Bakanlığın konuyla ilgili açıklamasında, “Rum yönetimi ısrarcı tek yanlı faaliyetlerine devam ettikçe, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, meşru hak ve çıkarlarımızı korumak için gerekli tedbirleri almaya ve olabilecek tüm adımları atmaya devam edeceğiz” denildi.
Dışişleri Bakanlığı, Rum tarafının tek taraflı ilan ettiği sözde münhasır ekonomik bölgesinin 12 numaralı parselinde sondaj hazırlıklarına ilişkin faaliyet yapmak için Seyir Duyurusu yayınladığını belirtti. Bakanlık, bu alanın KKTC adına Bakanlar Kurulu’nun petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri gerçekleştirmesi için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ruhsatlandırılan alanla çakıştığını kaydetti.
Açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’deki gerginliği artırma pahasına sürdürdüğü tek yanlı faaliyetlerinin Bakanlık tarafından yakından takip edildiği ifade edilerek, tüm uyarılara rağmen Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’deki tek yanlı faaliyetlerini sürdürmekte ısrarcı olduğu ve bölgedeki gerginliği yükselttiği vurgulandı.
Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasının ortak sahibi olarak Ada üzerinde ve çevresindeki tüm doğal kaynaklarda eşit hakkı bulunduğuna dikkat çekildi.
- “Güney Kıbrıs Rum yönetimi, adadaki statükodan fayda sağlamakta ısrar etmektedir”
KKTC’nin konunun diyalog ve işbirliği yoluyla çözülmesini tercih ettiğini her fırsatta dile getirildiğine işaret edilen açıklamada, 2011, 2012 ve 2019 yıllarında ve son olarak 1 Temmuz 2022 tarihinde bölgedeki hidrokarbonlarla ilgili Rum tarafına kapsamlı öneriler sunulduğu hatırlatıldı.
Bu önerilere rağmen GKRY’nin Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını gasp etmek pahasına faaliyetlerine devam ederek adadaki statükodan fayda sağlamakta ısrar ettiği belirtilen açıklamada, “Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu uzlaşmaz ve hakimiyetçi zihniyetinin uluslararası toplum tarafından artık görülmesi gerekmektedir” denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hidrokarbon kaynaklarına ilişkin kapsamlı işbirliği önerisinin yanı sıra Garantör ülke Anavatan Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hidrokarbonlar konusunda ilgili tüm tarafların katılımı ile kapsamlı bir konferans düzenlenmesi önerisi de hala masadadır. Bu vesileyle, diplomasi ve uzlaşma çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Ancak bilinmelidir ki, Rum yönetimi ısrarcı tek yanlı faaliyetlerine devam ettikçe, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, meşru hak ve çıkarlarımızı korumak için gerekli tedbirleri almaya ve olabilecek tüm adımları atmaya devam edeceğiz.”