Din, barış ve Noel

Oshan SABIRLI

Tüm dünyada yine farklı bir telaş baş gösterdi. Geçim sıkıntıları bir yana özellikle Noel, yeni yıl öncesinde Hıristiyan toplumlarına umut vermeye devam ediyor. Biz Noel kutlamalarını ve Noel’e dair çalışmaları medya aracılığı ile takip etmeye devam ediyoruz.   Özel dönemlerde, din ve tanrıya sığınma kavramı farklı bir şekil buluyor. Tanrının affedici yanı, bizlere yeni fırsatlar sunması yönünde temennilerde bulunmamız işte böyle zamanlarda belki de daha anlamlı. Noel ülkemizde de farklı şekillerde kutlandı. Kimisi kışın soğuğunda denize girdi, kimisi ise geyik etini sırf bu güne özel şekilde pişirdi. Öyle şaşalı falan da değil hani Noel kutlamaları. Ailece ve eş dostla yenilen yemeklerin, içilen içkilerin ötesinde değildi bu Noel’de. Gözler yeniden bu Noel’de de Katolik kilisesine çevrildi.  Vatikan’da Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa Franciscus, Hz. İsa'nın doğumunun kutlandığı Noel dolayısıyla yaptığı konuşmasında savaşlara dikkat çekti.   Papa konuşmasında, Suriye ve Irak'taki savaş mağdurlarına vurgu yaptı. Öte yandan Ortadoğu, Afrika ve Ukrayna için barış ve umut dileklerinde bulundu. Ortadoğu'ya barış gelmesi dileğinde de bulunan Papa Franciscus, İsrail  ile Filistin arasında diyaloğun sağlanmasını da istedi. Ayrıca Papa, Pakistan'daki Taliban saldırılarını da kınadı.   Bu Noel’de Din İşleri Başkanlığımız Kıbrıs’ın güneyine mesaj gönderdi mi bilmiyorum. Talip Atalay’ın ince ruhu ve dinin ötesinde toplumsal sorunlara karşı yürüttüğü duyarlı yaklaşımlarında muhakkak gerekli çalışmaları yürüttüğüne inanıyorum. Yıllarca kanla ıslanan bu topraklarda Allah korkusu olan insanların “Allahın verdiği canı Allahtan başka kimsenin alamayacağı” yaklaşımında olduğu önemli bir gerçek. Oysa biz bu topraklar üzerinde şahsen ve bizzat din insanlarının neler yaptığını çok yakından gördük. Hatta, maalesef Başpiskopos Makarios’un ayrımcılığı, ırkçılığı, bölücülüğü sağlamak adına yıllarca savaş verdiğine de tanık olduk.   Kıbrıs’ın güneyinde kilisenin toplum üzerinde ciddi etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Kilise’nin devletten bile zengin olduğunu gözlemlerken toplumu yönlendirme anlamında da etkisi dikkate değer. Hal böyle olunca ve geçmişin kötü örneklerini düşününce bu Noel’de de maalesef içime farklı endişeler düştü. Hatta tanrı ve umudun en çok konuşulduğu bir aşamada.   İngilizcede “peace” olarak geçen sözcüğün gerçek çevrisinin bir tek, sığ bir anlatımla “barış” anlamına gelmediğini de belirtmemiz gerek. Bu kelime sözlük anlamı ve çevirisi ile özünde, huzur, sükûnet, uzlaşma, dirlik, ağız tadı gibi anlamları da barındırıyor. Din ve din adamlığı sözcüğü ile tüm bu kavramları eşleştirmek yerinde bir yaklaşım olmalıdır. Yani din adamı olmak demek Allah yolunda, toplumları aydınlatmak, iç ve dış barışı sağlamak yanında huzuru da toplumlara ulaştırmak şeklinde olmalı.   Umarım bu Noel ve sonrası tüm Hristiyan alemi ve komuşlarımız için barış yönünde güzel bir eşiği sağlar. Umarım başta Kıbrıs’ın güneyindeki piskoposluk olmak üzere tüm din adamları ülkemizde de sürdürülebilir bir barış için çalışmalarına hız verir. İyi Noeller….