Derleme

Arif Alasya

Yıllardır Güzelyurt ile ilgili yazılar yazar söyleşilere katılırım.

İlçe olmadan vekillerimizin bir mazereti vardı Lefkoşa milletvekilleri önümüzü keser diye.

Sonra Güzelyurt ilçe oldu. Şimdi Lefke üvey evlat oldu.

Sanki Güzelyurt’da her şeyi hallettiler da Lefke kaldı.

Göçte birinci sıradaki yerimizi koruyoruz.

Esnaf ve üreticinin en perişanları oynadığı ilçe Güzelyurt.Nerdeyse esnafın çok büyük bir kısmı satış yapmadan kepenk açıp kapatıyor.

İlçe olduktan sonra seçilen tüm milletvekillerinin sayısı kadar Güzelyurt’a iş yapmamışlardır.

Ferdi Sabit Soyer’in yüksek perdeden söylediği gibi ‘’Garra Mersedesler’’ da Kendi hükümetleri zamanında beyaz wolgsvagen’ler da bu ilçede oıldu, olmaya da devam ediyor.

Muhtemelen bu vekillerin makam arabaları veya kendi arabaları özel arabalardır yolda giderken sağlarını sollarını görmezler, yolda giderken da insanlarla el sıkıp sıcak temas sağlayarak oy isterler.

Maşallah her vekil kendi çevresinde bir klik oluşturmuş. Seçim zamanı çevrelerindeki klikleri çatıştırarak yeniden seçilmenin yolunu açıyorlar.

İki sene önce modaydı.Bir taraftan CTP-DP hükümet temsilcileri LAÜ üzerinden kalkınma planları hazırlama çalışması yaparken.Eş zamanlı Güzelyurt Belediyesinin öncülüğünde UBP kalkınma planı yapmanın peşine düşmüşlerdi.O zaman da söyledim bunlar hep göz boyama  diye ama maalesef halk umut taşımakta veya taşımak istemekteydi.Tabi ki sonuç foss çıktı.

O günlerde hatırlıyorum ismi lazım değil bir kitle toplantısında Güzelyurtlu’ya meyve suyu fabrikası sözü vermişti. Ben de yapamasın demiştim. Sonuçta bir yıl sonra sorduğumda ‘’Bir kişi ona böyle bir fabrika yapacağım sözünü vermiş ama tutmamış’’cevabını aldım.

Son bir iki yıldır Güzelyurt’daki sağlık sorunu üzerinden iki belde arasında gerginlik yaşatmaktadırlar. Son noktada Güzelyurtlu’ya üç ayda Hastane sözü vermişler diye Güzelyurtluyu Lefke’lilerin üzerine saldırtmışlardır. Sonuçta işin gerçeği şuymuş. Üç ayda temel atılacak, üç yılda bitirilecek. Peki bu üç yıl içinde sorun ne olacak ayni kalacak. Ne garip bir sorun çözme yöntemiymiş. Lefkoşa’ya neredeyse şimdiki hızla giderse iki yıl içinde tam teşekküllü bir merkez hastane yapılacak.

Son günlerde Ulaştırma bakanı ‘’Ben söz verdim yaparım’’sloganı altında gazetelere ve TV’lere konu olmuş’’Söz verdikleri gibi oto korkulukların yapımına başlandığını kaydeden Dürüst, “New Jersey tekniği ile Güzelyurt-Lefkoşa anayolu oto korkuluklarının yapımına başladık. Bundan yaklaşık olarak 1 ay önce teknik anlamda başlatmış olduğumuz incelemelerimizin sonucunda, bugün çalışmaların başlatılması noktasına gelmiş bulunmaktayız” Diye övünç payı çıkartmıştır.

Yapılan veya yapımına başlanan iş bu yolda yapılabilecek en son ve yapılmayacak iştir.Nedeni gayet açık bu iki şerit arasında zaviye farkı vardır.Lefkoşa’ya gidiş yolu 10 cm daha alçaktır.yani yüklenici tarafından eksik asfalt dökülmüştür.Üç yıl önce Karayolları dairesi müdürüne bizzat sorduğum bu soruya aldığım cevap şuydu ‘’Evet eksik iş var yüklenici firma ile davalaştık.dava sonuçlandı bu yaz dökeceğiz’’olmuştu Bu güne kadar gerçekleşmedi.Şimdi bu eksik asfalt göz göre göre orda dururken.Yapılacak oto korkulukları acaba asfalt dökümü yapılırken sökülecek mi?yoksa ben yaptım oldu mantığı mı geçerli olacak?

Bölgenin Bakan ve Milletvekilleri. En azından haftada iki kez gittikleri bu eksik asfaltlı yoldan hiç mi rahatsız olmuyorlar? Yoksa camları siyahlarla kaplı göremiyorlar, oturdukları koltuklar o kadar esnek ki asfalttan düşerken ve tekrar çıkarken hiçbir şey hissetmiyorlar mı? Vatandaş hissediyor bilesiniz.

Sayın Bakan başlattığınız bu işten vazgeçiniz.Önce yoldaki eksik asfaltın dökümünü sağlayınız.