Kıbrıstaki Ortodoks kilisesinin başı, Başpiskopos İkinci Hrisostomos, zaman zaman , Kıbrıs Türklerinin Müslüman lideri ile görüşmeler yapıyor. Karşılıklı ziyaretleri de, buluşmaları da oluyor. İki lider, sadece dini konuları değil, Kıbrıs sorununu da konuşuyor ve adada barışın, çözümün , güvenin, karşılıklı saygı ve sevginin güçlenmesi için çağrıda bulunuyor, katkı koymaya çalışıyor. Başpiskopos Hrisostomos ile iki kez görüşme olanağı buldum. Başpiskoposlukta beni , samimi ve sıcak bir hava ile karşıladı. Rumca, İngilizce konuştuk. Arada bir Türkçe de ifadelerde bulundu. Güler yüzlü, barışcıl davranışı dikkatlerimi çekti. Konuşmalarında hep iki halkın geçmişte muhabbet içinde bir arada yaşadıklarını, yardımlaştıklarını ve dostluklarını dile getirdi. Ancak, Ortodoks Rum kilisesinin Kıbrıs adasını Yunanistana ENOSİS(İlhak) emellerini gizlemeye gayret etti. Sorularıma, politikacılardan daha mantıki yanıtlar verdi. Ancak, Rum halkının nüfus ağırlığı ile adada daha fazla söz hakkı olmasına işaret etti ve bulunabilecek çözümün her iki halkın yararına olmasını diledi. Kıbrısta silahlara, savaşa, kavgalara yer verilmemesinin önemini vurguladı ve bütün dünyada insanların barış içinde yaşama hakkı olduğunu belirtti. Geçmişte ülkemizde yaşanan kanlı olayları ve savaşları tasvip etmediğini belirtti. Kıbrısın bölünmüşlüğünün kabuledilir olmadığını ve adanın yeniden birleştirilerek barış içinde yaşanılmasını önerdi. Rum siyasi liderler ile politik tartışmalarına değindiğimde ve “Makarios gibi siz de siyasi lider olmayı hedefliyor musunuz” soruma OXI-hayır yanıtı verdi. Ama, ekledi, ben de bu ülkenin bir evladı, vatandaşı olarak siyasi konularla da ilgilenmem doğaldır ve hakkımdır dedi. Ayrılacağımda beni kapıya kadar uğurladı. Daha sonra konuştuğum bazı Rum siyasi liderlere Başpiskoposla aramızda geçen konuşmaları anlattığımda , beni hayretler içinde bırakacak sözler ettiler. “Sen ona kulak verme, o dengesi bozuk, ne dediğini bilmeyen, sık sık kendi kendi ile çelişkiye düşen biridir” dediler. Başpiskoposun arada siyasi liderleriyle tartışıp ,şiddetli eleştirilerde bulunduğu biliniyor ya... Ayrılırken, gülümseyerek bana Hrisostomosun söylediği-hem de Türkçe olarak- sözleri buraya alıyor ve soruyorum, bu din adamı dengesiz olabilir mi ? Bakınız Türkçe olarak ne dedi. “Dünya çarkı felek, aşkolsun döndürene”. Kuzey Kıbrısta okullarda din dersleri istemeyen, din okullarına karşı çıkanlar olduğunu işitmiş. Sorum üzerine de, “bizim okullarımızda İncil de okutulur, din dersi de var. Normal değil midir. Sizde de olması, Kuran ve din dersleri verilmesi yanlış değildir. İnsanların dini, imanı ve inançları güçlü olmalıdır. Biz, din adamlarının işi de Allahı, nimetlerini, dinin ve inançların yararlarını anlatmak, aşılamaktır” dedi. Her ne kadar da din ve iman, Allah ile kul arasında bir bağdır, bizler de doğru yolu göstermekle görevliyiz. Elbette, kimsenin Allah ile arasındaki duayı, irtibatı, başka kimse ayarlayamaz. O , Allah ile kulu arasındadır” vurgusundan sonra da, din adamlarının görevinin insanlara doğru yolu, Allaha inanmayı ve ibadet ederek hamdetmeyi anlatmaktır. İnsan , Allahın yarattığı en güzel varlıktır, herkesin yaşama hakkı , insan hakları vardır ve bunlara saygılı, karşılıklı sevgi, birlikte yaşama, düzeni olmalıdır....demişti. Umarım adamızdaki dini liderler, çirkin ve pis politikaya bulaşmazlar, halklara , inananlara doğru yolu, Allah, iman, Kuran ve İncil yolunu gösterirler. **** [caption id="attachment_65586" align="alignleft" width="640"]