Dünya üzerinde yaklaşık 165 milyon yıl yaşayan dinozorların yok olmasının sebebi gezegene çarpan devasa boyutlardaki bir göktaşıdır.
yaklaşık 60-65 milyon yıl önce meksika'nın yucatan yarımadasına çarpan bu göktaşı yaklaşık 10 km çapındaydı. yani everest dağı'ndan biraz daha büyüktü. dünya'nın kabuğuna çarptığında tepesi bugün uçakların uçtuğu seviyedeydi. yaklaşık 108 bin km hızla (uçaklardan 100 kat daha hızlı) gezegene çarptığında en az 100 trilyon ton tnt'nin kuvvetiyle vurdu. böyle bir çarpışma 1 milyar civarı nükleer bombanın enerjisine denktir. göktaşı, kabuğu 40 km kadar yararak mantoya girdi ve 180 km çapında devasa bir krater yarattı.
bu göktaşı tıpkı halley kuyruklu yıldızı gibi çarpmadan günler önce gökyüzünde gittikçe büyüyen ışıltılı bir küre gibi görülebilirdi. çarptığı gün gökyüzünde ikinci bir güneş gibi kocaman görünürdü. dünya atmosferine ilk çarptığında önündeki havayı şiddetle sıkıştırıp bir ışık parlaması yarattı. güneşin 4-5 katı sıcaklığına ulaşıp alev aldı. kabuğa çarptığında ikinci bir ışık parlaması yarattı. bu parlama hayvanların retinalarını yakacak düzeydeydi. ses ışıktan daha yavaş olduğundan çarpmanın sesi dünyanın diğer bölgelerine saatler sonra ulaştı. göktaşı dünya'yı vurduğunda ortaya çıkan enerji yeryüzünün tramplen gibi sallanmasına yol açan korkunç bir şok dalgası yarattı. dünyanın hemen her bölgesinde devasa büyüklükte (en az 10 şiddetinde) depremler, sarsıntılar meydana geldi. öyle ki ilk şok dalgalarında çarpma bölgesine yakın coğrafyalardaki hayvanların (devasa dinozorların bile) metrelerce yukarı yükselip ardından yere düşüp öldükleri, yaralandıkları varsayılır. depremler atlas okyanusu'nda empire state binası yüksekliğinde (400 m) dev dalgalar, tsunamiler oluşturdu. hint yanardağları depremler yüzünden daha da aktifleşti. bu yanardağlar devam eden binlerce yıl boyunca püskürüp durarak atmosferi zehirledi.
göktaşının çarptığı yüzlerce km'lik yerden gökyüzüne toz, toprak ve kayalar fırladı. bunlardan bazıları atmosferi aşıp uzaya saçıldı. kaçış hızına ulaşamayanlar yeryüzüne korkunç bir sıcaklık ve hızla geri döndü. yağmur gibi düşen bu küçük cam ve kaya öbekleri binlerce km ötedeki (orta ve kuzey amerika'daki) hayvanların derilerini yaktı. bu kayalar yere düşerken ısılarını atmosfere aktardılar ve tüm dünyada sıcaklıklar aniden korkunç düzeylere ulaştı. ormanlar kendiliğinden alev aldı. hayvanların birçoğu bu orman yangınlarında yandı. gökyüzü bir iki saat içinde önce radyoaktif kırmızıya döndü, ardından yangınlardan gelen isle karardı. olan bitenler yüzünden hava akımları alt üst oldu. saatte 1000 km ye yakın hızla esen, kulakları sağır eden kasırgalar meydana geldi. ilk iki ışık parlaması ile birlikte meydana gelip sonra ulaşan ses patlamaları hayvanların kulak zarlarını yırttı.
dinozorların belki de çoğunluğu bu çarpma gününde öldü. geriye kalanlar atmosferde asılı kalan is ve yıllar süren güneşsiz karanlık hava yüzünden oluşan soğuğa, nükleer kışa maruz kaldı. karanlık yüzünden fotosentez yapamayan bitkiler, ağaçlar yok oldu. besin zinciri domino etkisiyle çöktü. o korkunç çarpma gününü atlatan dinozorların çoğu da devam eden yıllarda yok oldu...
bütün bu olanlar steve brusatte'in dinozorların yükselişi ve çöküşü adlı kitabında daha etkileyici, detaylı bir anlatımla okunabilir.