Diyarbakır'da öldürülen leopar sergilenecek

DİYARBAKIR - Özgür Ayaydın Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Solmaz köyü yakınlarında önceki gün çoban tarafından öldürülen biyolojik çeşitlilik açısından son derece önemli bir tür olan leopar (panthera pardus), ölümsüzleştirilecek. Leoparın doldurulmasını kararlaştıran Orman ve Su işleri Bakanlığı, bu işlemi gerçekleştirmesi için İstanbul'daki lisanslı tahnitçi İsmail Yey’e ulaştı. Bunun üzerine uçakla Diyarbakır'a gelen tahnitçi Yey,  Orman ve Su işleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü'ndeki leoparı Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ne götürdü. Burada yaklaşık 1.5 saat süren operasyonun ardından leoparın vücudundan ayırdıktan sonra ilaçlayıp, tuzladı. Yey, operasyonun ardından paketlediği deriyi doldurmak üzere İstanbul'a götürdü. Tahnitçi İsmail Yey AA muhabirine, yaptığı açıklamada, "Doldurduktan sonra deriyi giydireceğiz ve son olarak makyajını yapıp, göz pınarlarına nemlilik vereceğiz. Doldurma işleminden sonra çok canlı bir hale gelecek ellemeye korkacaksınız. ABD'den kalıp geldikten sonra 2 ayda tamamlanır." dedi. Leoparın iskelet ve iç organları eğitim amaçlı kullanılacak Öte yandan leoparın ölüm nedeni ile ilgili rapor tamamlandı. Dicle Üniversitesi (DÜ) Veteriner Fakültesi'nce gerçekleştirilen anatomik incelemenin ardından hazırlanan, Orman ve Su işleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü'ne sunulan raporda leoparın ateşli silah yaralanmasına bağlı iç kanama nedeniyle öldüğü belirtildi. DÜ Veteriner Fakültesi Anatomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kılınç, leoparın fakültede kadavra olarak öğrencilerin eğitiminde kullanılacağını vurgulayarak, şöyle dedi: "Anatomik incelemede leoparın göğsünde, boynunda ve ayağında yara tespit ettik.Leoparın iskelet ve iç organlarını leoparlarla ilgili yapılacak çalışmalarda bilim camiasına kazandırmak için eğitim amaçlı kullanacağız. Daha önce bizim elimizde leoparlara ait hiçbir şey yoktu, daha doğrusu Türkiye'de olduğu bilinmiyordu. Sadece efsane olarak konuşuluyordu. 1974 yılında böyle bir vaka olduğu söyleniyordu. O yıldan bu yana hiç kayıt altına alınmadı. Leoparın bulunması kesinlikle büyük bir hazine, bu şansa sahip olduğumuz için çok mutluyuz. Ama ölmüş olması da bizi aynı zamanda üzüyor."