Kıbrıs’ın ‘devrimci’ sözcüsü Barış Burcu, siyasetin yanı sıra sosyal yaşamıyla da öne çıkan biri. Şiir ve senaryo yazarı, ünlü bir kebap dükkanının sahibi. Rum tarafıyla yapılan görüşmelerdeki en son durumu değerlendiren Barış Burcu, “Yeni bir ‘garanti’ sistemi olabilir” diyor.
Milliyet-Sefa Karahasan
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ‘devrimci’ sözcüsü Barış Burcu, “Kıbrıs Türk toplumunun, Türkiye’nin garantisi olmayan bir anlaşmaya evet demeyeceğini” belirtti. Burcu, Rumlar için de “tehdit” olmayacak yeni bir garanti anlaşmasının yapılabileceğini kaydetti. Uluslararası İlişkiler mezunu olan Burcu, sözcülükten önce yaptığı kebapçılıkla gündeme gelmişti. Arkadaşlarının, “Çok parlak bir öğrenciydi” diye tarif ettiği Burcu, bu yöndeki ‘kebapçı’ yaklaşımına, “işimiz bu” diyerek gülümseyip geçiyor.
Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında yapılan görüşmelerde, “Ne şişin ne de kebabın yanmasına” izin vermiyor. Burcu bunu, “Bir tarafın sevindiği bir tarafın üzüldüğü bir çözüm olamaz. Ne şiş yansın ne kebap yansın derken bunu demek istiyorum” şeklinde açıklıyor.
Alın teri vurgusu
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın da eski mesleği buzluk tamirciliğiydi. Burcu, “Talat’a da zamanında böyle eleştiriler oluyordu” dediğimizde, “Sayın Talat’la ortak yanımız, alın teri dökmemiz” diyor ve ekliyor, “Emeğimizle çalıştık.
Demek ki hala bazı vicdanlarda emeğe karşı bir alerji var. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Hayatta gurur duyduğum şey akıttığım alın teri.” Barış Burcu yaptığı görevle gündeme gelmek istiyor. “Kebapçı” söylemlerinin Cumhurbaşkanı Akıncı’ya “saygısızlık olduğuna” dikkat çekiyor.
‘Devrimciyim...’
Burcu, Kıbrıs’ta bir dönem Devrimci Gençlik Derneği’nin Genel Başkanlığı’nı yaptı. “Eski bir devrimci geçmişim var” diyor. Kültür sanat faaliyetlerinde aktif. Şiir yazıyor. Kemik Torbaları ve Afrodit isimli iki şiir kitabı var. Tiyatroda ve bir sinemada rol aldı.
Sarı Entarili Maria adlı bir senaryo yazdı. Cumhurbaşkanlığı görevine başlayınca filmi çekmeyi erteledi. Senaryoda bir Rum kızın Türk gençle aşkını anlatıyor. Akıncı ile Annan Planı’nın tartışıldığı bir dönemde, Barış ve Demokrasi Partisi’nin kuruluşunda birlikte oldu.
Tipik bir Akdenizli
Barış Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in çok samimi bir diyalogları olduğunu belirtiyor. Burcu, “İki lider istedikleri an bir birlerine ulaşıyor” diye konuştu. Anastasiadis’i, “tipik bir Akdeniz insanı” olarak niteleyen Burcu, “Anastasiadis, içi dışı bir olan, bir görüntü veriyor. Masada bütün duyguları yaşıyor” dedi.
Burcu, “Anastasiadis’in kendi döneminde sonuçlanacak bir çözüm arayışı içinde olduğuna inanıyorum” şekliden konuştu.
Hello Nikos...
35 yıldır tanıdığı Akıncı’yı, “Çok kararlı, istikrarlı, dürüst ve her zaman makulü arayan bir lider” diye tarif eden Sözcü Barış Burcu, Akıncı için “Geniş düşünüyor. Çözümleyici bir yanı var. Yaratıcı bir lider.
En sıkışık anlarda dahi, bir yaratıcı zeka ile karşı karşıya kalıyoruz. Dürüst kimliği ile güven veren bir insan. Özü sözü bir olan lider” diyor.
Burcu iki liderin bir birlerine genellikle, “Mustafa ve Nikos” diye hitap ettiğini de belirtti. Kıbrıs sorunu konusunda çarpıcı açıklamalar yapan Barış Burcu, Kıbrıs sorunun çözümü ile birlikte Ada’nın zenginleşeceğini belirtiyor.
Yeni bir garanti!
Rumlar için “tehdit” gözüken garantilerin yeniden ele alınabileceğini ifade eden Burcu, şunları söylüyor; “Kıbrıslı Türkler kendi güvenliği için Türkiye’nin garantisini istiyor. Bir taraf için güvenlik olanın diğer taraf için tehdit olmayacağı yeni bir Garanti sistemini nasıl oluşturabiliriz bunu düşünmeye başlayıp, tartışma günü geldiği zaman üretken ve yapıcı olmalıyız.”
1960’ta değiliz
“Garantiler uluslararası bir anlaşmadır. Bütün imza atan tarafın bir masa etrafında buluşması ve hep birlikte onay vermesi ile değişebilir” diyen Burcu, “1960’da olan garanti sistemi, zamanın şartları dikkate alınarak kurgulanmıştı. Aradan 55 yıl geçti. 1960’larda yaşamıyoruz. Varılacak çözümün içeriği de çok farklı olacak. İki bölgelilik olacak şu anda. 1960’da bu yoktu” ifadelerini kullandı.
Rum tarafıyla görüşmelerde 3 başlık bitti
KKTC ve Rum tarafının yaptığı görüşmelerde yer alan 6 başlıktan Yönetim ve Güç Paylaşımı, AB ve Ekonomi başlıkları büyük oranda sona gelindiğini anlatan Barış Burcu, “Zor konulardan biri olan Mülkiyet şu anda masada” diye konuştu.
Burcu, “Mülkiyette iki bölgelik anlayışını bozmayacak bir çözüm olacak. Kıbrıslı Türkler kendi bölgelerinde çoğunluğa sahip olacak” dedi.
Sınırlı iade olacak
Barış Burcu, Mülkiyet’te bir takım iadelerin söz konusu olabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Bunun sınırlı olması ve insanlarımızın günlük hayatına fazla etki etmemesi hedeflerimiz arasında. Mülkiyet’te her iki tarafın da kazançlı çıkabileceği arayışlar var. Sınırlı sayıda da mülkünü Rum’a iade etmek durumunda kalan Türk’e alternatif başka mülk ya da tazminat ödenecek. Belirsizlik kalkacak, mülkler değerlenecek. Tazminat ağırlıklı bir Mülkiyet rejimi olacak. Tüm tazminatın dışarıdan karşılanacağı gibi uçuk bir beklentimiz yok. Ama önemli katkılar alacağız. Bu gerçekleşirse, tazminatlar nakit ödenecek. Yaklaşık 25 milyar dolar olarak bir tazminat beklentisi var.”
‘KKTC’yi tanıtamadık’
“Mülkiyet ağırlıklı bir tartışma ortamı var. Bu doğru değil. Kıbrıs Türk toplumun dünyadaki varlığı çok önemli hususlardır” diyen Burcu, “KKTC’yi kurmuş olsak dahi tanınmış bir devlet olamadık.Çözümü başarırsak, Kıbrıs Türk toplumunun eşit ortak olduğu bir devlet yapısı ile dünya arenasıyla yer alacağız” ifadelerini kullandı.
İnsan olmak
Barış Burcu okuduğu şiir ile kendisine ‘kebapçı’ yakıştırması yapanlara bir gönderme yapıyor.
Büyük Adam
Küçükken bana sorsalar,
Ve deselerdi ki
Söyle bakalım
Büyüyünce ne olacaksın
Fındık kabuğuna sığmaz
Bir cevap patlatır
Hemen yapıştırırdım
Adam olacağım
Büyük bir adam
Kaç yıl geçti aradan
Et ve kemikçe
gelişmekten başka
İnsan oldum
sadece insan