ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kararının ardından dolar/TL 4,60'ın üzerinde seyrediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün akşamki, "24 Haziran'dan sonra bu göreve devamım halinde ilk işimiz inşallah OHAL'i kaldırmak olacaktır" açıklamasının ardından piyasa bunu olumlu algıladı.
Fed faizi 25 baz puan artırdı. Fed politika faizini yüzde 1,50-1,75 aralığından yüzde 1,75-2,00 aralığına yükseltti.
Fed, yılın geri kalanında iki kere daha faiz artırılacağına, yani daha hızlı sıkılaşmaya işaret etti.
Euro/TL ise 5,44'ün üzerinde hareket ediyor.
Piyasalar bugün Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) kararını takip edecek. ECB'nin sonuçları öğleden sonra açıklanacak olan toplantıda 2.55 trilyon euroluk tahvil alım programının ne zaman sona ereceği konusunu ele alacakları düşünülüyor.
"OHAL'İN KALDIRILMASI TÜRKİYE'YE BAKIŞ AÇISINI OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİRECEK"
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Şimşek, fon akışı ve doğrudan yatırımlar anlamında en çok Türkiye algısını bozan hususun olağanüstü hal (OHAL) uygulaması olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Çok net bir şekilde, tabiri caizse 'terörün belini kırdık', oyunu Irak'ın içlerine kadar taşıdık, Suriye'de terör koridorunu kırdık. Dolayısıyla terör noktasındaki OHAL'in en önemli gerekçesi buydu ve haklı bir gerekçeydi. Gerçekten Türkiye çok mesafe kazandı. Bu birinci husus, FETÖ tehdidiyle de önemli ölçüde mücadelede sonuç alındı, başarıya ulaşıldı. Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ilk işimizin OHAL'i kaldırmak olacağını ifade etti. Bu da dışarıda Türkiye'nin algısını, ülkemize bakış açısını olumlu yönde değiştirecek."
Kısa vadede mevcut değerlendirmelerin geçerli ve etkili olduğunu belirten Şimşek, "Parasal sıkılaştırma her zaman ABD ekonomisinde ciddi bir kaldıraç. Borç düzeyi yüksek olduğu için en ufak faiz ayarlaması bile reel ekonomiyi etkiliyor. Bu para politikasındaki sıkılaşmayla birlikte yapılan vergi reformunun etkisi, en geç gelecek senenin ilk yarısında sonlanmış olacak" ifadesini kullandı.
Şimşek, küresel ekonomide kalıcı, uzun vadeli, yukarı yönlü bir sıkılaştırma trendi öngörmenin çok sağlıklı olmadığını ancak piyasaların çok kısa vadeli bakabildiğini söyledi.
"TÜRK EKONOMİSİ DAYANIKLILIĞINI KANITLADI"
OHAL'in kaldırılmasının ekonomiye etkisine ilişkin soru üzerine Şimşek, "Türkiye'nin gerçekliğiyle algısı arasında ciddi makas, bir fark oluşmuştu. Bu algıyla gerçeklik arasındaki farkı kapatma noktasında önemli bir adım." dedi.
Şimşek, yapısal reformlarla rasyonel, sağlıklı, güçlendirilmiş politika setiyle Türkiye'nin realitesini de ülkenin şoklara karşı kırılganlığını da iyileştireceklerini bildirdi.
Türkiye'nin 2010-2017 döneminde Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen ekonomi olduğuna işaret eden Şimşek, istihdam artışında da ülkenin dünyanın en başarılı ilk 5 ülkesinden biri olduğunu aktardı.
Yaşanan iç ve dış şoklar, bunlara verilen tepkiler ve özellikle OHAL gibi hususlar nedeniyle reel ekonominin yeterince takdir edilmediğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu algının bir miktar iyileşmesiyle birlikte Türkiye'ye, reel sektöre yönelik ciddi bir şekilde fon akışının artması ihtimali yüksek. Fizik, kimya, mühendislik olsa dersiniz ki 'Formül şu, 3, 6, 9 ayda olur." ama ekonomi çok daha karmaşık bir model, psikolojisi, işin güven tarafı, küresel ilişki ağı var. Buna karşın güzel gelişmeler oluyor. Avrupa ile eski gerilimler geride kaldı. ABD ile Münbiç konusunda genel bir anlaşma çerçevesi var. Suriye'de DEAŞ önemli ölçüde, Irak'ta neredeyse tamamen çökertildi. Bölücü terör örgütüne karşı biz alan hakimiyeti noktasında hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlüyüz. Bunlar önemli konular."