"Devlet okullarına hükümet tarafından tek bir kuruş bütçe verilmiyor"

"Devlet okullarına hükümet tarafından tek bir kuruş bütçe verilmiyor"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), yeni öğretim yılı öncesi okulların eksikliklerini tespit etmek, kapasitelerini belirlemek ve ihtiyaç analizi yapmak üzere araştırma yaptığını ve okulların eylülde sorunsuz açılması için bugünden çalışmaya başlanması gerektiği uyarısında bulundu.

Ortaya çıkan sonuçların, kamusal eğitime verilen önemin yeniden gözden geçirilmesinin, eğitime daha fazla bütçe ayrılmasının ve öğrencilerle öğretmenlere daha fazla yatırım yapılmasının elzem olduğu vurgulanan raporun birinci bölümünde okulların mevcut durumunun fotoğrafı çekilip ihtiyaç analizi yapıldı. İkinci bölümde ise eğitime Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerle karşılaştırmalı olarak istatistiksel bir bakış ortaya kondu.

KTÖS, araştırma sonuçlarıyla ilgili rapor hakkında bilgi vermek amacıyla bugün basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş bir konuşma yaptı. KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener ve İnsan Hakları ve Eşitlik Sekreteri Hamide Avcıbaşı ise raporun özetini aktardı.

-Maviş: “İhtiyaçları bilimsel olarak belirledik ve bir rapor hazırladık”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Eylül ayında yine okullar, öğretmensiz, altyapısız, okul yöneticisiz açıldı haberlerini görmemek için derslerine çalıştıklarını, ihtiyaçları bilimsel olarak belirlediklerini ve bir rapor hazırladıklarını kaydetti.

Maviş, konuşmasında, ülkede örgütsüz yapılarda güvencesiz olarak çalıştırılan öğretmen ve diğer sınıfların sorunlarına dikkat çekti, sendika üyesi olan akademisyenlerin çeşitli bahanelerle görevlerinden uzaklaştırılmasını eleştirdi. Maviş özel okullarda çalışan akademisyenlerle öğretmenlerin daha iyi koşullarda çalışmaları, hak ve özgürlükleri için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Yaşanan yangının adadaki Kıbrıslı Türk ve Rumlar’ın işbirliği ile neler başarabileceğinin bir göstergesi olduğunu kaydeden Maviş, Doğu Akdeniz’de bu tarz yangınlara müdahale edilebilecek ekipmanlara ihtiyaç duyulduğunu, Güven Yaratıcı önlemler kapsamında Kıbrıs’ta böyle bir gücün konuşlandırılabileceğini belirtti. AB ve BM’nin bu konuda öncü olması gerektiğini vurgulayan Maviş, bu yönde girişimde bulunacaklarını kaydetti.

Maviş, geçtiğimiz yıllarda yürütülen “imagine” projesi gibi kapsayıcı, çok kültürlü barış kültürü eğitimini savunan programların yer alması hususunda bakanlığın öncü olmasını da istedi.

-“Yabancılara yönelik Türkçe öğretimi programına ihtiyaç var”

Maviş’in konuşmasının ardından KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener ve İnsan Hakları ve Eşitlik Sekreteri Hamide Avcıbaşı tarafından raporun özeti aktarıldı.

Kamu okullarına devam eden öğrencilerin yüzde 40’ının KKTC vatandaşı olmadığı, çoğunluğu Türkiye olmak üzere ilkokullara en az 45 farklı ülkeden öğrenci devam ettiği kaydedilen rapora göre, ilköğretime bağlı okulların yarısının yabancılara yönelik Türkçe öğretimi programına ihtiyaç duyduğu ifade edildi.

Raporda, “Okulöncesi ve ilkokullar için ivedilikle bu alanda bir eğitim programı geliştirilmeli, yoğunluğa göre belirli okullarda oryantasyon (uyum/alıştırma) sınıfları açılmalı ve alan ile ilgili öğretmen yetiştirilmelidir” denildi.

-En az 7 okul ihtiyacı…

Devletin görevinin daha fazla okul yaparak, vatandaşların nitelikli kamusal eğitim talebine cevap vermek olduğu vurgulanan raporda, Alsancak, Dikmen, Gönyeli ve Hamitköy/Kaymaklı bölgesine birer, Girne bölgesine üç olmak üzere ivedi olarak en az 7 ilkokul ihtiyacı olduğu ifade edildi.

Okulların personel eksikliğinin devam ettiğine de dikkat çekilen rapora göre, en az 13 müdür, 15 müdür muavini, 160 öğretmen, 25 özel eğitim öğretmeni, 20 sekreter ve 30 hademe eksiği bulunuyor.

- Öğretmen yardımcısı kadroları

İlk etapta en az 80 rehber öğretmen ihtiyacı bulunduğu, her 250 öğrenciye bir Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen düşecek şekilde bir düzenleme yapılması gerektiği kaydedilen raporda “Ayrıca, yasada yeri olan ancak münhali açılmayan öğretmen yardımcısı kadroları için ilk etapta 40 münhal açılmalıdır “ ifadesi yer aldı.

Raporda, okulların yüzde 20’sinde öğretmen tuvaleti, öğrenci tuvaleti, kantin ve açık oyun alanı eksikliği olduğu ve çocukların zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişimine yardımcı olan müzik, resim, beden eğitimi ve yabancı dil gibi derslerin işleneceği ayrı sınıfların okulların yüzde 60’ında bulunmadığı belirtildi. Raporda ayrıca okulların yüzde 80’inde kapalı spor salonu olmadığı, neredeyse tamamının tadilat ve bakıma ihtiyaç duyduğu, yüzde 40’ında güvenlik kamerası, yüzde 65’inde ise gece bekçisi  olmadığı ifade edildi.

-Devlet okullarına hükümet tarafından tek bir kuruş bütçe verilmiyor

2021-2022 akademik yılında 43,387 öğrencinin kamu okullarında, 11,911’inin ise özel okullarda eğitim gördüğü yer alan raporda, devlet okullarına hükümet tarafından tek bir kuruş bütçe verilmediğinin altı çizildi.

“Okullara bütçe ayrılarak, tüm paydaşların bütçe yapma sürecine katılımını sağlayarak, okul merkezli bütçe anlayışının hayata geçirilmesi gerektiği” yer alan raporda okulların yüzde 60’ında bilgisayar/laptop eksikliği, yüzde 70’inde akıllı tahta/projeksiyon aleti eksikliği bulunduğu, yüzde 30’unda ise internet erişimi olmadığı vurgulandı.

Basın toplantısında raporla ilgili şu bilgiler verildi:

“Araştırmamızın sonuçlarına göre okullarımızın yüzde 55’inde spor malzemeleri, yüzde 65’inde müzik ve çalgı aletleri, yüzde 70’inde ise resim ve el işi malzemeleri eksikliği vardır. Öğretmenlerimizin yüzde 62’si düzenlenen kursları orta seviyede yeterli bulurken, yüzde 8’i yetersiz, yüzde 1’i ise çok yetersiz bulmaktadır. Öğretmenlerin yüzde 29’u ise hizmet içi kursları yeterli bulmaktadır. Hizmet içi kursların geliştirilmesi açısından raporun tamamında bulunan önerilerimizin dikkate alınması, eğitim-öğretim faaliyetleri açısından yararlı olacaktır”.

Raporun OECD üyesi ülkelerle karşılaştırma yapılan ikinci bölümünde ise OECD ülkelerinin ortalama olarak kamusal eğitim için ilkokuldan liseye kadar öğrenci başına 11,700 Dolar harcadığı; bunun ilköğretim kademesindeki her bir öğrenci için 9,600 Dolar olarak ifade edildiği; Kuzey Kıbrıs’ta kamusal eğitimde öğrenci başına düşen ortalama harcamanın 26,500 TL [2,000 Dolar]; ilköğretim kademesindeki her bir öğrenci için ise  17,000 TL [1,300 Dolar] olduğu yer aldı.

Basın toplantısında rapordaki karşılaştırmalar şu şekilde aktarıldı:

“ Kamu bütçesinden ilköğretimin ilk kademesinden lisenin son kademesine kadar olan seviyelere ayrılan harcamalar OECD ülkeleri arasında yüzde 7 ile yüzde 17 arasında değişiklik göstermektedir. Kuzey Kıbrıs’ta kamusal eğitim için bütçeden ayrılan pay OECD ortalamasının biraz üzerinde. Kamu bütçesinden ilköğretimin ilk kademesinden lisenin son kademesine kadar yapılan harcamaların ortalaması yüzde 9.2, ilköğretim seviyesi için yüzde 3.7. OECD ülkeleri öğrencileri ilköğretim ve genel ortaöğretim kademesinde ortalama 9 yıl zorunlu eğitim almakta, yıllık ortalama ilkokulda 4,590 saatidir. Kuzey Kıbrıs’ta da zorunlu eğitim 9 yıldır ve kamusal zorunlu öğretim saati ilköğretimde 4,700 öğretim saatidir. Ülkeler ayrıca yıllık öğretim saatini yıl boyunca farklı şekillerde dağıtabilirler. OECD ülkelerinde bir ilkokulun ortalama 185 ve bir ortaokulun ise 183 öğretim günü vardır. Kuzey Kıbrıs’ta ise ilköğretimde yıllık 185 gündür”.

Sınıf büyüklüğünün ülkeler arasında önemli ölçüde değiştiği, ilköğretim düzeyinde, OECD ülkelerinde ortalama sınıfın 21 öğrenciden oluştuğu belirtilen raporda, “Kuzey Kıbrıs’ta ilköğretim düzeyinde öğrenci-sınıf oranının kamu okullarında 22 öğrenciyken, özel okullarda bu oran 18.5 öğrencidir.  OECD ortalamalarına göre kamu ilkokul/ortaokul/lise kademesinde görev yapan bir öğretmeninin başlangıç maaşı yıllık 36,116 Dolar; 15 yıllık deneyim sonrası yıllık maaşı 49,701 Dolar ve ulaşabileceği en yüksek ücret ise yıllık 60,478 Dolardır. Kuzey Kıbrıs için bu çalışmayı 2011 yılı veya ‘Göç Yasası’ öncesi ve sonrası göreve başlayan öğretmenler olarak ayırabiliriz. Ancak, ortaya çıkan her iki tablo da Kuzey Kıbrıs ortalamalarının OECD ülkeleri arasında en düşük ücretlere denk geldiğini göstermektedir” ifadeleri yer aldı.

OECD ülkelerinde, öğretmenlerin neredeyse üçte ikisinden fazlasının kadın olduğu, ilkokul seviyesinde ise kadın öğretmenlerin kadroların yüzde 83’ünü doldurduğu açıklanan rapora göre,  Kuzey Kıbrıs’ta ise kadın öğretmen oranları okul öncesi seviyesinde yüzde 90, ilkokul seviyesinde yüzde 64.