Futbolun en yetenekli oyuncularından biri olan Arjantinli, yetenek, ihtişam, vizyon ve hızın nadir görülen bir karışımına sahip olması sayesinde izleyicileri büyülüyordu.
Öte yandan tartışmalı "Tanrı'nın eli" golü ve uyuşturucu kullanımı, hayranlarını üzen olayların başında geldi.
“KISA VE TATLI FUTBOL PERİSİ”
60 yıl önce Buenos Aires'te bir gecekondu mahallesinde doğan Diego Armanda Maradona, bazıları tarafından Brezilyalı Pele'den bile daha iyi bir futbol süperstarı olmayı başararak yoksulluktan kurtuldu.
491 maçta 259 gol atan Maradona, 20. yüzyılın en büyük futbolcusu anketinde Pele'yi geride bırakmış, bunun üzerine FIFA oylama kurallarını değiştirerek iki oyuncunun da ödül almasını sağlamıştı.
Gençliğinden beri harika bir yetenek sergileyen Maradona, Los Cebollitas adlı gençlik takımını 136 maçlık yenilmezlik serisine taşıdı.
Milli formayı ilk defa 16 yaş 120 günlükken giydi.
Kısa ve tıknazdı, 1.65'lik boyuyla sıradan bir sporcu görüntüsünde değildi.
Fakat akıcı yetenekleri, çevikliği, vizyonu, top kontrolü, dripling yeteneği ve pas başarısı, sürat ve kilo açısından yaşadığı sıkıntıların üzerini örtmeye yetiyordu.
Rakip defans oyuncularından sakınma konusunda çok başarılıydı fakat suç dünyasından sakınma konusunda aynısını söylemek mümkün değil.
Maradona'nın Arjantin milli takımıyla 91 maçta 34 gol atması, inişli çıkışlı uluslararası kariyerinin yalnıza küçük bir kısmını oluşturuyor.
1986'da ülkesinin Meksika'da Dünya Kupası'nı kaldırmasını sağlayan Arjantinli, dört yıl sonra da takımını finale taşıdı.
1986'daki turnuvanın çeyrek finalinde, hayatını boyunca peşini bırakmayacak bir olay yaşandı.
Arjantin'in İngiltere ile oynadığı çeyrek final, iki ülke arasında dört yıl önce yaşanan Falkland Savaşı nedeniyle ayrı bir öneme sahipti.
Futbol sahası, savaş sahasına dönüşmüştü.
Maçın 51. dakikası da golsüz geçerken Maradona zıplayarak kaleci Peter Shilton'ın dokunmak üzere olduğu topu eliyle ağlara yolladı.
Sonrasında bu golün "Biraz Maradona'nın kafası, biraz da Tanrı'nın eli sayesinde" atıldığını söyledi.
Maradona geçen yüzyılın en tartışmalı golünü attıktan yalnızca dört dakika sonra da pek çokları tarafından "20. yüzyılın en güzel golü" olarak adlandırılan golü attı.
Topu kendi sahasında alan Arjantinli, büyüleyici ve dolambaçlı bir koşu ile birden fazla rakibini oyundan düşürdü, sonunda kalevi Shilton'u da geçerek topu ağlara yolladı.
Golün ardından BBC yorumcusu Barry Davies, "Bunun fevkalade bir gol olduğunu söylememiz lazım. Hiçbir şüpheye yer yok. Bir futbol dehasını izledik" demişti.
İngiltere farkı bire indirse de Arjantin turu geçti.
“TRANSFER REKORUNU İKİ KERE KIRDI”
Maradona dünya futbolunda transfer rekorunu iki kere kırdı.
İlkinde 1982'de 3 milyon sterlin karşılığında Boca Juniors'tan İspanya'daki Barcelona'ya transfer oldu.
İkincisinde ise iki yıl sonra beş milyon sterline İtalyan ekibi Napoli'ye gitti.
San Paolo Stadyumu'nda 80 bin taraftarın karşısına helikopterle indi. O yeni kahramanlarıydı.
Kariyerinin en başarılı kulüp dönemini İtalya'da yaşadı. Ekibini 1987'de ilk, 1990'da ikinci şampiyonluğuna ulaştırdı. 1989'da ise UEFA Kupası kazandılar.
İlk şampiyonluk kentte beş gün beş gece kutlandı. Binlerce kişi sokaktayken Maradona ilgi ve beklentiyle boğuluyordu.
"Bu müthiş bir kent ama artık nefes alamıyorum. Özgürce yürüyebilmek istiyorum. Ben de herkes gibi biriyim" demişti.
DİEGO MARADONA NAPOLİ'DE
Napoli'de bir simge olan Maradona, 188 maçta 81 gol attı
Camorra suç örgütüyle ayrıştırılamayacak şekilde bütünleşti, kokain bağımlılığı onu aşağı çekti ve bir de babalık davasıyla karşılaştı.
İtalya 1990'ın finalinde Almanya'ya karşı 1-0 kaybettikleri karşılaşmanın ardından doping testinin pozitif çıkması nedeniyle 15 ay ceza aldı.
Pes etmedi, kendine çeki düzen verdi, geri döndü ve 1994 ABD Dünya Kupası'nda forma giydi. Fakat kameraya doğru koştuğu ve manyakça bir yüz ifadesine sahip olduğu gol kutlaması izleyicileri endişelendirdi.
Turnuvanın ortasında, yasaklı ephedrine maddesini kullandığı tespit edilince turnuvadan atıldı.
EMEKLİLİK SONRASI HAYATI
Üç yıl sonra üçüncü defa dopingle yakalanınca 37 yaşında futbolu bıraktı. Ancak problemler onu bırakmadı.
Gazetecilere havalı tüfekle ateş açmasının ardından 2 yıl 10 ay hapis cezası aldı, ceza ertelendi.
Kokain alışkanlığı ve alkolizm çeşitli sağlık sorunlarına yol açtı. Aşırı kilo alan Maradona bir ara 128 kiloya ulaştı.
2004 yılında kalp krizi geçirdi ve bir süre yoğun bakımda kaldı.
Obeziteye karşı midesinin bir kısmını aldırdı ve Küba'da uyuşturucu bağımlılığına çare aradı.
Küba'yı ziyaret eden Maradona Fidel Castro ile tanıştı
Bütün bunlara rağmen Maradona 2008'de Arjantin milli takımı menajeri oldu.
İki yıl sonraki dünya kupasında çeyrek finale ulaşsa da Almanya'ya 4-0 yenilmeleri üzerine o sayfa da kapandı.
Manşetlerden inmemeye devam eden Maradona, sonraki yıllarda pek çok teknik rolde bulundu.
Shar pei köpeklerinden biri kalçasını ısırınca estetik ameliyat geçirmek zorunda kaldı.
Evlilik dışı bir ilişkiden olan oğlu Diego Armando Junior'u oğlu olarak kabul ettiğini açıkladı.
MARADONA: FUTBOLLA GEÇEN 60 YIL
1960 Buenos Aires'te doğdu. 1976'da Argentinos Juniors ile profesyonel futbola başladı.
1979 İlk Dünya Kupası zaferini Japonya'da Arjantin 20 yaş altı takımı ile yaşadı
1986 Meksika’da İngiltere’ye karşı “Tanrı’nın eli” ile gol attı. Batı Almanya’yı yenen Arjantin kupayı kaldırdı.
1997 Üçüncü defa dopingle yakalanmasının ardından 37. doğum gününde futbolculuk kariyerini noktaladı
2000 Pele ile birlikte FIFA Yüzyılın Oyuncusu ödülünü aldı
2008 Arjantin milli takımının başına geçti, iki yıl sonra o sayfa da kapandı. Hayatının sonuna kadar menajerliğe devam etti
Kaotik hayat tarzını kısa sürede yansıtan olaylardan biri de 2018 Rusya Dünya Kupası'nda Arjantin'in Nijerya karşısındaki maçında tribünde yaptıklarıydı.
Kendi pankartını açtı, bir Nijerya taraftarıyla dans etti, dua etti, Lionel Messi'nin golünü çılgınca kutladı, uyuyakaldı, Arjantin'in ikinci golünden sonra hareket çekti.
Bazı haberlerde, maçtan sonra tedavi görmesi gerektiği yer aldı.