Fileleftheros gazetesi Kıbrıslı Rumların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) KKTC’de kalan mallarıyla ilgili yaptıkları başvurularda görev almasıyla tanınan Ahilleas Dimitriadis ile röportaj yaptı.
Habere göre Dimitriadis, Taşınmaz Mal Komisyonu, Kıbrıslı Rumların KKTC’deki malları ve Türkiye’nin izleyebileceği politikalar gibi konularda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Habere göre açıklamalarında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs sorununda dışında herhangi bir değişikliğe gitmesinin söz konusu olmadığı savunan Dimitriadis, sadece, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun güçlendirilmesiyle ilgili olup başlamış olan programı uygulayacağını ve Kıbrıs Rum mallarına sahip olan Kıbrıslı Türklere, bu malların alımının finanse edilmesi için yüzde 20-25 oranında vergi getireceğini iddia etti.
Muhabirin, Kıbrıslı Türklerin buna tepki gösterdiğini anımsatması üzerine, “Tabii ki tepki oldu” diyen Dimitriadis, bu neden dolayı yasa tasarısının geçmediğini söyledi.
Kapalı Maraş’ın, Kıbrıs Türk idaresi altında açılmasını bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Dimitriadis, Türk tarafının, çeşitli açılımlar olması yönünde çaba gösterildiğini gözlemlemekte olduğunu belirtti.
Buna örnek olarak Skuridis davasına işaret eden Dimitriadis, bu davada Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kişiye mülküne geri dönme hakkı verdiğini ifade etti.
Dimitriadis, bir diğer örneğin de, Maronitlerin KKTC’deki mallarına geri dönme ve yerleşme hakkı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, Avrupa Konseyi’ndeki çeşitli açıklamalarına bakıldığında, Taşınmaz Mal Komisyonu’nu güçlendirmeyi istediğinin açıkça görüldüğünü iddia eden Dimitriadis, bu çerçevede kapalı bölgeyi Kıbrıs Türk idaresi altında açmalarını beklediğini belirtti.
Sözlerinin devamında “Mal sahiplerine, mallarına geri dönmek istiyorlarsa öncelikle Komisyon’a başvurmaları gerektiğin söyleyecek. Malların onlara verip vermeyeceğine o (Türkiye) karar verecek” iddiasında bulunan Dimitriadis, 2003 yılında sınır kapıları açıldığında olduğu gibi hazırlıksız yakalanmamaları için bu tür ikilemler karşısında hazırlıklı olmaları gerektiğini savundu.
Sözlerinin bir başka kısmında, bazı kişilerin evlerine geri dönmek istediğini, bazılarınınsa Kıbrıs Türk idaresinde geri dönmek istemediğini belirten Dimitriadis, politikacıların, partilerin, örgütlerin tezinin ne olduğunu sorarak, bu konunun tartışılması gerektiği üzerinde durdu.
“Vatandaş olarak mı, yoksa politikacı olarak mı karar verelim?” sorusu üzerine, “Vatandaş olarak” yanıtını veren Dimitriadis, bunun, bireysel insan haklı olduğunu belirtti.
Dimitriadis, “Benim malım söz konusu ve devletin işgal bölgelerinde sahip olduğum mal için beni tazmin ettiğini görmedim. Sonuç olarak benim kararımdır ve beni bir birey olarak karar vermeye çağrılıyorum” şeklinde konuştu.
“AİHM, Yoannu ve Loizidu kararları temelinde en nihayetinde Türkiye’yi uyum sağmaya mecbur edebilecek mi?” sorusuna olumlu yanıt veren Dimitriadis, bunu başka davaların izleyeceğine dair inancını dile getirdi.
AİHM’de bulunan 30 davalık bir dalganın olmasını beklediklerini söyleyen Dimitriadis, bunların çoğunun Kapalı Maraş’la ilgili olduğunu belirtti.