizlenmeli, genital bölge temizliği için tuvalet kağıdı, kağıt mendil kullanılmalı, ıslak mendil tercih edilmemelidir. Tuvalet sonrası eller de su, sabun ya da dezenfektan ile iyice temizlenmelidir.

Hijyenik ürünlere ulaşılamazsa ne yapılabilir?

Bu süreçte hijyenik pedlere ulaşmak zor olabilir. Kısıtlı imkanlar nedeniyle bir pedi uzun süre kullanmak enfeksiyon riskini artırabilir. Böyle bir durumda kağıt mendil, kağıt havlu ya da tuvalet kağıdı kullanımı bir alternatif olabilir. Ancak bu yöntemlere uzun süre başvurulmamalı. Çünkü genital bölgede tahrişe ve enfeksiyonlara neden olabilirler.

Hamileler ne gibi sorunlar yaşayabilir?

Deprem bölgelerinde yaşanan yoğun kaygı ve stres gebelik sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle düşük riski artabilir, kanamalar, kasılmalar ve erken doğum görülebilir. Bu sebeple anne adayları için düzenli kontroller ve psikolojik destek çok önemlidir. Anne adaylarının hijyene dikkat edip, enfeksiyon riskinden de korunmaları gerekir. Bu süreçte yaşanan bir diğer sorun yetersiz beslenmedir. Anne adaylarının beslenmelerine özen göstermeye çalışıp, doktorlar tarafından verilen vitamin, mineral, folik asit, demir gibi takviyeleri düzenli olarak almaları gerekir. Gebelikte önerilen aşılar da mutlaka tamamlanmalıdır.

Hamilelerde düşük riski artabilir

Gebeliğin 20. haftasından önce meydana gelen gebelik kayıplarına düşük adı verilir. Deprem gibi afet durumlarında travma veya toksik ajanlara maruz kalma düşük görülme ihtimalini artırabilir. Belirtiler arasında, vajinal kanama kasık ağrısı, parça düşürme gibi semptomlar olabilir. Eşlik eden enfeksiyon tablosu varsa kötü kokulu akıntı ve ateş de görülebilir. Hastalarda ağır kanama veya enfeksiyon tablosu gelişirse antibiyotik tedavisine başlanması gerekir.

Emzirmenin önemi

Anne sütü, bebek için en faydalı ve en güvenilir besin kaynağıdır. Onları enfeksiyonlardan da korur. Anne düzenli beslenebiliyorsa bebeğini emzirmelidir. Emzirme aynı zamanda anne-bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir ve annenin stresini azaltır. Bebekler ancak anne sütüne ulaşılamadığı zamanlarda hazır mama verilmelidir.