Din Vicdandır…

Ayşegül Garabli

“Temizlik İmandan gelir” 

Bu sözü duymayan yok sanırdım; Ta ki, kurban bayramında gördüğüm o iğrenç manzaralara kadar.

Çöplerin yanına açıkta bırakılmış hayvan sakatatları.

Yol ortasına kadar sızan  işkembe pislikleri ve üzerinde sinek ordusunun cirit attığı  kanlı et atıkları.

Tabi ki bazı bölgelerde kesilen kurbandan geriye kalan kanlı alanları da unutmamak lazım.

Ne yazık ki çoğu bölgede manzara buydu.

Sosyal medyada da bol bol yer alan bu görüntülerle kesilen kurbandan sevap beklendi.

Oysa İslamiyet’in temelinde,  temizlik yapılan ibadetten daha  önemli.

Abdest alınmadan namaz kılınıp ya da kuran okuna biliyor mu?

Hayır.

Neden?

Çünkü İslamiyet hem beden temizliğidir hem de ruh temizliği..

İslamiyet’in özü budur zaten, bedenin, ruhun ve düşüncelerin temiz olması.

Ayrıca ibadet edilirken bir başkasının rahatsız edilmemesi.

Ama ne yazık ki, siyasallaştırılan din anlayışı ile her şey dejenere edilip, inanç bile bencilleştirildi.

Gösteriş için tutulan oruçlar, başkalarının sağlığını hiçe sayarak kesilip ya içki masalarına meze yapılan ya da daha sonra tüketilmek  üzere derin donduruculara doldurulan kurbanlar.

Bu mudur ibadet?

Ya da bu mudur İslamiyet’in amacı?

Eğer ki İslamiyet’te en büyük günah “kul hakkı yemek ”  ise  kesilen kurban artıklarıyla insanların sağlıklarıyla oynamak sevap mı?

Ya da namaz kılmayanı, oruç tutmayanı ve kurban kesmeyeni kınayıp aşağılamak mı Müslümanlık ?

Tabi ki sözüm kimsenin inancına karışmadan kendi ibadetlerini kendi içlrind yapanlara değil.

Sözüm, dini kullanarak insanların hayatlarını çekilmez hale getiren din simsarlarına ve bu yobazların uydurdukları din anlayışına inanıp hareket edenlere.

Okumadan öğrenmeden dini kullananların söylediklerini “dini emir” sayanlara.

Şimdi bazıları diyecek ki “ herkes bu dincilerin söylediklerine inanarak mı ibadet ediyor ya da yanlış yapıyor?”

Elbette ki hayır.

Ama eğer ki kestiği kurbanın pisliğini ortada bırakıyorsa  ya da başkasının inancını sorguluyorsa demek ki gerçek İslamiyeti  bilmiyor ve öğrenmek için de çaba göstermiyor.

Söylenenlerle yetinmeyi yeğliyor.

Bu daha da kötü.

Çünkü Dini ve inançları kullanarak çıkarlarına alet edenler  tam da bunu kullanıyorlar.

İnsanların koşulsuz inançlarını.

Okuyup araştırmak yerine hacının ,hocanın söylediklerini doğru kabul eden zihniyeti kullanıyorlar.

Oysaki herkes sadece vicdanını dinlese en güzel inanca sahip olup en sağlıklı ibadeti yapacak….

Zira hr insanın dini vicdanında saklıdır.