Bilindiği gibi geçen haftalarda, Dipkarpaz da altın kumsal bölgesinde bulunan iki tesis hakkında yıkım kararı ve işletmecileri hakkında, 3.5 yıl hapis cezası verildi. Bu duruma ve yapılan haksızlığa hiçbir şekilde akıl sır erdiremiyorum. Defalarca her platform da, konu dipkarpaz halkı olunca yapılan bu adaletsizlik ve linç kampanyasını dile getiriyoruz. Adanın heryerinde bu ve buna benzer yapılaşma alanlarına müdahale edilmediği gibi, böyle hapis cezasına rastlamak mümkün değil. Köyün hemen çıkışında yıllardır AB ve KKTC Turizm Bakanlığı tarafından doğayı ve çevreyi katleden bir betonarme yapıya, hiçbir şekilde müdahale etmeyen yargı ve bu işten aleni çıkar sağlayan bazı çevre örgütlerini de anlamak imkansız. Gazeteler de ve sanal alem de, çevreci diye ortalığı ayağa kaldıran bazı kesimlere soruyorum; bu yapıyı hiç mi görmediniz? yoksa maddi kazanç elde etmek, görüşler ile çıkarları ters mi düşürdü? İnsanların yıllarını verdiği ve tek geçim kaynağı olan bu alanları yıkmak, bu kadar mı kolay ? Bu alanları yıkmakla, sadece çevreyi mi temizlemiş olacaksınız? Bilmelisiniz ki yıkılması gereken ilk şey; sizlerin dipkarpaz ve buraya yerleşmiş halk için bitiremediği, ön yargı ve tabularıdır... Bu alanları yıkmakla insanların evini, hayallerini, geleceğini ve bu düşünceye sahip olanların anlayamacağı, insanlığını da alıp götüreceksiniz. Dipkarpaz halkı, yapılan bu adaletsizliği asla ve asla kabul etmeyecek ve tarihin sayfalarına kazıyarak işleyecektir. Yapılan bu davranış ırkçı ve sistemin sadece bizlere getirdiği ayrımcılıktır. Umarım en kısa zaman da, haksız yere içeri de olan tesis sahipleri aklanır ve ülke turizmine katkı koymaya devam eder. Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.