Yıllarca bu devlete hizmet edersiniz.
Tüccar ya da büyük işletme sahipleri “zarar”(!) gösterip vergi ödemezken
Sizin maaşınızdan, daha elinize geçmeden bir tüccarın ödemesi gereken miktardan daha fazla vergi kesilir.
Fon ödersiniz.
Harç ödersiniz.
Derken ömür geçer ve emekli olursunuz.
Olursunuz ama ömür biter ödediğiniz vergiler de, fonlar da ,harçlar da bitmez.
Tabi ki bu sürede tükettiğiniz sadece yıllar değil, sağlığı da tüketirsiniz.
Sonuçta kalp, tansiyon, şeker v.s, v.s arkadaşınız olur.
Ve kaçınılmaz son, yolunuz devlet hastanelerine düşer.
Bunca yıl yaptığınız yatırımların verdiği güvenle devletin bir emeklisi ya da çalışanı olarak devlet hastanesine gidersiniz.
Muayenenizi olursunuz, doktorunuz bazı tetkikler ister.
MR ya da Tomografi çekilecek gidersiniz ilgili birime ,yetmezmiş 3-5 ay sonrasına randevu verilmesi kimine 100 TL istenir kimine 150TL ya da 200 TL.
Lanet olsun diyorsunuz ve gidip özelde tetkikleri yaptırıp geliyorsunuz.
Yıllarca devlete ödediğiniz yetmiyormuş gibi şimdide özele ödüyorsunuz.
Ve sonuçta doktorunuz kalpten anjiyo olmanız gerektiğini söylüyor.
Anjiyo olmak için verilen saatte ilgili servise gittiğinizde elinize bir kağıt tutuşturulup vezneye gönderiliyorsunuz.
Vezneye gittiğinizde sizden 300TL isteniyor.
“Emekliler için mi bu miktar?” sorusuna,
“Hayır çalışan da aynı miktar” cevabı alıyorsunuz.
Peki hiçbir güvencesi olmayanlar ?
Yani hiçbir sosyal yatırımı olmayanlar?
Onlar da aynı miktar.
Peki ne parası bunlar?
Yasal mı?
Elbette ki yasal değil.
“Bağış”!!
Kardeşim zorunlu bağış olur mu?
Ben bağış yapmak istersem zaten yaparım, insanların çaresizliğinden yararlanıp “bağış” adı altında resmen fırsatçılık yapıyorsunuz.
İşin en kötü yanı bu BAĞIŞI yapmazsanız kaydınızı yapmıyorlar dolayısıyla hiçbir işlem yaptıramıyorsunuz.
Tamam ne yazık ki devlet diğer tüm konularda olduğu gibi sağlığı da gözden çıkarmış ve hastane yönetimleri ya da sağlık bakanlığı böyle bir yol bulmuş, dolayısıyla vatandaş da katkı sunsun.
Ancak birincisi olandan, olmayandan böyle zorunlu bir bağış alamazsınız.
Parası olmayanı çaresiz bırakamazsınız.
İkincisi de toplanan bunca paraya rağmen devlet hastanelerinin durumunda en ufak bir iyileşme yok.
Ameliyat hanelere gidiyorsunuz alet edevat resmen bizi artık çöplüğe salın der gibi yalvarıyor size.
Hatta ve hatta anneannemin mutfağındaki araç gereçler bile daha yeni.
Tepenize sular akıyor.
Banyo var su yok.
Ya lağım patlar ya yağmur yağar sel basar.
Elzem ilaçlar bile yok.
Vs. vs..
O zaman bir vatandaş olarak “onca yıl ömür tüketip devlete yaptığım sosyal yatırımlar nerede? ” diye sorma hakkım yok mu?
Onca yıl kestiğiniz paraları ne yaptınız ki şimdi tekrar “bağış” adı altında haraç alıyorsunuz?
Peki bu aldığınız haraçlar nereye gidiyor?
Bu yapılan devletin ayıbı değil midir?
Bu devlet, canının istediği zaman artırdığı vergi ve harçların yanında “Bağış” adı altında yasa dışı haraç alacak kadar aciz bir durumda mı?
Eğer bu kadar acizse nedeni ne?