Rum Avukat Ahilleas Dimitriadis, Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi Vakfı’na ait Güney Lefkoşa’daki 4.5 dönümlük arazi üzerindeki 4 binayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan davaya dair değerlendirmede bulundu.
Alithia gazetesi “Madalyonun Diğer Yüzü… Ahilleas Dimitriadis Kıbrıs Türk Vakfı’nın AİHM’ye Başvurusuyla İlgili Konuştu” başlık ve spotuyla aktardığı haberinde, Dimitriadis’in konuyla ilgili Rum Haber Ajansı KİPE’ye açıklamalarda bulunarak, davanın mülkiyet konusuyla ilgili “aynı madalyonun diğer yüzü” olduğunu söylediğini yazdı.
Dimitriadis, Rumların KKTC’deki mallarını talep ettiklerini ve böylelikle de Kıbrıslı Türklerin güneydeki mallarını talep ettiklerini; aradaki farkın Rum tarafında Kıbrıs Türk Malları Vasiliği sistemi oluşturulması, kuzeyde ise “mallar bizimdir” denmesi olduğunu belirtti.
Habere göre Dimitriadis, Kıbrıs Türk mallarının idaresiyle ilgili, AİHM’de görülen davalardaki tecrübesine dayanarak “kötü idarenin eserinden” söz etti ve Rum Yönetimi’nin tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması olasılığından dolayı, Rum vergi mükelleflerinin sırtına yük binebileceğini kaydetti.
Dimitriadis, şayet Kıbrıs sorunu çözülmezse, KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu gibi bir komisyonun, Güney Kıbrıs’ta da oluşturulabileceğine işaret etti.
KKTC’deki Rum mallarının, güneydeki Kıbrıslı Türk mallarının 3 katı olduğunu belirten Dimitriadis, KKTC’de yaklaşık 1,3 milyon dönüm Rum malı, güneyde ise yaklaşık 400 bin dönüm Kıbrıs Türk malı bulunduğunu söyledi.
Dimitriadis, “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak bir idare sistemi oluşturulduğu cihetle, bu malların doğru şekilde idare edilmesi yükümlülüğü doğduğunu ve bu malı koruma, piyasa değerinde kira tahsil etme, bu kirayı hak sahibine, hemen değilse bile çözümden sonra verme yükümlülüğü bulunduğunu belirtti.