Yakın Doğu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yücel Yazgın, Kıbrıs tarihine damga vuran silindir mühürlerin kompozisyon yapılarını “Iğdır Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi”nde analiz etti.
Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yücel Yazgın, Türkiye, Azerbaycan, Kıbrıs, Romanya, Nijerya, Hindistan, Pakistan ve Filipinler’den bilim insanlarının katılıp araştırmaları ile ilgili sözlü ve poster sunumlar yaptıkları disiplinlerarası “Iğdır Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi”nde “Kıbrıs Arkeolojik Silindir Mühür Kompozisyonlarının Analizi” isimli bildiri sundu.
Doç. Dr. Yazgın, Kıbrıs’ın arkeolojik dönemlerinde kullanılan “arkeolojik silindir mühürler” üzerindeki figürlerin dağılım prensiplerini (baskı alanı kompozisyonlarını) araştırarak sonuçlarını bilim dünyası ile paylaştı..
Doç. Dr. Yücel Yazgın: “Arkeloloik silindir mühürler, kullanıldıkları dönemin kültürü ile ilgili önemli ipuçları veriyor.”
Mühürler üzerindeki figürlerin baskı alanı kompozisyonlarının, birer tasarım ögesi olarak arkeolojik bakış açısı dışında farklı bir açıdan ilk defa değerlendirildiğini vurgulayan Doç. Dr. Yücel Yazgın, araştırmanın Kıbrıs’taki arkeoloji müzelerinde ve British Museum, Metropolitan Museum ile John Hopkins Museum’da sergilenen Kıbrıs’ta kullanılmış arkeolojik silindir mühürleri inceleyerek oluşturduğunu söyledi.
Araştırmada, mühürler üzerine kazınmış motif, figür, bezeme ve diğer tüm imgelemlerin baskı alanına dağılım prensipleri incelenerek kategorize ediliyor. Doç. Dr. Yücel Yazgın, silindir mühürler üzerinde kazınmış olan imgeleri kategorize ederek yirmi farklı esas tasarım ve bu esas tasarımların dokuz tanesine ait elli dokuz alt tasarım saptadığını söyledi. Doç. Dr. Yazgın, “Kıbrıs arkeolojik mühürlerinin adanın ve çevre ülkelerin kültürleri, sosyal ve ekonomik yapıları, sanatçıları, hayvan popülasyonları ve bitki örtülerinden etkilendiği görülüyor” dedi. Mühürler üzerinde konu olarak av, kurban adama ve sunma, kutsama, cinsellik, mitolojik sahneler, ağaç ekme gibi üretim ile ilgili sahnelerin farklı kompozisyonları yer alıyor. Doç. Dr. Yücel Yazgın, “O günün insanının, sert taşlar üzerinde uygulanan bu kazımalar için üst düzeyde beceri ve teknik yeterlilik sahibi olduğunu da söyleyebiliriz” dedi.