Bunu çok uzun bir süreden beridir yapıyor Rum medyası. Devam eden müzakerelerde Türk liderliğinin sürece dair hassasiyetleri gözeterek takındığı tavır neticesinde kamuoyuna karşı ketum olmasını fırsat bilen Rum medyası ,Kuzey'e yönelik sürdürülen algı operasyonlarını profesyonelce yönetmeye devam ediyor. Tabi bu durum Kuzey'de sürece dair kafa karışıklıklarına neden oluyor. Ha elbette buna sadece algı operasyonu olarak bakmak da yanlış olur. Zira olayın temelinde bilinçli bir de politika yatmaktadır. Rum liderliği ve Rum medyası işbirliğinde. Neden Rum liderliğini de işin içine kattım derseniz.. Sebebi şu; muhakkak sizlerin de dikkatinden kaçmamıştır, lakin bir kez daha hatırlamakta fayda vardır. Malum ki, taraflar arasında yapılan gerek liderler düzeyinde gerekse, heyetler arasında ki her görüşmeden sonra basın yayın organlarına yaptıkları açıklamalar var. Bunlar sürecin seyri ile ilgili. Ve olması gereken. Ancak öyle anlaşılıyor ki Rum yetkililerce Rum basın yayın organlarının bir kısmına farklı bilgiler de servis ediliyor. İşte bu farklı bilgiler Kuzey'deki kamuoyuna yönelik bilinçli bir şekilde kullanılıyor. Bunun doğal sonucunda da Kuzey'de kafalar karışıyor, tereddütler yaşanıyor vs. Bütün bunlar yaşanırken, bugüne kadar Rum liderliğinden herhangi bir yetkilinin de müzakerelerin seyrine dair herhangi bir konuda Rum medyasında çıkan haberleri yalanlamaması işte bu işbirliğini kuvvetle muhtemel kılmaktadır. Ha böyle bir kanıya sadece bunlara bakarak mı vardım? Diye soracak olursanız.. Hayır. Dahası da var. Zamanı ile aynı sıkıntıları 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve ekibi de yaşıyordu. Ve bunu bizzat kendisine sorduğumda, Sayın Talat şöyle bir ifade kullanmıştı. "Rum muhataplarımıza bu konudaki hassasiyetlerimizi defalarca ilettiğimiz halde Rum medyasında müzakere sürecine dair çıkan yanıltıcı haberlerin önüne maalesef geçemedik." Dolayısı ile bu noktada tarafların hissiyatlarına göre değil diplomatik teamüllerin esas alınacağı bir süreci birlikte yürütmelerinde fayda vardır. Yoksa her görüşmenin sonunda tarafların basın yayın organlarına yaptıkları açıklamalar da farklılıklar ortaya çıkacaksa bunun sürece bir katkısı olmayacaktır. İşte bunun içindir ki, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'da önceki gün uyardı. Belli ki, Sayın Cumhurbaşkanı da uzun zamandır farkında olduğu lakin bir türlü dillendirmediği bu sıkıntıyı en nihayet dışa vurdu. Rum medyasında çıkan haberlerle kafanızı karıştırmayın dedi. Ve Türk liderliğinden yapılan açıklamalara itibar edilmesini istedi. Bu son derece önemli bir açıklamadır. Eğer bir lider böyle bir izahı yapma gereği duymuşsa bu noktada açıklamaların da ötesinde kamuoyuyla doğrudan iletişim kurabilecek yöntemleri en etkili şekilde kullanmalıdır. Ki halkına doğru bilgilerin en yetkili makam tarafından gitmesini sağlayabilsin. Aksi takdirde kamuoyu doğru veyahut yanlış bilgilerin arasında gidip gidip gelecek. Kafa karışıklıkları devam edecek. Yanılgılar sürecek.