Dizdarlı hukuk dedi

Derviş DOĞAN

Ombudsman Emine Dizdarlı, yaptığı açıklamada, Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun Ercan Havaalanı'nın yeni inşaatının KKTC devleti adına denetlenmesi için Türkiye'den aldığı hukuk ve teknik denetleme hizmeti kararının derhal geri alınması gerektiğini belirtti. Dizdarlı, Ulaştırma Bakanlığı'nın denetim ile ilgili parayı önce Türkiye'nin ödemesini istediğini, fakat daha sonra T&Tye yüklediğini belirterek karar derhal geri alınmalıdır dedi. Dizdarlı, T&T dava acarsa devletimiz ve keza Iyi Idare Yasasi tahtında Sayın Tahsin Ertuğruloğlu doğabilecek zararı odemek zorunda kalabilir diye de ekledi. Ve bizler de böylelikle Ercan mevzusunda günlerdir tartışılan hizmet alımı konusunun hukuki boyutunu da görmüş olduk. Demek ki neymiş, ulaştırma bakanlığının yaptığı ve bizzat Başbakan Ömer Kalyoncu ve Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu tarafından ısrarla savunulan bu icraatın yasal hiçbir dayanağı yokmuş. Yani hukuksuzmuş. Yasalar nezdinde sıkıntılar yaratacakmış. Dolayısı ile T&T işletmesi dava açarsa devlet ve dahi İyi İdare Yasası tahtında Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu doğabilecek zararı ödemek zorunda kalabilirmiş. Bu kadar da net belirtiyor durumu Yüksek Yönetim Denetçisi Sayın Emine Dizdarlı. Ve bu karardan bir an önce dönülmesi gerektiğini söylüyor. Peki şimdi ne olacak? Ulaştırma Bakanı olarak Tahsin Bey yine çıkıp bu yanlışı mı savunacak? Başbakan Ömer kalyoncu da ona destek mi çıkacak? İşte herşey ortada. Yasal mevzuatlara uygunluğu olmayan bir işe kalkışmış Ulaştırma Bakanlığı ve onun nezdinde sorumlu Bakan Tahsin Ertuğruloğlu. Şimdi bilmeyerek diyeceğim ama, olmayacak. Zira bu icraatı övüne övüne savunuyor Sayın Bakan Tahsin Ertuğruloğlu. Demek ki bilerek böyle bir hukuksuzluğa yol açtı. Aynı şey Başbakan Ömer Kalyoncu için de geçerli. O da bu yanlışın arkasında durmayı tercih ettiğine göre o da mevzunun idraki içerisindeydi. Yani ben öyle kabul ediyorum yaşanan gelişmelere baktığım zaman. Şu çok açık ki,yapılan bu icraatın yasal hiçbir dayanağı yok. Hatta bu hatadan ötürü konu mahkemeye giderse devletin ve bu icraata imza atan bakanın doğabilecek zararları ödeme gibi bir durumla karşı karşıya kalınabileceği ihtimali de oldukça yüksek görünüyor. Hoş hatayı yapan bedelini de ödesin bize ne diyeceğm ama,burada devlet de kayıba uğratılacak gibi görünüyor. Diyeceğim o ki, yasalar belli. Ortaya çıkan durum belli. Bu yanlışa imza atanlar belli. Bu yanlışı savunanlar belli. E o zaman gereğini de yaparlar mı? Sizce bu yanlıştan dönerler mi? Yani 11 milyon 250 bin dolara hiçbir yasal dayanakları olmadan bir başka işletme adına hizmet aldıkları bu anlaşmayı iptal ederler mi? Hiç zannetmiyorum. Zira böyle bir anlaşmaya imza koyanlar, veyahut fiili olarak bu icraatın içinde olanların hiç vakit kaybetmeden bulundukları makamlardan istifa etmeleri de gerekir. Demokrasiyi özümsemiş,hukukun üstünlüğünü benimsemiş ülkelerde doğru olanı budur. Ne var ki,böyle de bir ihtimal zayıf olduğuna göre, muhtemelen bu yanlışı savunmaya devam edecekler. Hatta görevini yerine getiriyor diye Yüksek Yönetim Denetçisini de yerden yere vurmayı sürdürecekler.